ADÜ'de üç odaklı pil uygulaması

ADÜ'de üç odaklı pil uygulaması

ADÜ'de üç odaklı pil uygulaması ile Dudu Teyze yeniden hayata tutundu

Adnan Menderes Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı doktorlarından Yrd. Doç. Dr. Ufuk Eryılmaz ‘Üç Odacıklı Pil’ uygulaması ile bir hastayı daha yeniden kaliteli bir yaşam sürmesine vesile oldu. Türkiye’de sadece belli başlı hastanelerde uygulanan bu tedavi yöntemi, ileri derecede kalp yetersizliği olan Dudu Altınkeser’e ikinci bir yaşamı da beraberinde getirdi.
Hasta açısından oldukça riskli olan bu ameliyatı başarı ile gerçekleştiren Yrd. Doç. Dr. Ufuk Eryılmaz, hastaya yapılan operasyon ve sonuçları hakkında bilgi verdi. Hasta bize konsülte edildiğinde, hastanın kalp yetersizliğinin ileri derecede olduğunu, vücudunda yaygın ödemleri bulunduğunu ve gerçekten de kalbin kasılma kuvvetinin ileri derece düşük olduğunu gördüklerini belirten Yrd. Doç. Dr. Eryılmaz, “Görüşmemizde hastanın kendisine daha önce herhangi bir şeyin yapılamayacağına dair bilgiler söylendiğini öğrendik. Gerçekten de bizim açımızdan terminal dediğimiz son dönem kalp yetersizliği hastasıydı. Bize gelen bu grup hastalar için bir tedavi seçeneğimiz vardı. Bu hasta bu tedavi için de sınırda bir hastaydı. Hastaya bir umut olması adına kendisine ‘üç odacıklı pacemaker’ tedavi yöntemini önerdik” dedi.
Üç Odaklı Pil uygulamasını “Kalp pilleri kabaca üç gruba ayrılıyor, bunların ilki çok basit sadece kalbin uyarı sistemini aktif etmeye yarayan en sade piller. Bir diğer model ise implante edilebilen kardiyoverter defibrilatör (ICD) dediğimiz kalbe uyarı verme özelliği yanında, bir takım kalp durmalarında elektro şok yaparak hastayı hayatta tutmaya yarayan piller ve son olarak üç odacıklı pil, dediğimiz kalbin dört boşluğunun üçüne lead ( kablo ) göndermek suretiyle kalbin eş zamanlı kasılmasını sağlayarak verimini arttıran piller” diye açıklayan Yrd. Doç Dr. Ufuk Eryılmaz, “Diğer pil seçenekleri içinde kalbin verimini arttıran en önemli seçenek üç odacıklı pacemaker dediğimiz bu yöntemdir. Bu tedavinin bizim aramızda ve toplumda farklı isimlendirmeleri olabiliyor. Ben hastalarıma akılda kalması adına ‘üçlü pil güçlü pil’ diye bir ifade kullanıyorum. Maalesef ki bu tedavi yöntemi her kalp yetersizliği olan hastaya uygulanamıyor. Bunun için bir takım kıstaslar gerekiyor, hastaya özgü ve hastalığa özel. Bu hastamız bu kıstasları karşılayabiliyordu. Bu sebepten ve önceki deneyimlerimize dayanarak böyle bir tedavi yöntemine gittik. Hasta da sağ olsun bizi kırmadı, kabul etti. Aslında çok yüksek riskli bir vaka idi bizim açımızdan, hastayı ameliyata aldığımızda da bunun bilincindeydik. Çok ilginç bir şeklide her şey çok güzel geçti. Hastamız kardiyak resenkronizasyon tedavisine (CRT), yani kalbin sağ ve sol ventrikül dediğimiz odacıklarının eş zamanlı kasılmasını sağlayan bu tedaviye en hızlı cevap veren hastalardan biri oldu” dedi.
İşlemi yaptıkları hastanın çok zor bir hasta olduğunu belirten Eryılmaz, “Biz hastalarımızı uyutmuyoruz ameliyat esnasında, ameliyatı hastalarla konuşarak yapıyoruz. Operasyon sırasında hastamız çok koopere ve her şeyin farkındaydı. Çok şükür her şey çok yolunda gitti. Hastamızın bir ay gibi kısa bir süre içinde bir adım dahi atamazken şimdi rahat rahat yürüyebilmesi, kendi işlerini yapabilmesi ve 28 kilo vermiş olması (vücudunda biriken ödemi atmış olması) bizleri çok mutlu etti” diyerek ADÜ’de önemli bir başarıya imza atmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
“AMELİYATTAN SONRA 28 LİTRE SIVI ATTIM”
Uzun yıllardır kalp rahatsızlığı bulunan hasta Dudu Altınkeser sağlığına yeniden kavuşmuş olmanın mutluluğunu yaşadığını belirterek “Çok uzun süredir kalp rahatsızlığım var. Son 5 aydır bu rahatsızlığım iyece ilerlemişti. Kalbim yeterince çalışmadığı için vücudum su topluyordu. Aydın’da çeşitli hastanelere tedavi amaçlı yattım fakat hiçbir çare bulamadım. Aksine vücudumdaki su oranı her geçen gün arttı. 57 kilodan yaklaşık 88 kiloya kadar çıktım. Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne geldiğimde ne yürüyebiliyor ne de tek başıma yataktan kalkabiliyordum. Doktor Ufuk Bey’le tanışana kadar hangi doktora gittimse bana hiçbir şey yapılamayacağını söylüyorlardı. Koroner Yoğun Bakım’da yatarken tavsiye üzerine Ufuk Eryılmaz’la tanıştık. Kendisi beni muayene ettikten sonra riskin büyük olduğunu ama bu riski göze alacağını söyledi. Tanıştığımız ilk günden ameliyat sonrası sürekli benimle yakından ilgilenen doktoruma minnet borçluyum. Ameliyat olduktan sonra 1 ay gibi kısa sürede 28 litre sıvı attım. Artık çok rahat uyuyor, rahat nefes alabiliyor hatta kendi işlerimi yapabiliyorum” diyerek sağlığına kavuşmasına vesile olanlara teşekkür etti.

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.