ŞEREF PINARBAŞI

ŞEREF PINARBAŞI

EĞİTİM BİR BÜTÜNDÜR, PARÇALANAMAZ

 

AKP, Avrupa’dan kopyaladığı eğitim sistemini getirdiği gibi bacaklarını ve gagasını kestiği gibi, gövdeyide üç parçaya ayırarak Türk Milli Eğitim sistemine zorla kakaladı.

Bakınız, bu eğitim sistemi Avrupa ve eski Sovyet ülkelerinde ana hatlarıyla, eğitim fikir ya da inanç aşılama olayı değil, çocuğun bağımsız yargı yeteneğini geliştirme anlayışına dayalı olup, 0-16 yaş arası zorunlu eğitim çağı olarak görülmektedir.

Bunun; 0-6 yaş- okul öncesi eğitim olup, 3-6 yaş arasında anaokulu (36.72 Aylık) niteliğindedir.

Çocuklar 36. Aydan itibaren yapılan bir testle, ağır öğrenen, ya da diğer özürleri olanlar, ayrılarak özel eğitim alanlarına yönlendirilirler. Ayrıca herhangi bir sanat dalında eğilimleri öne çıkan çocuklar da, özel eğitime alınırlar. Diğerleri 72 aylıktan sonra ilköğretim denen okullara alınarak dört ya da beşinci sınıflardayken; (Almanya örneği) diyelimki; 25 kişilik bir sınıftan, 3 çocuk 4. Sınıftan, 2 çocuk da 5. Sınıftan <gimnazyuma> (lise’ye), 6 ve 7. Sınıflardan realşule’ye (ortaokul) de 5 çocuk gönderiliyor.  Geriye kalan 15 çocuk haapşule denen ilköğretim okulunda kalıyor. Bunlarda 8. Sınıfı okuyup bir kısmı mesleki okullarında, meslek yapmaya (1-2 yıllık) gidiyor. En son kalanlar  da  yeter deyip buradan sonra okumuyorlar. Görüldüğü gibi en az 15. Yaşından sonra çalışma hayatına katılanlar oluyor. Bu aşamaların hiçbirinde de din dersi diye bir ders yoktur ve de pozitif bilimin dışında bir ders de işlenmemektedir. 18. Yaşından sonra din kültürü ve ahlak bilgileri dersleri ancak okunmaya başlıyor ve bunlarda bu konularda bilgilenmek isteyenlere verilmektedir.

Bir diğer yönden avrupa’nın ve eski sovyet ülkelerinin hepsinde 10 aylık ile 3 yaş arasında “beyin sinaps düğümleri” eğitimi alıyorlar. 36 aylıktan itibaren de 72 aylığa kadar anaokulu okuyup 73 aylıkdan ilköğretim okullarına alınıyorlar. Özellikle şu konu unutulmamalıdır, anaokulu okumayan (36-72 aylık) çocuklar ilköğretim okullarında asla başarılı olamamaktadır.

Avrupa ve eski Sovyet ülkeleri ve dünyanın diğer gelişmiş ülkeleri, Almanya örneğindeki sistem benzeri  eğitimlerini bu şekilde 1965’den bu yana uygulamaktadırlar. Özellikle eski sovyet yülkelerinde 6 aylıktan itibaren okul öncesi eğitim “yüksek yetişkinlik düzeyindeki” eğitim uzmanlarının denetiminde sürdürülmektedir.

Kapitalist ekonomik tarzda da artık çocuklar anaokulu okumadan ilköğretime gönderilemiyor, çünkü burayı, (üç yıl anaokulunu) okumayan çocuklar, konuları kavrama değil, ezbercilikle sürdürmeye çalışıyorlar.

İşte Türkiye hükümetinin Avrupa’dan kopyalayıp uygulamaya çalıştığı programın aslı Almanya veya Belçika örneğinden alınan şekli bu. Ancak AKP hükümeti 2004’de 3 yıllık anaokulu zorunluluğunu getirirken, sonra bunu  beceremeyince 2008 de  anasınıfı (bir yıllık), daha sonra bunu da beceremeyip, anaokulu zorunluluğunu tümden ortadan kaldırmış ve 4+4+4 diye ne idüğü belirsiz bir ucube yaratmıştır. Halkımıza da eğitimde devrim yapıyoruz diye yutturmaktadır. Kafasından atamadığı geri unsurlu metafizik söylemlerle ya a programlarla uysal insanlar yetiştireceğini sanmaktadır. Bilmiyorlar ki 21. Asrın bilgi çağı olduğunu ve sanallarda: Dincisi de, ırkçısı da, çok değil 3-5 yıl içerisinde boşlukta amaçsız mermiler haline geleceğini.

     Öyleyse çağdaş eğitim kuramının temeli ilkeleri doğrultusunda oluşturacağımız eğitim ve eğitim sistemleri bizi kurtaracaktır. Unutmayalım…

Önceki ve Sonraki Yazılar