CHP AKBÜK’TE HIZLA ERİYOR

 

Evet… CHP Akbük’de hızla eriyor…

Soğukkanlılıkla yapılmış gerçekçi bir tespittir bu…

Bu tespitin yapılması, Akbük’de CHP’yi inişe geçirenlerin hiç de hoşuna gitmeyecektir, bu kesin…

Ama gerçek budur.

Bu gerçeği görmezden gelmek, üstünü süslü sözlerle örtmeye kalkışmak altını çizdiğimiz inişi durdurmayacaktır.

Gelin Akbük’e…

Ve sorun her kesimden vatandaşa, yurttaşa:

- Memnun musunuz?

Alacağınız yanıt, “çok küçük bir azınlığın” dışında aynıdır:

- Hayır, asla!..

Yerlisi, tatilcisi şikâyetçidir.

İş sahibi şikâyetçidir.

Çalışanı şikâyetçidir.

Belediye’den herhangi bir beklentisi olan veya herhangi bir nedenle çekindiği bir ayıbı olanların dışında, hemen hemen herkes şikâyetçidir bugünkü belediyenin yönetim tarzından…

Yerel seçimler öncesinde CHP Akbük’de çok büyük bir çoğunlukla en önde gelen siyasi partiydi.

Belediye başkan adaylığında ortaya çıkan bir anlaşmazlık sonucunda, gerçek bir lider yeteneği gösterilememesi nedeniyle, partinin emektar has adamları partilerinden kopma durumunda kaldılar ve böylece talihsiz bir bölünme ortaya çıktı.

Seçim sonrasında ise, tüm uzlaşma, yeniden yapılanma ve birleştirme çabaları anlamsız [kişisel] bir tepki ile ret edildi.

Ortaya çıkan bölünmenin yarattığı çatlağın onarılması yönünde büyük çabalar harcandı.  Ama bütün bu çabaların karşısındaki tavır;

-        Bu kişiler tekrar partiye dönerse istifa ederim, biçimindeki bir düşmanlık politikası ile akamete uğratıldı.

Derken, genel seçimler geldi, çattı.

Partilerinden istifa zorunda kalan insanlar bir bütün halinde CHP’ye oy verdiler.

“İstifanın yanlış bir refleks olduğu” konusundaki öz-eleştiri olgunluğu, genel seçimlerde tabanın sandıkta birleşmesi ve tümü ile CHP’yi desteklemesi sonucunu doğurdu.

Ama Akbük’ün o küçücük tavanında [kişisel nedenlerle] oluşturulan düşmanca tavır  dinmedi ve hatta, daha da gelişti. İş, selamın sabahın kesilmesine, görünce başka tarafa bakmaya ve hatta uzatılan ellerin ters çevrilmesine kadar vardı…

Zaman ilerledikçe kötü yönetim tarzının ucu ve sonuçları halka kadar uzandı… Halkın şikâyetleri arttı; tavan yaptı; tüm Akbük’ü kapladı.

Bugün Akbük’ün CHP’li tabanı, [çok çok küçük bir azınlık dışında] bütün bu saydığımız nedenlerle, ilk yerel seçimde CHP’ye oy vermekten vazgeçecek bir noktaya gelmiştir.

Ve işte tam da bu noktada, iyi ki Akbük, Didim’e bağlanmaktadır. Büyükşehir yönetim biçiminin bir mahallesi olmaktadır.

Didim’de, bu türden niteliksiz kavgaların dışında kalan “halk adamı” bir belediye başkanı vardır.

Aydın’da, her geçen gün halkın beğenisini artırarak üzerinde toplayan pırıl pırıl bir belediye başkanı, Özlem Çerçioğlu vardır…

Önümüzdeki yerel seçimde taşlar yerinden oynamaz ve Sayın Mümin Kamacı ve Sayın Özlem Çerçioğlu yeniden adaylıklarını koyarlarsa, CHP’nin Akbük’de kaybettiği kan fazlası ile telafi edilebilir.

Bizler, ayrıca işte bu nedenle de, Akbük’ün idari yapısının yeniden biçimlendirilmesine “evet,” diyoruz.

Aksi halde, maalesef, Akbük de AKP’ye teslim edilecektir…

Evet, bu gerçeği soğukkanlılıkla görmeliyiz: Bu yolda yürümeye devam edilirse, maazallah ve maalesef böyle olacaktır!

Çünkü görünen köy, kılavuz istememektedir.

Bizden söylemesi…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar