Er:"Bizim tepkimiz Haluk Kutlay ve Yönetimine"

Er:"Bizim tepkimiz Haluk Kutlay ve Yönetimine"

Söke Ticaret Odası Meclis Üyesi Reşat Er, katıldığı bir televizyon programında CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’ın Söke Ticaret Odası ziyaretine katılmamaları sonrası oda başkanı Haluk Kutlay’a karşı yönelik gelen tepkileri değerlendirdi.

Er, “Meclis grubu olarak biz herkese her patyiye eşit mesafedeyiz. Bizim tepkimiz ne Tezcan’a ne de Cumhuriyet Halk Partisinedir.  Bizim kendi içimizdeki tepkimiz tamamen Söke Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve yönetiminedir” dedi.
 
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’ın Söke programı ve özellikle Söke Ticaret Odası ziyaretindeki katılımın az olması Maraton Tv’de yayımlanan Sabah Maratonu adlı programda ele alındı. Programa telefon bağlantısı ile katılan Söke Ticaret Odası Meclis Üyesi Reşat Er, program yapımcısı Erol Özhavutçu’nun sorularını yanıtladı. 
 
“YÖNETİM İLE MECLİS BİRBİRİNDEN KOPUK”
 
Programdan haberi olduğunu ancak kendi şahsı olarak özel durumlarından dolayı katılmadığını ifade eden Er, “Biliyorsunuz son zamanlarda zaten oda yönetiminin meclis ile olan kopukluğundan dolayı bir çok şeylerde zaten bulunmadık bulunmayı da düşünmüyoruz”dedi.
 
“TEPKİMİZ KENDİ ODA YÖNETİMİMİZE,  SAYIN TEZCAN’A DEĞİL”
Program yapımcısı Havutçu’nun muhalefet olarak sadece Bülent Tezcan'a yapılan özel bir tepki olup olmadığı yönündeki soruyu da yanıtlayan Söke Ticaret Odası Meclis Üyesi Reşat Er, “Hayır öyle bir şey söz konusu değil. Biliyorsunuz biz her siyasi partiye eşit mesafedeyiz. Kişiler ve şahıslar olarak. Hiçbir siyasi rozetimizde yok. Herkese eşit her kese aynı mesafedeyiz. Kesinlikle Sayın Bülent Tezcan’a veya Cumhuriyet Halk Partisine yapılmış tepki kesinlikle değil. Bizim kendi içimizdeki tepkimiz tamamen Söke Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve yönetimine dir. Ve bunu ilk defa değil biliyorsunuz daha önce de canlı yayınlarda çıktık. Sosyal medyada çoğu zaman dile getiriyoruz. Birçok ortamda dile getirdik. Sonuç olarak baktığınız zaman sizi saymayanı siz sayar mısınız? Veya size değer vermeyene siz değer verir misiniz.”dedi. 
 
Oda meclisinin beyaz ve mavi gruptan oluştuğunu belirten Havutçu,Er’e ‘Şimdi on bir kişinin yönettiği bir odada katılımın az olmasını kendi içinde de tepki  olarak mı değerlendirelim “diye sordu.
 
“ASIL 11 KİŞİNİN 9’U NERDE ONU SORGULASINLAR “
 
Meclis Üyesi Reşat Er,yöneltilen soruya net ve anlamlı bir cevap verdi. Er, “Ben şöyle bir açıklama yapayım. Bu kurum 7 kişiden oluşuyor. Başkan dahil. Burada biliyorsunuz beyaz ve mavi gurubun birleşmesiyle  11 kişilik bir çoğunluk var . Bu çoğunluk zaten her türlü karar almaya, her türlü yetkiye sahip. Biliyorsunuz bu dokuz kişinin hiçbir yetkisi yok. Dokuz kişinin hiçbir yetkisinin olmadığı bir ortamda 11 kişi  her türlü kararı alabilir her türlü karşılama yapabilir her türlü mal alıp satabilir. Aldılardabiliyorsunuz!. Sormadan. Şimdi burada bu dokuz kişiden birisi ben katılamadım veya  benim arkadaşlarım niye katılamadıyı sorgulamaktan ziyade diğer on bir kişinin dokuzu nerde ? Bence onu sorgulamak lazım.”dedi.
 
