Türkiye’nin de içinde bulunduğu NATO ülkeleri, 20 Kasım 2010 tarihinde Portekiz’in başkenti Lizbon’da toplanarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin Anadolu topraklarında “Füze Kalkanı” diye bir sistemin konuşlandırılmasına karar verilmiştir. Bu sistemle güya Türkiye’ye bir saldırı olursa; Nato, Türkiye’yi savunup koruyacakmış. Nerde görülmüş o yoğurdun bolluğu? Nato, Avrupa ve ABD’nin oluşturduğu deyim yerinde ise, bir Hıristiyanlık kulübüdür. Tarih boyunca Avrupa, Türkleri Anadolu’dan atmak için 1100–1200 yılları arasında sekiz defa “Haçlı Seferleri” düzenleyerek, Anadolu’ya saldırmadılar mı? Her seferinde de yenildiler. Bu düşmanlık ta, Batı Hun İmparator’u Attila’dan bu yana devam etmektedir. 20. yüzyılın başında Osmanlıya “Sevr Barışı’nı zorla kabul ettirdiler. Türk Milleti’nin aziz evladı M. K. Atatürk, Türk Milletine önderlik eder. “Bağımsızlık benim karakterimdir.” diyerek, Sevr Barışı’nı yırtıp çöpe atar. Türk Kurtuluş Savaşını yapar. Yedi düvel emperyalizmi yener. Hıristiyan âlemi bu yenilginin acısını da unutmaz. ‘Su uyur, düşman uyumaz.’ misali, Avrupa ve ABD, Ortadoğu ve Asya ülkelerindeki doğal zenginlik ve enerji kaynaklarına ulaşmalarında en büyük engelin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu biliyorlar. O halde Türkiye’yi parçalamak ve küçültmek gerekir. Bunun içinde ABD’nin Pentagon analizcilerinden ‘Ralph Peters’in 2006 yılında silahlı kuvvetler dergisinde yayınlanan makalesinde Türkiye Haritası zaten parçalanarak çizilmiştir. Resmi bir görevle Amerika’ya giden Türk Subayı Orgeneral Hurşit Tolon paşa, bu haritayı görünce, toplantıda ABD’yi protosto ederek Türkiye’ye döner. Şimdi Ergenekon’dan tutukludur.

Bu kadar tarihi bilgi verdikten sonra, şimdi şu ‘Füze Kalkanı’ ismi üzerinde duralım. Füze nedir? Füze: 21. yüzyılda insan zekâsının ve teknolojinin ürettiği öldürücü silahların en korkuncudur. Düştüğü yerde doğada canlı hayat diye bir şey kalmaz. Kalkan nedir? Kalkan: Oluşan bir tehlikeye karşı korunma zırhıdır. O halde füze kalkanı nasıl bir korunma aracı olur? Nato, Türkiye’yi kimden ve niçin koruyacaktır? Güya İran, Türkiye için bir tehlike ülkeymiş… Türkiye bir Nato ülkesi olduğu için, Nato, Türkiye’yi koruyacakmış… Buna beşikteki çocuk değil, gökte uçan kargalar bile güler… Bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak bu savunma düşüncesine asla inanmıyorum. Türkiye, İran’la niçin savaşsın? İran, Türkiye’nin komşusudur. Tarihsel ve dinsel ortak yanları vardır. Türkiye, komşularıyla ve hatta bütün dünya milletleriyle barış içinde yaşamak ister. Büyük ATATÜRK, “Yurtta barış, Dünyada barış” özdeyişi ile Türkiye’nin hedefini çizmiştir. Bu fikir, bütün dünya uluslarına esin kaynağı olmuş. ‘Birleşmiş Milletler’ teşkilatı oluşmuştur. Atatürk, insanlığa barış içinde yaşamayı önermiştir.

Bu füze Kalkanı, bir kalkan değildir. Bir füze rampasıdır. Amacı da gizli ve açık olarak ABD’nin Ortadoğu ve Asya’daki enerji ve zenginlik kaynaklarına ulaşmasını sağlamaktır. Hatta en kötü ve korkunç yanı da Türkiye Cumhuriyeti’nin vatanı ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü parçalamaktır. En gerçek örneği ise ‘PKK’ bölücü örgütü ile Türkiye’yi parçalamaktır. Türkiye bu gelişmelere karşı çıkarsa, bu füzeler Türkiye’ye karşı kullanılacaktır. Çünkü füzelerin kullanım kumanda yetkisi, Türkiye’nin elinde değildir.

Vatanını ve ulusunu seven her Türk yurttaşının bu konuda uyanık olmasını, bağımsızlığını ve özgürlüğünü savunacak sorumluluğu özünde duyması gerektiğine inanıyorum.

Düşüncelerimi paylaşan bütün yurttaşlarıma sağlıklar ve esenlikler diliyorum.