BAŞKA BÜYÜK YOK...

 

Bir yılda tam 52 hafta var.

Bir yüzyılda ise, tam 5200 hafta...

Bir günde ise, tam 1440 dakika mevcut…

Peki, şu anda ülkemizde asgari ücret kaç para, bileniniz var mı?

Tam 489 TL…

Ya açlık sınırı?

623 TL!..

Bir de yoksulluk sınırı denen bir icat var.

Devletin resmi verilerine göre o da, 1.894 TL...

Şimdi gelin bu rakamları kısaca tercüme edelim:

Demek ki, ülkemizde asgari ücret alan bir insan, açlık sınırının batağının orta yerine düşmüş bir durumda... Bu gerçek, acı, korkunç ve feci!..

Ve yine demek ki, asgari ücret alan yaklaşık dört kişinin toplam geliri, yoksulluk sınırını [ancak] oluşturuyor.

Peki, bu saptamadan ne çıkıyor?

Şu çıkıyor:

- Ülkemizde [resmi rakamlara göre] yoksul sayılan bir kişi, asgari ücret alan tam dört kişinin gelirinin toplamı kadar gelire sahip…

Bu sonuç, içinde yaşadığımız toplumun nereye gittiğini gösteren en gerçekçi bilgidir…

Yani, asgari ücret alan ve bununla geçinmek durumunda olan kişi, yoksul kere yoksul... Ve yoksul kere yoksuldur!..

Yani resmen yoksul olan bir kişiye göre, tam dört kez daha yoksul bir durumdadır!..

Böyle adaletin, böyle “sosyal devlet”in, böyle halkçılığın ve böyle ekonomik sistemin içine... 

Ne doldurmalı dersiniz?..

Ne doldurmalı?... Ne yapmalıdır?

Ve ne yapmamalıdır?..

Ötesini siz düşünün, haydi bize müsaade mi?.. Hayır

Hayır daha bitmedi...

Ülkemizde kişi başına düşen milli gelir ne kadar haberiniz var mı?..

3,750 dolar.

Bu rakam 2005’e ait. Çarpın 3,750 doları bugünkü kur ile... Bölün 365’e. Ne çıktı?..

10 küsur lira…

Ve lütfen dikkatli bir yerinize yerleştirin ve sakın düşürmeyin günlük cep harçlığınızı…

Bozdurup bozdurup harcayın.

Yetmezse, kredi kartınızı kullanın... (Ha-ha!)

Peki, “Birleşmiş Milletler”in değerlendirmelerine göre, gelişmişlik sırasında Türkiye Dünya’da kaçıncı sırada, bunu biliyor musunuz?

Size mi ne?..

Size, bize çok şey…

Siz istediğiniz kadar böyle konuları düşünmekten kaçının ve erteleyin Türkiye’nin gerçek gündemini… Biz yine de söyleyeceğiz ve yazacağız.

Buyurun okun:

Dünya’da “İnsani Gelişmişlik Sırası” adı verilen değerlendirmede Türkiye tam 94. sırada...

Evet:

- En büyük Türkiye, başka büyük yok!..

Ancak, üyesi bulunduğumuz Birleşmiş Milletler’in değerlendirmelerine göre, “insani gelişmişlik” açısından, bizden büyük 93 ülke var...

- Osssunn mu diyeceğiz bu acıtıcı gerçeğe?..

- Ossun da, da ne olursa ossuuun?..

Ama ne zaman ve daha neler olsun?

Ancak, bazı yetkililere göre, ülkenin ekonomik kalkınma hızı, korkunç, müthiş ve dayanılmaz bir hızla gelişmekte ve Türk insanının dertleri her geçen gün hafiflemekte...

Hafiflik mi dediniz?.. 

İlkellik, gerilik, dokunulmazlıklar, haraç mezat satışlar, hortumculuk, Avrupa Birliği köleliği, yabancı hayranlığı, yabancı ortaklığı ve kendi halkına duyulan yabancılık, uzaklık ve suçluluk duygusu...

Ve iktidar koltuğuna kurulmanın “dayanılmaz hafifliği...”

Neydi sahi, neydi; az kalsın unutuyorduk:

-  En büyük Türkiye, başka büyük yok!..

Önceki ve Sonraki Yazılar