Ulusal Kanal ekranına çıkan emekli Deniz Harp Okulumuzun eski komutanımızın anlattıkları tüyler ürpertici:

- Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak için yola çıkmışsanız, ilk önce işe onun kurumlarını yıkmakla başlayacaksınız!.. Bu kurumların başında da Türk Silahlı Kuvvetleri gelir. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni itibarsızlaştırmaya ve değersizleştirmeye çalışacaksınız… Moralini bozacaksınız. Ve halk üzerindeki olumlu etkisini yok edeceksiniz. Çünkü TSK’yı dönüştürmeden Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştüremezsiniz…

Bu tespitleri Deniz Harp Okulu eski komutanı bir tuğamiral yapıyor.

Ve kendi döneminin genelkurmay başkanının önemli bir tespitini hatırlatıyor:

- Türk Ordusuna karşı a-simetrik bir psikolojik harekat yürütülmektedir!..

Biz siviller olarak bu sözlerden ne anlıyoruz?..

- Demek ki ordu savaşın içindedir.

Savaşın diğer tarafı emperyalizmdir.

Türk Silahlı Kuvvetleri ise, kendisine karşı uygulanan a-simetrik psikolojik harekâta karşı savunma mevzileri içerisindedir.

Bu tespitleri yapanlar Türk Ordusu’nun en önde gelen en üst düzey komutanlarıdır.

Ve o ordunun en üst düzey komutanları bugün terör zanlısı olarak cezaevindedir.

Olay vahimdir.

Olağanüstü ciddidir.

Ve apaçık ortada ve gündemin baş sırasındadır.

Deniz Harp Okulu’nun emekli Tuğamiral komutanı;

- Emperyalist odakların Türk ordusunun silah sanayini milli kaynaklara dayandırma hareketini yok etmek istemişlerdir, demekte ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yürütülen bu harekâtın en büyük nedenlerinden birisinin bu milli yönelişi yok etmek olduğunu, anlatmaktadır…

Görüldüğü gibi yapılan tespit olağanüstü ciddidir.

Somut verilere dayanmaktadır.

Değerli tuğamiralimiz Türker Ertürk konuşmasını şöyle sürdürüyor:

- Önemli bir siyaset adamı güdülen politikayı şöyle özetlemiştir: Bu ülkede Yeniçeri Ocağı’nı dağıtıp, Nizamı Cedit Ordusu’nu kurmak lazım!..

Ne demektir bu?..

Türk Silahlı Kuvvetleri bir Yeniçeri Ocağıdır.

Peki ya Nizamı Cedit nedir?

Avrupa’nın biçimlendirdiği paralı askerler!..

Ertürk komutanımızın aşağıdaki sözleri de hayli ilginç tespitler taşımaktadır:

- Amaç kanun devleti değildir… Hukuk Devleti’dir. Hamurabi’nin de kanunları vardı. Hitler’in de, Musolini’nin de… Önemli olan hukukun üstünlüğüdür. Ve bir de şu gerçeği sizlere iletmek istiyorum: Benim istifa ettiğim anda Deniz Harp Okulu’nun 800 öğrencisi vardı. Şimdi ise, 600… Bu hızlı azalışın da bir anlamı vardır. Bu gerçeği okumak ve doğru değerlendirmek gerekir.

Var mı bu sözlere katacağınız bir cümle?..

Yok değil mi?..

Çünkü bu nokta sözün bittiği yerdir!..

Bu nitelikli tespitler ve somut gerçekler yoruma ihtiyaç duyulmayacak kadar nettir, berraktır, açıktır ve ciddidir.

Önemli olan bu tespitleri birbirine ekleyip, bilincimizi geliştirmek ve Cumhuriyet’in korunması cephesinde birleşerek güçlenmektir.