E. TURGUT TEKİN

E. TURGUT TEKİN

KAYMAKAMIMIZ,“SORUNLARI HEP BİRLİKTE ELELE AŞACAĞIZ 2

 

 

* Önceki sayıdan devam

Zaten Tariş’in ve hükümetin bu yanlış ve olumsuz politikaları yüzünden ovanın % 40’ı hacizlidir. Allah korusun bu yanlış politikalara dur denmezse fakir fukaranın geçim kaynağı olan toprakları ellerinden gidecek, fakir halkımızın vergileriyle yapılan barajlardan yabancılar veya varsıllı kişiler yararlanacaklardır. Ana önlemler bunlardır. Yoksa prim ve destekleme dilenmekle bu işin altıdan kalkılmaz. Değerli Kaymakamımızın liderliğinde bu konu ile ilgili araştırmalar yapılarak raporlar hazırlanıp ile ve hükümete işin vahameti sunulur. Burada bankalardan, icra dairelerinden köy muhtarlarından, sulama birliklerinden bilgi ve belge toplanarak gerçekler  bu araştırma komisyonunca ortaya kona bilir. Bence bu çok önemli bir yara olarak kanamaktadır. Böyle bir araştırmaya gerek vardır.

2) Söke Kent içi trafik konusu. Bunu daha önce yazdığım için burada tekrar ele almayacağım. Benim yazdıklarım ve Ticaret Odası’nın benim köşemde yayınlanan araştırması üzerinde düşünmeye ve durmaya değer. İsteyenler, Gerçek Gazetesi kanalıyla bu yazılara ulaşabilirler. İnternet’te benim dosyamda mevcuttur.

3) Organize Sanayi Bölgesinin aktif hale getirilmesi. Bugün dünyada yaşanan kriz ekonomiyi ve özellikle sanayi kuruluşlarını can evinden vurmaktadır. Kurulu sanayiler, fabrikalar çöküp çözülürken Söke’de kısa vadede işlerlik kazanması zordur. Ben otuz yıldan bu yana yazıyorum. Bazıları bana kızsa da, Söke de Organize Sanayi bir ihracat limanı ile desteklenmedikçe cazibe merkezi haline gelemez. Rahmetli Valimiz Recep Yazıcıoğlu ve eski millet vekillerimizce bu konuyu bütün detayları ile konuştuk. Rahmetli Vali ölümünden bir hafta önce beni Denizli’ye çağırdı. Bu liman konusunu Denizlili birkaç önemli iş adamı ile görüştüğünü, bunun için Denizli Ticaret ve Sanayi Odalarının da katkı ve destekleri ile Ankara’ya taşıyacağını ifade etti. Bana da biraz sabret, Ankara dönüşü sana sevineceğin haberler vereceğim. Ama Tanrım ne yazık ki, onu bizden kıskanıp yanına aldı. Müjdeli haber yerine kara haberini alınca yıkılmıştım. BEYNİ ALINMIŞ BİR GÜVERCİN GİBİ ŞAŞKIN ŞAŞKIN DOLAŞIYORDUM. Bu gün ne yazık ki böyle bir cazibe olmadan Söke Organize Sanayi Bölgesine güçlü ve yabancı sermayelerin geleceğine inanmıyorum. Tek çare Söke kıyılarında uygun olan bir yere “Yap işlet” modeli ile bir liman yapmaktan geçer. Ben, siyasi parti başkanlarını, iş adamlarını, oda başkanlarımızı, mühendislerimizi bu konuda tartışmaya ve gündem oluşturmaya davet ediyorum. Böyle bir ortam doğarsa Söke Limanı Güney Ege’ye hayat verir. Bu konudaki görüşlerimi rahmetli Valiye verdiğim gibi buradan köşemden halkımıza da yansıtacağım.

4) Sökev konusu: Bu konu ile ilgili olarak ta çok yazdım. Dosyamda yazıların metinleri mevcuttur. Yazdıklarım Söke Halkınca olumlu karşılandı. Biz Söke’ye bugünkü haliyle Üniversite kuramayız. Mevcut ÜNİVERSİTE BÜNYESİ İÇİNDE SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ KURMALIYIZ. Bu fakülteyi sulak alanlarımızı korumak ve ekonomik değerlere kavuşturmak için istiyoruz. Bu konuda benim yazdıklarım ile değerli büyüğümüz Ekrem Karakaş Bey’in destekleri ve görüşleri dosyamda mevcuttur. Dileyen nedenlerini oradan okuyabilir.

5) Söke Belediyesi, çok güzel bir “SÖKE NAZIM PLANI” HAZIRLADI VE BELEDİYE MECLİSİNDEN GEÇİRDİ. Ben bu planı inceledim, ilgililerden bölüm bölüm bilgi ve görüş alarak bir ay boyunca yayınladım. Nazım Plan delinmez, siyasilerce kuşa çevrilmezse uzun sürede Söke’ye hayat verecektir. Benim görüşüm her kim başkanlığı elde ederse etsin ama bu plana dokunmadan, ona uyarak icraat yapsın. Ben bu planın detaylarını anlatan dosyayı da sayın kaymakamıma incelemesi için vereceğim. Siyasi partilerden rıcam şudur: Belediye Başkanlığı ve yerel yönetim çağımızda önemli bir kurumdur. Bu kurumu siyasetçilerin merdiveni olarak kullanmayın. Partiler üstü bir anlayışla Söke’nin ve Sökeli’nin çıkarlarını düşünerek ortak bir başkan üzerinde anlaşın ve iktidarla da destekleyin. AK Parti’nin kongre öncesi söylemleri beni üzdü. İktidarı yerel yönetimle buluşturacağız mantık ve felsefesinden ben şunu algıladım: Biz İktidar olarak Söke Belediyesi’ne destek olmuyoruz. Çünkü başkan bizden değildir. Ama martta bize oy verirde başkanı bizden seçerseniz Söke’ye iktidar para yağdıracaktır. Bence bu mantık ve felsefe yanlıştır. Söke Halkı devlete vergi vermiyor mu? Söke, devletten ayrı mı? Böyle açıklamaları bir talihsizlik olarak kabul ediyorum. Söke halkı böyle tehditlere asla gelmez ve Söke basını da böyle tehditleri yutmaz. Ben AK Parti’nin içinde demokrasi olduğunu sanıyordum. Başkanlık yarışında güzel projelerle, düşüncelerle yarışacaklarını umuyordum. Ama gördüm ki, bunlarında diğer partilerden farkı yok. Kendi partisinin sesini duymak istemeyenler bunca gösterişe rağmen bu kongreyi niye yaptılar? Tek adaylı seçim olmaz. Seçim birden fazla aday olursa o zaman yapılır. Kemal Özbek veya Namık Yıldırım’a ne oldu da son günde çekildiler? O partinin iç sorunu bizi alakadar etmez. Ama Söke Belediyesi hepimizin, hepimizi alakadar eder. Hayatında iki satır yazıyı yazamayan ve proje üretemeyen adaylarla yola çıkanlar yarı yolda yorgun düşerler. Benim önerim, partiden ve kişilerden çok Söke’yi ve Sökeliyi düşünün.Çünkü benim felsemde “Halka hizmet, Hak’ka hizmettir. Halka hizmette ise partizanca çalışılmaz.”

Önceki ve Sonraki Yazılar