Akbük'teki tartışmalı kilise  tamamlanma aşamasında

Akbük'teki tartışmalı kilise tamamlanma aşamasında

Didim'e bağlı Akbük beldesindeki 200 yıllık tarihi Rum Ortodoks Kilisesi’nin restorasyon çalışmaları son aşamaya geldi.

Didim'e bağlı Akbük beldesindeki 200 yıllık tarihi Rum Ortodoks Kilisesi’nin restorasyon çalışmaları son aşamaya geldi. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı İzmir Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü denetiminde çalışmalarına başlanılan Kilise’nin mayıs ayında tamamlanacağı öğrenildi. Resterasyon çalışmasının tamamlanmasıyla kilisenin kültür amaçlı kullanılacağını söyleyen Akbük Belediye Başkanı İbrahim Şam, restorasyon çalışmasını üstlenen Mimar M.Fikri Aktan ve ekibine ortaya koydukları ince ustalık konusunda da teşekkür etti. Mimar M.Fikri Aktan’da, tartışmalara neden olan malzeme konusuna açıklık getirerek, ”Restorasyon çalışması A’dan Z’ye aslına uygun gerçekleştirilmiştir” dedi. M. Fikri Aktan, ”Çökme aşamasında olan ve yakın tarihte birde yangın tehlikesi atlatan kilise metruk bir durumdaydı. İçki âlemlerinin yapıldığı mekân haline gelen lilise’de önce sıkıştırma çalışması yaptık. Çökmenin eşiğinde olan kiliseyi tamamen konunun uzmanı olan ustalarla ele aldık. Çimento ve boya kullanıldığı iddia edilen binada ne bir avuç çimento, ne de bir damla boya kullanılmıştır. Tamamen 200 yıl önce kullanılan doğal malzemeyle iç ve dış yapısı sıvanmıştır. Yapılan suçlamada turuncu ve pembe boyalar kullandığımız iddia edilmişti. Fakat biz orijinalinde kullanılan bire bir malzemeyle kaplamamızı gerçekleştirdik. Bu sıva tamamen taş tozu ve kiremit tozunun harmanlanmasıyla elde edilen malzemedir. Biz bu karışıma Horasan harcı diyoruz. 33 yıllık meslek yayamımda da Horasan harcını en iyi harmanlayıp, kıvamına getirebilen uzman bir mimar olarak bilinirim. Malzemede 1.75 inceliğine getirilen krem rengindeki taş tozu ile kiremit tozunu karıştırır ve mezbaha atıklarıyla yoğururuz. Harcı bağlayıcı olarak ta keten elyaf kullanırız. Bu malzemelere ilaveten kullanılan kireç 6 ayla, bir sene arasında söndürüldükten sonra kuyularda bekletilmektedir. İşte tüm malzemeleri her gün üç beş defa aktarıp, çiğneyerek 15 gün süreyle bu işlemi sürdürüp, ondan sonra sıva işlemine geçeriz. Elimde 200 yıl önce kullanılan sıva parçası var. Duvarda görülen sıva ile birebir aynı malzemeyi içeriyor. Rengi açıktır. Bizim kullandığımız malzemede 9–10 ay sonra aynı açık rengi alacaktır. Çünkü sıvanın iç bölümünde nemli malzeme vardır. Bunun kurumasıyla da dış sıvanın rengi açılacaktır. Boya ayıbı örtmek için kullanılır. Fakat bizim kullandığımız bu malzemede ayıbımız olmadığı için boya kullanmadık” dedi. Yılmaz ÖLMEZ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum