Faydacı, “Zeytinyağı işletmelerine proje desteğine hazırım”

Faydacı, “Zeytinyağı işletmelerine proje desteğine hazırım”

AYDIN’DA FAALİYET GÖSTEREN ZEYTİNYAĞI İŞLETMELERİNE ÇÖKERTME HAVUZLARINI TAMAMLAMALARI İÇİN 1 YIL MÜHTET TANINDI, TÜRKİYE’NİN İLK ORGANİK ZEYTİNYAĞI İŞLETMESİNİ KURAN DİDİMLİ İŞ ADAMI RAMAZAN FAYDACI, ZEYTİNYAĞI İŞLETMECİLERİNE PROJE AŞAMASI


Yılmaz Ölmez
Gerçek Gazetesi
Aydında faaliyet gösteren zeytinyağı işletmelerine tebligat yapılarak 1 yıl içerisinde karasu çökertme havuzlarını tamamlamaları istendi.
Aydın’da göreve başladığı günden bu yana Büyük Menderes Nehri’nin kirliliğinin önüne geçebilmek için havzadaki belediye ve sanayi kuruluşlarından hızla arıtma tesislerini tamamlamalarını isteyen Aydın Valisi Mustafa Malay, zeytinyağı işletmelerinde bir an önce çökertme havuzlarını tamamlamalarını istemişti.
Zeytin üretiminin yaygın olduğu Aydın İlinde 90 civarında zeytinyağı işletmesinin bulunduğu öğrenilirken, bu tesislerin tamamına yakınında çökertme havuzları bulunmadığı için kızıl sular derelere ve çaylara bırakılıyor. Yan derelerden gelen bu atık sular, Büyük Menderes Nehri’yle buluştuktan sonra Ege Denizi’ne gidiyor. Tesislerden çıkan siyah suların akarsuları kirlettiği yetmiyormuş gibi, birde toprakla buluşan bu atık sular, belirli bir süreden sonra çevresine de ağır bir koku oluşturuyor.
Didim’de 2004 yılında kurulan Türkiye’nin ilk Organik Zeytinyağı işletmesinin ortaklarından olan işadamı Ramazan Faydacı, zeytinyağı tesisini kurmakla kalmayıp, atıksu çökertme havuzları ve prina silosu oluşturmuş.
4 küçük, 4’te büyük olmak üzere 8 havuzdan oluşan çökertme havuzlarının 2004 yılında 100 milyar liraya mal olduğunu söyleye Faydacı, “İşletmemizden çıkan siyah sular önce 4 ayrı kademeden oluşan küçük havuzlara ulaşıyor. Burada posa ve tortularından ayrıştırılan siyah sular, 3 ayrı büyük havuzdan geçtikten sonra 4. havuza ulaşıyor. Bizim işletmemizin kapasitesi doğrultusunda oluşturduğumuz bin 260 tonluk havuzlar, demir dolgulu perde duvarlarla çevrelenmiş ve ortalarından ayrılmıştır. 2004 yılında oluşturduğumuz tesisimizi 100 milyar liraya mal ettik. Bugün için 150 milyar liraya mal olmaktadır. Kızıl sular çökertme havuzlarımızda fiziksel olarak arıtılıyor ve motopomp sistemiyle buharlaştırılıyor. Böylece doğaya ve çevreye zarar vermemiş oluyoruz. Fakat çökertme havuzları bulunmayan tesislerin bıraktığı kızıl sular sadece akarsularımıza değil, çevreye yaydıkları kötü kokularla da rahatsızlık veriyorlar. Biz bu tesisi oluştururken Aydın’da faaliyet gösteren Polat Makineleri’nin sahibi Sayın İbrahim Polat beyden de proje desteği aldık. Arıtma tesisleri bulunmayan işletmeci arkadaşlarımıza tabii ki yardımcı oluruz” dedi.
ORGANİK ZEYTİN İŞLEME BELGESİ ALAMAZLAR!
İşletmesinde organik zeytinyağı da işlediğini söyleyen Didimli İşletmeci Ramazan Faydacı, Söke’ye bağlı Tuzburgazı ve Doğanbey köyleri ile Milas’a bağlı bazı köylerde organik zeytin üretildiğine dikkat çekerek, “Avrupa Birliği sürecindeki ülkemizde organik üretim hızla yaygınlaşırken, bu üretim tek taraflı hiçbir anlam teşkil etmiyor. Organik zeytin üreten üreticilerimiz bu zeytinlerini organik zeytin işleme sertifikası bulunan işletmelere sıktırarak ithalat izni alabiliyorlar. Yani organik üretim sertifikası yeterli değil. Organik üretime geçecek olan işletmeci arkadaşlarımız, şayet bünyesinde çökertme havuzları oluşturmadıysa işletme izni alamıyor. Bu nedenle önce çevreyi, ardından da işletmesini düşünüyorsa biran önce tesisini tamamlamalı. Sertifikasyon heyeti tesisi incelerken AB standartları ve organik üretim için gerekli tüm ayrıntıları tek tek inceliyor” dedi.
ORGANİK ÜRETİM NEDİR!
Tarla, ya da bahçesinde organik sebze-meyve üretecek olan üreticiler önce Organik Üretim Sertifikasyon şirketlerinin birisiyle irtibata geçmesi gerekiyor. Tarlada yetiştirilen ürünlere 3 yıl boyunca ilaç, kimyasal gübre atılmaması gerekiyor, ürünler mutlaka kuyu suyu ile sulanması gerekirken, organik üretim yapılan bahçenin yakınında bulunan bahçelerinde üretimleri ne şartlarda yapıldığı kriterlerin içerisinde yer alıyor. Yani yan bahçede de ilaç ve gübre kullanılmaması gerekiyor. 3 yıl boyunca bu şartlarda üretim yapan üretici Organik ÜRETİM Sertifikasına sahip oluyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum