E. TURGUT TEKİN

E. TURGUT TEKİN

Avrupa bizi almaya değil, bölmeye çalışıyor!..

 

 

Yıllardan beri AB bizi birlik içine alma bahanesiyle bölmeye ve parçalamaya çalışıyor. Artık bu aldatma ve Bizans oyunları bitmeli. Türkçe'de güzel bir deyim vardır. "YA HERRO, YA MERRO!" yani ya olacak veya olmayacak. Atalarımız bunu kesin bir dille kabacada olsa, "Ya herro, ya merro" sözcükleriyle ne güzel ifade etmişler. Artık AB’ye "Ya herro, ya merro" demenin vakti gelmiş ve de geçiyor.

Ben yıllardır bu konudaki düşüncelerimi anlattım. Bana Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarına katılmış şimdi rahmetli olan bir gazimiz şöyle dedi:

"-Öğretmen Bey oğlum, siz bu AB masalına inanıyormusunuz?" O günlerde AB şiddetle savunanlardan genç bir öğretmen ve yazardım. Gerçektende ben, AB ile bütünleşmekten yanaydım. Gençlerimizin çoğu gibi bende umutlarımı AB’ye bağlamıştım. Ona kısaca şöyle dedim: "Gazi Dedem, artık dünya eskisi gibi değil. Savaşın yerini barışın aldığı bir dünya yaratılmaya çalışılıyor. Bunun temelleride Avrupa topraklarında atılıyor. Öyle sanıyorum ki, bu dünyaya örnek olur. "O, beni dinledikten sonra ellerimi, yaşlı ve ihtiyarlığın morarttığı benekli ellerinin arasına alarak sıktı ve gülümseyerek şöyle konuştu:

_"Derlerki, domuzdan post; gavurdan dost olmaz. Biz onları Çanakkale'de, Sakarya'da Dumlupınar’da ve Gaziantep'te ve Adana'da ve Aydın'da ve de İzmir’de, İstanbul'da gördük. Bırak bizi, biz onları İkinci Dünya Savaşlarında da gördük. Onlar öyle kolay kolay ne birbirleriyle ve ne de başka birileri ile dost most olmazlar. Onların hayatları dostluklar üstüne değil menfaatlar üstüne kurulmuştur. Ya senden korkacaklar, ya da menfeatları varsa dost olacaklar. Ben, doğrusu bu konuda size katılamayacağım. Keşke ben yanılsamda sizler kazansanız, diyeceğim ama ne yazık ki diyemiyorum. Çünkü biz Anadolu'ya geldiğimizden beri, Avrupa bizi arasına almaya değil, bölmeye ve parçalamaya çalışıyor. Doğu Avrupa tam 400 yıl Osmanlı sayesinde barış ve huzur içinde yaşadı. Ama Avrupalı bunu hazmedemiyerek, azınlıklar, ırklar, dinler problemleri çıkararak, yıllardan beri kardeş kardeş yaşıyan halkımızı birbirlerine düşman etti. Çıkarılan iç savaşlar, ayrımcıların oyunları yüzünden bölünüp Avrupa'dan atıldık. Onlar bizi Avrupa'dan atmışken bir daha alırlar mı hiç? İşte bundan dolayı onlara inanmak içimden gelmiyor. İster inan, ister inanma, Avrupa bizi yanına almaya değil, bölmeye çalışıyor. Ben, yaşlı kafamla ancak bu kadar düşünüyorum. Ama siz gençler, benim gibi asla düşünmek zorunda değilsiniz.

