EŞKIYALAR ŞEHRE İNMİŞ

 

 

Bıkıp usanmadan, kıyıyı dövüyor dalgalar. Mavi bir ordu gibi, ağızlarında beyaz köpükler. Vurdukça vuruyor, biraz çocuksu şımarık, biraz hırçın kavgalı. Esmer tenini yatırmış kuma bir kadın. Elinde felsefik bir aşk romanı. Kim kime aşık. Kum mu dalgalara, dalgalar mı kuma. Ya dalgalırın bu hırçınlığı neden? Kıyının bu sessizliği korkudan mı? Biraz ötete tekne barınağında bir adam oltasını sallıyor, denizel umut mevsimi ya çıkarsa ama deniz kırgın küskün birazda üç beş tane kalmış olsa da balığını vermiyor oltaya. Çekiyor oltasını adam, esmer kadın bırakıyor romanını, dalgalar durmuyor koparıp tüm kirlerini çiğerlerinden kıyıya bırakıyor. Sonra duyuyoruz ki, bir yazar gecenin bir vakti karanlığın gözleri önünde hain saldırılar içinde kalıyor. Kolu kırılıyor, yüreği sızlıyor, düşünceleri baskılandırılıyor, hayalleri gömülüyor, suya özgürlük geceleri rafa kalkıyor, kaldırılıyor. Yaşama hakkı yaşanmaz hale getiriliyor.

Şehirlere inmiş ne zamandır eşkıya. Zora dayalı bir düzen isteniyor sanki. Beğenmiyorsanız düşüncelerimi, beğenmi yorsanız yazdıklarımı, çizdiklerimi, zor geliyorsa size söylediklerim, hukuki yollardan hak arama ne ki. Bir gece vakti karanlığın körlüğünde, eşkiyanın eline kalır sokaklar ve şıkıştırılırsınız sekiz on kişi ile, ne özgürlük kalır, ne de özgür düşünce. Zorbalıktır artık hüküm süren herkes tek tip elbisel, herkese robot takım. Alın size basın özgürlüğü. Sonra kırık kollarınızı sayın. Kırık yüreklerinizi.

Öyle olmadımı seçimlerden önce. O çok demokratım diyenler bile emek savunucusu bazı sözde yoldaşlarımız düşüncelerimizi beğenmediklerinden olacak, manevi zor kokan yazıları ile bağlamak istediler düşüncelerimizi. Şimdi duyuyor ve görüyoruz da o hiç sevmedikleri karşı yanla sosyal etkinlikler düzenliyorlar ortaklaşa.

Şimdi kime anlatacaksın? Bu ben döngüsünü.

Kavgaları besleyen, savaşları çıkaran, denizleri kızdıran, bu ben döngüsü değilmidir. Hak hukuk demeden sadece ben diyenler değil midir? Yaşamı çırkin kılan.

Bu ben döngüsü değil midir? Durmuş Tuna'ya saldıran, susturmak isteyeni korkutan, kolunu kıran.

Durmuş Tuna’ya yapılan saldırı, basın emekçilerine yapılan saldırıdır. Durmuş Tuna'ya acil şifalar diliyor, saldırıyı yapanları yaptıranları kınıyor, faillerin bir an önce yakalanıp adaletin önünde hesap vermelerinin sağlanmasını istiyorum.

Yazma özgürlüğümüz kısıtlanamaz. Beğenmiyorsanız mahkemeler orda. Hakkınızı hukukunuzu zorda aramayın mahkemelerde arayın.

Önceki ve Sonraki Yazılar