E. TURGUT TEKİN

E. TURGUT TEKİN

“Kaymakamım Hoşgeldin”

 

 

Ben, 30 yıldan bu yana Söke’ye atanan Kaymakamlar’ın hepsine bir “HOŞ GELDİN” bir de “GÜLE GÜLE” yazısı yazıyorum. Bazıları yadırgasa da bu kural benim için değişmez.

“HOŞ GELDİN” yazısında, Söke’nin sorunlarının bir raporunu arz ederken; “GÜLE GÜLE” yazısında ise onun çalışmalarının bir değerlendirmesini yapıyorum. Bu değerlendirmede “Söke’ye neler verdi? Neler veremedi? -Halkla İlişkileri-Liderlik Vasışarı” yer alır. Şimdiye kadar yazdıklarımı “Son 30 Yılın Kaymakamları” adıyla yayınlasam çok güzel bir kitap olur. Bu kitapta da hem Söke Kaymakamlarının biyografileri, hem de Söke’ye armağan ettikleri yapıtları yer alır. Bu da bir nevi “Söke’de Yönetim Tarihi”nin bir safhasını oluşturur. Konuya bu açıdan bakarsanız iyi bir çalışmadır. Yaşadığımız kentin çağdaşlaşması, sanayileşmesi, gelişmesi, halkının geçim kaynaklarının artması, refah seviyesinin yükselmesi, asayiş ve düzenin berkemalliği tüm yönleriyle ortaya konur. Kaymakamlar deyip geçmeyin, Kuşadası bugünkü konumunu rahmetli Kaymakam Özer Türk’e borçludur. Turizm hareketini orada o başlattı. Bugün O’nu Kuşadası halkının unutması mümkün değildir. Ben, 63 yıllık ömrümde birçok Kaymakam tanıdım, bazıları ile görevim gereği birlikte çalıştım, bazılarıyla gazetecilik nedeniyle ilişkilerim oldu. İçlerinde adlarını unuttuklarım kadar hiç unutamadıklarımda var. Son yıllarda Şemsettin Uzun ve Emir Durmaz gibi. Bunlarla Söke için zaman zaman baş başa, el ele çalıştığımız gibi, zaman zaman da bazı konularda tartıştık. Eleştirilerimi hep açık yaptım ve arkalarından yazmadım.

Basından okuduğumuza göre, Söke’nin yeni Kaymakamı İsmail Demirhan, deneyimli,başarılı bir Kaymakam. Zaten Söke’ye gelen çoğunluğu başarılı Kaymakamlardı. Söke halkı hâlâ Halil Kanal adını kalbinde yaşatıyor.1982 devriminden sonra Söke’ye birçok şey kazandırmıştı. Halkla olan ilişkileri, fonksiyonel ve elâstiki yapısı ile halkın gönlünde taht kurmuştu. Sabahın 6’sında kalkıp Söke’yi dolaşan ilk ve son Kaymakamdı. Söke’de büyük izleri vardır. Şemsettin Uzun’un ise “Söke Fehime-Faik Kocagöz Devlet Hastanesi”nin temeline, Emir Durmaz’ın da “SÖKEV”in kuruluşuna emeği geçmiştir. Çok uzun yıllara rağmen Kaymakam Mustafa Yörükoğlu’nu Söke’de unutamayanlardan biri de değerli büyüğümüz, babamız Ekrem Karakaş’tır. O, hep onu ve çalışmalarını anlatarak bizlere anımsatır.

Demem o ki, bu millet kendisine hizmet edenleri asla unutmuyor, unutması da olanaksızdır. Ben de yazdıklarımla her gelen Kaymakamı motive etmeyi, Söke’de kanserleşen bazı sorunları rapor etmeyi bu nedenle gelenek haline getirdim. şimdi bu sorunları sayın Kaymakamıma kamuoyu adına arz edeceğim.

SÖKE’NİN ACİL ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARI

Mutlaka birçok kentin kendisine özgü sorunları vardır. Söke’nin de bu yönde birçok sorunu var ama, ben buradan ancak birkaçını açıklayacağım. Çünkü hepsini aktarma olanağım yoktur.

1- SÖKE’DE TRAFİK SORUNU: Söke Çayı üzerinde otopark olmasına rağmen kentin zaten dar olan ana caddelerine düzensiz ve rastgele park yapılıyor. Bu durumlar hem yaya hem de trafik akışını aksatıyor. Ayrıca canı burnunda olan esnafların da ticaretine engel oluyor. Bu duruma Söke’de çözüm üretilemedi. Sizden ricamız her ne yönde olursa olsun Söke’deki trafik düzensizliğini engelleyin ve kurallı hale getirin.

2- SÖKE’DE İŞSİZLİK: Söke halkının %75’inin gelir kaynağı toprak ürünlerinden sağlanır. Son yıllarda uygulanan tarım politikaları Söke çiftçisini can evinden vurmuştur. Bir zamanların romanlarına, filmlerine konu olan “SÖKE OVASI HALKI” bugünlerde sefilleri oynuyor. Yüksek tarım girdilerine ve pahalı maliyete karşı, düşük ürün fiyatları, yüksek banka faizleri çiftçimizin belini kırmıştır. Ovada makineli tarıma geçilmesi nedeniyle, önceleri bu sektörde çalışan birçok insan, özellikle de kadın tarım işçileri açıkta kalmışlardır. Pamuk çapasından ve toplamasından yoksun kalan bu nüfus hem mağdur hem de perişandır. Çiftçiye destek projelere ihtiyaç vardır. Arıcılık, seracılık, halıcılık ve benzeri projelerle bu nüfusa iş yaratmak zorundayız.

3- SÖKE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ HIZLANDIRILMALI: Kaç yıldır, bu konu gündemde olmasına rağmen palavra edebiyatından öte bir arpa boyu yol alınmamıştır. Oysa gerçek nüfusu yüz bine yakın olan Söke’de bu kuruluş herkes için bir umut kapısı olmuştur. Bu kapının açılmaması sonucu uzun yıllar göç alan Söke bundan sonra göç veren bir kent haline gelmiştir. Bu kurum iyi bir lider istiyor. Umarım bu lider siz olur, Organize Sanayi Bölgesi’ni canlandırırsınız.

4- SÖKEV YETERİ KADAR AKTİF DEĞİL: Çok emek ve çabalarla kurulan “Söke Eğitim Vakfı” ne yazık ki Söke’ye bir fakülte kazandıramadı. Küçük köylere ve kasabalara kurulan fakülteler Söke’ye çok görüldü. Bu açıdan konuya bakınca “SÖKEV” e hareket ve ivme kazandıracak çalışmalar gerekiyor. Vakıfın başında olmanız nedeniyle bu kuruma gerekli güven ve özveriyi göstereceğinizi umuyor ve bekliyoruz.

5- ÇİNE BARAJI VE SU SORUNU: Çok geniş ve verimli topraklara sahip olan “SÖKE OVASI” yeteri kadar su rejimine sahip olmadığı için ancak %60 oranında yararlı oluyor. Yüzde yüz olabilmesi için Çine Barajı’nın bitirilmesine gerek vardır. Bu da sizin hükümet ile kuracağınız iyi ve başarılı iletişim sonucu sağlanacaktır. Çine Barajı tamamlandığı zaman Söke Ovası ve sulak alanları yeniden hayata kavuşacaktır.

Bunların dışındaki sorunlar önemli değildir. Arz ederim.

Önceki ve Sonraki Yazılar