Gazi Dede'nin bu acı ama gerçek sözlerini ben ancak yıllar sonra anladım. İnsan gençken, kafasında kavak yelleri eserken birçok gerçeği ne yazık ki göremiyor. Ama yılların yükü omuzlarına çökünce, gerçekleri daha iyi görüyor ve sorunları daha iyi analiz edebiliyor. Ben çocukken başlıyan bu Avrupa macarası beni kocalttı, saçlarımı ağarttı, daha kimbilir benim gibi kaç nesil gençlerimizi de kocaltacaktır. Bunu sağır sultan bile anlıyor da bizim politikacılarımız ne yazık ki anlamıyorlar. Seçim meydanlarına çıktıklarında çok palavralar atıyorlar da, icraata gelince hep karavana vuruyorlar. Sayın Demirel, Sayın Ecevit, Sayın Özal, Sayın Erbakan hep bu hayallerin peşinden koştular. Onların gerçekleştiremediği bu hayalleri arkasından gelenler, Tansu Çiller ve Erdoğanlar'da "Biz yaparız" iddiasıyla gelenlerinde balonlarının çabuk söndüğünü görüyoruz. Avrupa'nın bizi oyaladığını, bölmeye çalıştığını zor farkediyoruz. Oysa onlar bizi tam iki asırdır bölmeye, parçalamaya ve kardeşi kardeşe düşman ederek iç savaşlar çıkartmaya çalıştıklarını hiç görmezden geliyoruz. Bırakın Osmanlı Dönemini, Cumhuriyet döneminde çıkardıkları Şeyh Sayit ve Dersim İsyanı buna en güzel örnek değil mi? Şehsayit İsyanı, Kuzey Irak yüzünden İnglizIerin desteği ve yardımı ile çıkartılmadı mı? Yine Dersim İsyanı, Hatay yüzünden Fransızların destekleriyle Şeh Rıza kullanılarak çıkarılmadı mı? Şimdi de PKK kimin eseridir dersiniz?

Osmanlı Döneminde, rumları, ermenileri, yahudileri, sırpları, bulgarları, boşnakları hatta müslüman olan arapları ve diğerlerini kimler kandırıpta içsavaşlara ve isyanlara neden oldular? Böyle yapa yapa koca İmparatorluğu parçalayıp yıktılar. Şimdi hedeşerinde Türkiye Cumhuriyeti var. Adamlar Türkiye'nin varlığını istemezlerken yanlarına alırda birlikleri içine sokarlar mı? Diyeceksiniz ki, "Madem boyle bize neden yakın duruyorlar? Arasırada olsa alacağız diyor ve hala hatrın kalmasın diye yardımlarda bulunuyorlar" Bunu niçin yapıyorlar? Şunun için: Birincisi bizi kandırıp örf ve adetlerimizi,yasalarımızı değiştirerek, kendileri lehine çeviriyorlar. Bizlerde kuzu kuzu bu masala inanıyoruz. Birlik beraberliğimizi parçalamak pahasınada olsa demokrasi oyunlarıyla kabullenip yutuyoruz. İkincisi, onlara ait olan dış sermayeyi güvenlik içinde işletmelerine zemin hazırlıyorlar. üçüncüsü gümrüksüz ve kapitülasyonlar gibi ülkemizi kullanıyorlar. Dördüncüsü bence en önemlisi ise Türkiye bizden tamamen kopup, karşımızda bir altarnatif güç olarak başka ülkelerle birleşerek çıkmasın. Çünkü biz geçmişte buna tanık olduk. Rahmetli Özal'ın "Kara Deniz Ekonomik Topluluğu"nu dillendirdiği günlerde,hemen bize "Sizin yeriniz AB. başka yöne neden kayıyorsunuz?"demeye başlamışlardı. Ama biz akıllanmıyoruz. Türk Cumhuriyetleri, İran, Rusya ve Ukranya gibi kendi köklerimiz dururken batıya koşmayı bir türlü anlamıyoruz. Asya Dünya’nın yarısı demektir. Doğal kaynaklar burada. Doğal gaz, Petrol, hammadde, insan kaynakları hep oralarda iken biz neden hala bu alternatif olayı düşünmüyoruz? Düşünmeye fırsat vermiyorlar. ABD ve AB iktidara bu yönde düşünenleri getirtmiyor. Bu alternatifleri özgürce düşünen ve savunanlar iktidar olamadıkları içinde gerçekleşmiyor. AK Parti iktidarı tekbaşına halkın desteği ile hükümet olduğu zaman, bu iş başarılır diye beklentisi olanlar çok oldu. Ama gördüğünüz gibi, AB diğerlerinde olduğu gibi bunlarıda altı yıldır oyalıyor. Bu oyalama ne yazık ki daha çok devam edecek ve benim gibi kaç nesil kocaltacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar