Hiç iyi olmak aklınızdan geçti mi?

 

Muştularınız var mı, içinde umutlarınızın yeşerdiği. Ellerinizle en son kimin elinden tutunuz? Kimi öptünüz en son, kucaklaştınız.. Dost selamınıza yanıt alamadığınızdan beri kaç kez çarptı yüreğiniz?.. 

Ya küstürdüklerinize en son hangi gözünüzün ucuyla baktınız.

Yaşam öyle hızlı akıp gidiyor ki, bu sert akıntıdan bir saniyelik zamanda na kurtarırsak karmışçasına hızlı yaşamak geliyor sanki. Kazandıklarımız mı daha değerli, yitirdiklerimiz mi... Bir de kendi elimizle kirletip yok ettiklerimiz...

Yazmak için kaçıncı oturuşum bu bilgisayarın, daktilonun başına..

Olmayınca olmuyor işte. İsteklerinizi her zaman yerine getiremiyor ya da elde edemiyorsunuz. Oysa biz yazmasak da kirlenme durmuyor. Yok ediciler yaşamımızın her karesini işgal etmiş ve vira bizi tüketin, yok edin diye baskı yapıyorlar ve biz de kendi yaşamımıza inat tüketmeye devam ediyoruz.

Son iki güne yakın süren yağmuru anımsıyor musunuz, içimizi biraz ferahlattı sanırım. Evet ferahlattı. Yoksa siz aksini mi düşünüyorsunuz?

Dünyamızın sonunu getirmek için küreselleşiyoruz ya, hani küreselleşme çok iyi bir şey ya, işte yine bu küresel ısınma sonucu giderek bu yaşlı dünyamız daha hızlı ısınmakta ve ısındıkça tükenmektedir. Bilim insanları yaptıkları araştırmalar sonucu vardıkları kesin sonuç böyle. İster inanın, ister inanmayın.. Çocuklarınıza ve torunlarınıza yaşanılması zor olan bir dünya bırakacaksınız. Bu daha çok kazanma ve daha çok tüketme isteğiniz olduğu sürece. Nasıl bir dünya oluşturduk böyle. Açlıktan, hastalıktan, kıtlıktan ve savaşlardan dolayı çocuklarımızı öldürüyoruz. İşgalciye karşı durmak adına birbirimizi boğazlıyoruz, çocuk, kadın, insan demeden.

Yeryüzünde var olan ve adına özgürlükçü denen sistemler devamlı savaşlar çıkartıyorlar ve sömürülerini devam ettiriyorlar. Oysa mazlum ulusların bir olarak bu sisteme karşı durmaları gerekirken sudan bahanelerle aykırılık ve ayrılıklar yaratarak sonuçta küreselleşme denilen sömürü ağının içine halkları bırakıyorlar.

Toplumumuz her yönden kıskaç altına alınmakta. Sözde özgürleşmeye yönelik yasalar ardı ardına çıkarılırken asıl özgürleşmesi gereken genç beyinler militarist, gerici ve faşist düşüncelerle besleniyor. Oysa aklı özgürleştirmediğimiz sürece sadece yasalarla insanları özgürleştirip, aydınlık bir dünya kuramayız.

Siyasi iktidar olan AKP, bir yanda özgürlükçü söylemlerde bulunurken, diğer taraftan ve hızlı bir biçimde aydınlığa karşı savaşımını sürdürmekte olduğunu görmekteyiz. Siyasi iktidarı eğitime, kültüre ve sanata ayırdığı bütçeye baktığınızda bu durumu daha çıplak bir biçimde görebilirsiniz. Anımsıyor musunuz? En son ilçemize hangi devlet tiyatrosu turneye gelip oyun sergilemiştir. Oysa toplumları geliştirecek ve geleceğin aydınlığına taşıyacak olan sanattır. Sanatsız kalan toplumların karanlığa mahkum olmaları önlenemez. Şimdi bu savaşları çıkarıp, çocukları öldürenlere ve insanlığı hayasızca sömürenlere ve dünyamızı talan edip kirletenlere sormak gerekmez mi?

En son okuduğunuz kitabı anımsıyor musunuz? Ya kitabınızdaki kahramanı. Hiç kahraman olup, kitaplara konu olmak aklınızdan geçti mi? Kitaplardaki kahramanlar iyi olurlar ve kötülere karşı savaşırlar. Hiç iyi olmak aklınızdan geçti mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar