HÜKÜMET KADIN

 

“*Tüm bunların yanında; yaklaşmakta olan belediye seçimlerinde kadınlarımız daha aktif rol almalıdır diye düşünürken, Söke’mize kadın bir belediye başkanının yakışacağını ifade etmek   istiyorum.  Kadın eli değecek bir kentin yarınını kurgulamakta zorlukların daha kolay aşılacağına inanıyorum… 

İşte Aydın,  Bafa,  İcirliova…

Ne dersiniz beyler?” …

*

     2014 seçimlerine hazırlıkların başladığı ilk günlerde bir yazımı böyle sonlandırmıştım. O günlerden bugüne çok şey yaşadık. Seçim süreci son aşamasına gelirken her şey netleşti. Adaylarımız sahaya indiler. Söke için yapacaklarını halka anlatmaya başladılar… Hepsinin amacı yarınların Söke’sini yaratmak. 1 Nisan’da bakalım, bu centilmence sürüp giden yarışın galibi kim olacak?   

     Bugün ya da yarın, çalışma arkadaşlarını da saptayacak olan adayalar, çalışma arkadaşlarını da titizlikle seçmeleri kendilerinin yararına olacaktır. Hızla büyüyen gelişen Kentimizin, kavuşacağı yeni statüsüyle büyük şehrin bir parçası olarak sorunları da çoğalacaktır kuşkusuz. Bu yüzden Belediye Meclis Üyeleri’nin de önemi yadsınamaz. Nitelikli, üretken ve kent sorunlarına yeterince zaman ayırabilecek kişilerin bu göreve gelmeleri işleri kolaylaştıracaktır.

     Gözlemlerime Göre,  partilerimizde  kadın adaylar da geçmişe oranla biraz daha fazla görev alacak gibi. Büyük Şehre de aday olan, Belediye Başkanımız  Çerçioğlu’nun başarıları, kadınlarımızın siyasete atılmalarında örnek olmalıdır.

     Seçim çalışmalarında;  AKP’nin aydınlık yüzlü bayanları, MHP’nin  Asenaları ve CHP’nin Cumhuriyet sevdalısı bayanları erkek adaylar kadar enerjik bir performans gösteriyor. Kadınların yönetimlerde daha fazla görev alması kent için bir şanstır. Partilerimizdeki  kadın siyasetçilerimizi;  öz güvenleri, cesaretleri ve kentin gelişiminde görev alma istekleri için kutlamak gerekir. Elbette karar vericilerin de kadın kotalarının uygulanması ve daha fazla bayanın yer alması için katkı sunmasalar bile engel olmamaları dileğimizdir.

 

     Bugünlerde vizyonda olan “Hükümet Kadın 2” filminin birincisini  keyifle izlemiştik. Naif, eğitimsiz, okuma yazma bilmeyen bir kasaba kadınının, Belediye başkanı olan eşinin ölümü üzerine , onun yerine geçerek, erkeklere taş çıkartırcasına zorlukları nasıl yendiğini  Sevgili Demet Akbağ’ın kendine özgü yorumuyla anlattığını gördük. 

       Kadınlarımız yaşamın her alanında varlıklarını gösterdiklerinde, ülkenin gelişimi ve sosyal yaşamın ne kadar çağdaşlaştığına tanık oluyoruz. Aksine, kadınların hayattan koparıldığı Afganistan, İran gibi ülkelerde yaşamın ne kadar ilkelleştiğini, açık toplumdan kapalı topluma bir kayış olduğunu gözlemliyoruz. Atatürk, kadınların hayatı daha ileriye götüreceğini farkına varmış ve Cumhuriyetin ilk yıllarında kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı tanımıştır. O günlerden bu günlere gelişimizde, kadınların sosyal, kültürel ve ekonomik yaşama sağladıkları katkılar azımsanamaz.

         Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım için söylenen, şu sözün ne anlama geldiğini bir düşünelim.

          “Bir anne dünyayı değiştirebilir!”

         Esen kalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar