Gerçek (haber) √ Günercin Azbazdar döneminde işe alınanlar tek tek işten çıkarılırken, direnenlere karşı baskılar sürüyor. √ Basın-yayın kuruluşları Başkan Avcu"ya ulaşamazken, denetim kurulu üyesi Karazor, başkan gibi görev yapıyor ve Yönetim Kurulu toplantı halindeyken, kurum telefonundan Gerçek Gazetesi sahibi Durmuş Tuna"yı arayıp, boyunu aşan sözler sarfediyor. √ Azbazdar, yaşananları üzüntüyle izlediklerini söyleyerek, “Başkanı ve yönetimi kınıyorum. Genel Kurulda hesap sorula cak!” dedi. √ Yağdöken yaşananların hoş olmadığını söyleyerek, “Gelişmelerin takipçisi olacağız” dedi. Tariş İncir Birliği"nde bir süredir yaşanan keyfi uygulamalar, her geçen gün tehlikeli bir boyut kazanmaya devam ediyor. Günercin Azbazdar"a karşı Tariş İncir Birliği Yönetimi için liste hazırlayan ve kongreden galibiyetle ayrılan Muzaffer Avcu dönemi, adeta eski yönetimden intikam almaya dönüştü. Tariş İncir Birliği"nde neler oluyor dedirten gelişmelere, Germencik İncir İşleme Tesisleri"nde yaşanan üzücü olaylar da eklenince, kurumu kötü günlerin beklediği sinyalleri alınmaya başladı. Tariş İncir Birliği eski Başkanı Günercin Azbazdar döneminde işe alınan çalışanlar tek tek işten çıkarılırken, direnenlere küfüre varan baskılar artarak sürüyor. Tariş İncir Birliği"nin ekonomik olarak iflasın eşiğinde olduğu ve bu yüzden Azbazdar döneminde işe alınanların kıdem tazminatlarının ödenmeden gönderilmesi için çalışıldığı belirtilirken, kimliklerini şimdilik açıklamadığımız ve işine son verilen Germencik İncir İşletmesi eski çalışanlarının iddiaları insanın kanını donduracak cinsten! Kendilerine her türlü baskıların yapıldığını söyleyen çalışanlar, “Küfürler ediliyordu. Vukuat işleyelim diye sataşıyorlardı. Kendimize hakim olmaya çalıştık ama baskılar hergeçen gün arttı. Şuanda çalışan arkadaşlarımızın da kıdem tazminatsız iş akitlerine son vermek için planlar yapılıyor” demekteler. İdari personelden 3 kişinin işine son verilirken, mevsimlik işçilerin de 23"ü tekrar işe çağırılmadılar. En önemli gelişme ise; Tariş İncir Birliği Genel Müdürü Sebahattin Gazanfer"in günler önce sessiz sedasız görevine son verilmesi oldu. Görevden almaların süreceği sanılırken, çalışanların huzursuzluğu hergeçen gün artarak sürüyor. Yönetime yakın çalışanların diğer çalışanlara iş çıkışlarında saldırı gerçekleştirmemeleri için yakınları kapıda karşılıyorlar. Şef konumunda çalışan Mehmet Ali Tu ve Adnan Okur"da haksız yere görevlerine son verildiği için, işe iade davası açtıkları öğrenildi. Başkan Avcu toplantılara katılmıyor, Karazor gölge başkanlık yapıyor Günercin Azbazdar döneminde delegeliği düşürülerek, kurumla ilişiği kesilen Karazor, Muzaffer Avcu döneminde üniversite mezunu olması nedeniyle atamayla denetim kurulu üyeliğine getirildi. Denetim kurulu üyeliğinde bulunan Hüseyin Karazor"un aslında gölge başkanlık yaptığı iddia ediliyor. Adeta sindirilen Muzaffer Avcu, oğlu Germencik İncir İşletmesi Müdürü Mehmet Ali Avcu"nun da görevden alınarak İzmir"e koordinatör olarak atanmasıyla yönetimle arası açılmış durumda. Hiçbir toplantıya katılmayan Muzaffer Avcu"nun bugün yarın istifa edeceğ söyleniyor. Yönetim kurulu üyeleri Asım Renda, Celal Gündoğdu ve Davut Cengiz"in de gelişmelerden huzursuz oldukları belirtiliyor. Gelişmeleri üzüntüyle izlediklerini söyleyen Tariş İncir Birliği eski Başkanı Günercin Azbazdar, Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyeleri arayıp, kınadığını söyleyerek, “Benim dönemim diye birşey yok, bizim dönemimiz var. Ben Tariş İncir Birliği Başkanı iken, şu anki İncir Birliği Başkanı arkadaşım Muzaffer Avcu"da yönetim Kurulundaki üyelerden biriydi. Ben işe alınan personeli tek başıma almadım. Oy birliği ile aldık. Genel Müdür Sebahattin Gazanfer"de bu