“HAKETMEYEN İNSANLARA PRİM Mİ VEREYİM”
 
O gruptaki arkadaşlarla devamlı görüştüklerini arkadaşlıklarının her zaman baki olduğunu ifade eden Er, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Onlarla hiçbir zaman bu konuyu konuşmadım. Artık ne gerekçeden dolayı katılmadıklarını bilmiyorum ama Sadece CHP sayın Genel Başkan Yardımcısının ziyaretinden kaynaklı değil, zaten son üç aydan beri orada normalde her ay yapılması gereken toplantılardayapılmıyor. Hatta telekonferans yöntemiyle bir kere yaptık. Onun haricinde daha sonra da her ay yapılması gereken standart toplantılarımızda çoğunluk sağlanamıyor.Geçen gün telekonferansta toplantı yapılmış beş kişi katılmış. Meclis ertelendi yine. Toplanamaması ile ilgili bir diyolog kopukluğu var. Bu ortamdan tabiki de Söke zarar görüyor. Bende bu memlekette yaşıyorum. Bulunduğum kurumun en üst seviyede olmasını tabiki de isterim. Yönetim yanlışlıklarından dolayı böyle bir yönetimin altında olmakta bana zarar veriyor. Bende o fotoğraf karesi içerisinde olmak istemiyorum. Ben o fotoğraf karesi içine girip birilerine neden prim verdireyim. Zaten dokuz kişilik desteği gerekli konularda yönetime arkadaşlarımız verdi. Ben şimdi başkan olmayı haketmeyen, yeterli çoğunluğu alamayan kişilerin yanında bulunupta onlara prim mi sağlayayım?  Onlara reklam mı yapayım. Yalandan bize oy verenlere biz mutluyuz pozu mu vereyim.” 
 
“BİZ ÜYELERDEN EL KALDIRIP İNDİRMEK İÇİN Mİ OY İSTEDİK”
 
Grup arkadaşları ile oturup böyle yapalım diye bir konuşma yapmadıklarının altını çizen Er, kendi şahsi fikrinin bu yönde olduğunu dile getirdi. Meclis Üyesi Er, “ Ortak karar kesinlikle yok. Benim şahsi kanaatim, şahsi fikrim bu. Her ay gerekli harcamaları yapmak ,gerekli ziyaretleri yaptık  gerekli yardımları yaptık.Ay sonu geldiğinde bir mizan bir harcama raporu çıktığında hadi buyurun gelin meclis toplantısı var desinler el kaldır el indir.  Biz sadece bu kadar insanı dolaştık el kaldırıp indirmek için mi oy istedik. “dedi.
 
“PARTİLİ ABİLERİMİZ BUGÜN BİZ SİZE YARIN BİZ DERSE BUNA ÇOK ÜZÜLÜRÜM” 
 
Bu konuyu yönetim kurulu başkanıyla,meclis başkanı ile çok defa istişare ettiklerini ancak ne dense bir türlü anlaşılamadığını belirten Er, “Söke nin huzuruna çıktığımızda serzenişte bulunmuştuk. Ondan sonra olaylar biraz düzelirmiş gibi oldu ama tekrar işte yine eski kaldığı yerden ben buyum ,yönetim esas ne derse o olur mantığıyla giderseniz sonuçta kaçınılmaz oluyor. Tabii ben burada kendi adıma bugün CHP  yarın başka Parti veya başka bir grup onlarda.. Yarın beni çarşı da gördüklerinde yahu sen Ticaret Odası Meclis Üyesi değil misin? Niye gelmedin. Beni niye karşılamadınız. Bugün siz bize yarın siz bize gibi pozisyonları olduğu zaman gerçekten buna çok üzülüyorum.Onlar memleketimizin insanları. Onlarda hizmet etmeye çalışıyorlar. Onlarda buranın oylarını alarak çalışan abilerimiz dostlarımız kardeşlerimiz yani. Birlik olmak yerine. Bir kişi yüzünden nasıl kopukluklar zincirleme gidiyor yani.”dedi.
 
“OKULUN YARAMAZ ÇOCUĞU GİBİ ŞİKAYET ETMEK BİZİM PRESTİJİMİZİ DÜŞÜRÜYOR”
 
Havutçu’nun  önümüzdeki günlerde sarı grup olarak yine bir basın toplantısıyla kamuoyuna yönetimi  şikayet edip etmeyecekleri yönündeki soru üzerine er konuşmasını şu sözlerle tamamladı:” Kamu oyunu meşgul etmek inanın ben şahsım adına utanıyorum artık. Sizde bakın 2,5 yıldan beri  program yapıyorsunuz. Yeri geldi yapılan işlerde teşekkür tebrik ettiler.Tebrik etmek artık bilmiyorum bile beş parmağını geçer mi. Biz şimdi okulun yaramaz çocuğu gibi hakkında şikayet etmek için çıktığımız da bizim artık prestijimiz düşüyor. Birilerinin öteki kulağından çıkıyor ama belki biz kendimiz için çırpınıyoruz burada. İyi tamam muhalefet görevimizi yapalım ama. Artık beni yordu yani. Doğru bir tane. Böyle mi yapılıyor bu süreç doğru mu  başarılı mı. Gerçekten yorulduk biz burada siyasetçi değiliz ya. Biz bu memleketin gönüllü insanlarıyız. Maaş almıyoruz. Siyasi beklentimiz yok. Ama karşılığında gördüğün tutumda bu işte. Yani yazık yani yazık gerçekten Söke’ye yazık! Odaya buraya emek vermiş insanlara yazık!, Her şeye yazık yani.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.