tasarruflarımızda bulunup onay vermiştir. İşe aldığımız insanlar, üniversite mezunu olup, doktorasını yapmış, branşında uzmanlaşmış kişilerdir. Biz herşeyi bilemeyiz. Bu branşlara işi bilen insanlar getirdik. Şimdi ise bu değerli insanların işine son verildi ve son verilmeye çalışılıyor. Bizim dönemimizde Hüseyin Karazor"un delegeliğini kanunen, ana sözleşme gereği düşürmüştük. Çünkü ikinci derece akrabası olan kayınpederi incir işletmeciliği yapıyordu. Biz bunu belgeledik. Yeni yönetim ise atamayla onu denetim kurulu üyeliğine getirdi. Şimdi arkadaşım bana olan kinini çalışanlardan çıkarıyor. Neden! Çünkü benim dönemimde işe alındılar diye. İnsanlara bu nedenle kinle yaklaşılmaz. İntikam alacaksa gelsin benden alsın. Gücü yetiyorsa benimle uğraşsın” dedi. İncir Birliğini batırıp, incir üreticisinin tüccara peşkeş çekilmeye çalışıldığını söyleyen Günercin Azbazdar, “1 Ekim"de Mali Genel Kurul"da kürsüden konuşacağım, hesap soracağım. Hüseyin Karazor, Germencik"te asil iki yöneticiyi ve 14 yedek delegeyi istifa ettirip, seçime gitmeye çalışıyor. Aklınca yönetimi ele geçirecek. Hodri Meydan! Seçime gitsin de görelim” dedi. İşini bilen insanlara eziyet ediliyor diyen Günercin Azbazdar, “Birliğimizi bir adım öne götürecek insanları partizanlık yaparak, bölgecilik yaparak, canından bezdirmeye çalışıyorlar.” dedi. Konuyla ilgili olarak bilgi verdiğimiz AKP Söke ilçe Başkanı Ali Yağdöken"de, gelişmeleri takip edeceklerini söyleyerek, “Yaşananlar üzücü. Sökeli çalışanlara yönelik işten çıkarma ve baskıların takipçisi olacağız.” dedi. Hüseyin Karazor, kurum telefonuyla bir yayın kuruluşuna hesap sorma, gazetecilik dersi vermeye kalk›flt› Gelişmelerin Gerçek Gazetesi"ne ihbar edilmesi üzerine, TARİŞ İncir Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Celal Gündoğdu"yu kurum telefonundan arayıp bilgi edinen Gerçek Gazetesi sahibi Durmuş Tuna, denetim kurulu üyesi Hüseyin Karazor"un çirkin saldırısıyla karşılaştı. Celal Gündoğdu ile medeni bir şekilde konuştuklarını ve konu hakkında bilgi verdiğini söyleyen Tuna, “Randevu talep edip, bana randevu saati verilmesi içinde sekreteryaya gazete ve cep telefonu numaralarımı bırakmam istendi. Daha sonra yönetime yakın olduğu ve işçilere baskı uyguladığı şeklinde suçlanan bir çalışanı arayıp, konu hakkında bilgi almak istedim. Germencik"e gideceğimi ve kendisiyle de görüşmek istediğimi söyledim. Başkanının izni olmadan bu görüşme için olumlu cevap veremeyeceğini söyledi. Ben de kendisine teşekkür ettim. Ancak, daha sonradan denetim kurulu üyesi olduğunu öğrendiğim Hüseyin Karazor, cep telefonumdan beri arayıp, konuyu öğrenmeden hesap sormaya başladı. Çalışanlarını nasıl ararmışım... yöneticileri aramam gerekirmiş... kendimi ne sanıyormuşum... şeklindeki sözlerle bağırmaya başladı. Yönetici Celal Gündoğdu ile görüştüğümü ve kendisinden randevu isteğimi söyledim. Çalışanı aramadaki amacımın ise; üzerinde çalıştığım haberde tek taraflı davranmamak, suçlanan kişilerin de kendilerini savunmaları için haberde cevap haklarını kullanmalarını sağlamak olduğunu anlatmaya çalıştım. Ancak, Karazor tüm iyi niyetli açıklamalarıma rağmen bağırmayı sürdürünce bende kendisine gerektiği gibi cevap verdim ve telefonu kapatmak zorunda kaldı. Benim anlayamadığım, bu kuruluşun bir başkanı ve yönetim kurulu üyeleri yok mu? Nasıl oluyor da denetim kurulu üyesi başkan yetkileriyle bir basın kuruluşunun sahibini hem de kurum telefonundan arayıp tehdit edip, hesap sorma cüretini kendisinde bulabiliyor! Kurumun telefonunun özel işler için kullanıldığını görmek beni üzdü. Benden hesap sormak, gazetecilik dersi vermek için cep telefonumdan aranılması özel bir iştir. “Devlet malı deniz, yemeyen keriz!” anlayışıyla mı bu kurum yönetiliyor!” dedi.