Kentin Anayasası birilerini mi zengin ediyor?

 

 



Nazım İmar Plânı, Başkan Özekmekçi’nin deyimiyle, “Kent Anayasası”…



Çok güzel bir söylem!



Yaşadığımız kentin anayasası.



Gerçekten de kulağa hoş geliyor.



Başkan Özekmekçi’nin; 2004 yerel seçimine hazırlanırken, seçildiği taktirde hayata geçirme vaadinde bulunduğu bir projesiydi, Nazım İmar Plânı…



Proje yaşama geçti!!!



Geçti geçmesine, ama hâlâ tartışılıyor.



Sürekli olarak Nazım İmar Plânı’nda değişiklikler yapılıyor.



Yani; Anayasamızı deliyorlar!



Başkan Özekmekçi’nin, Söke’nin geleceğinin 50 hatta 100 yılı düşünülerek hazırlandığı şeklinde iddialı söylemleri vardı!



Aydın eski Belediye Başkanı Dr. Hüseyin Aksu’nun hazırladığı Nazım İmar Plânı, işin uzmanları tarafından hep eleştirildi.



İşin uzmanları derken; mimarlar, mühendisler, harita ve kadastrocuları kastediyorum.



Dr. Hüseyin Aksu’nun ekibinin tecrübesiz olduğu, uydudan çekilen Söke görüntüleri üzerinden hareket edilerek Nazım İmar Plânı’nı hazırladıkları yönünde eleştiriliyorlardı.



Söke’nin caddesini, mahallesini ve sokağını yerinde incelemeden, masa başında hazırlandığı için de Kent Anayasası’nda sorunlu araziler oluşmuştu.



Nazım İmar Plânı hazırlanırken, Sökeli mimarlar, mühendisler ve diğer ilgili meslek odalarının temsilcileri CHP’li Söke Belediyesi yönetimine yardımcı olma teklifinde bulunmuşlardı…



“Komisyon oluşturulsun… Olası yanlışlıkları işin başında müdehale edelim…” şeklindeki talepleri CHP’li Söke Belediyesi yönetimince kabul görmemişti!



Nazım İmar Plânı hazırlandığı günden beri sorunlarla karşılaşılıyor. Neredeyse hergün Kentin Anayasası’nda değişikliğe gidiliyor. Değişiklik demek! Proje çizilmesi, harita ve kadastro işi demek…



Hâl böyle olunca da insanın kafası karışıyor! “Acaba; Kentin Anayasası birilerine para kazandırmak için, gelişigüzel mi hazırlandı?” diye düşünüyorum...



Bir anda aklıma, Başkan Necdet Özekmekçi’nin belediye meclis üyeliği dönemi geldi.



Başkan Özekmekçi ihalelere katılmazdı. “Dedikodu olur!” diye korkar, çekinirdi...



Nazım İmar Plânı’nda şaibe olduğuna bu nedenle inanmak istemiyordum…



Okuyucularıma bir anımı anlatmak istiyorum.



Hiç unutmuyorum. Necdet Özekmekçi, daha adaylığını bile açıklamamıştı. Siyasi kulislerde ismi konuşuluyordu. İşyerinin önünden geçiyordum. Beni gördü ve çay içmeye davet etti. Havadan sudan konuşurken, söz döndü dolaştı belediye ihalelerine geldi. O günlerde Söke Belediyesi ihale açmıştı. Necdet Özekmekçi’ye de teklif mektubu göndermişler. İhaleye katılması isteniyordu. Teklifi değerlendirmeden geri çevirdiğini söyleyerek, “Ben 10 yıldır belediye meclis üyesiyim. Bu görevimden dolayı, bugüne kadar ihalelere katılmadım. Beni cahil mi sanıyorlar. Akıllarınca ihaleye katılacağım ve iş bende kalınca da kullanacaklar. Bak,  bak! Belediye Meclis üyesi olduğu halde bilmem kaç liralık ihale aldı şeklinde kullanılabilir” dedi.



Bu gibi konularda böylesine titiz davranan bir insanın, belediye başkanı olduktan sonra da farklı bir tutum ve tavır içerisinde olması beklene bilir mi?



Muhalefetin, “Acaba; Kentin Anayasası birilerine para kazandırmak için, gelişigüzel mi hazırlandı?” şeklindeki iddiaları ne derece doğru olabilir?



Başkan Necdet Özekmekçi, bu yönde yıpratılmaya çalışılıyor olabilir mi?



Nazım İmar Planı çerçevesinde, imar değişikliklerinde 18. madde uygulamalarının hepsini Başkan Özekmekçi’nin partilisi ve belediye meclis üyesi, aynı zamanda da imar komisyonu üyesi, Harita Mühendisi Burak Özdemir’in yaptığı yönünde iddialar var.



İmar Komisyonu Üyesi olan yani işin başındaki ve de imza yetkisine sahip olan Burak Özdemir’in 18. madde uygulamalarını yapması etik bir davranış mıdır?



Söke’de bulunan harita ve kadastro mühendisleri Başkan Özekmekçi’ye soruyorlar:



Biz ekmek yemeyecek miyiz?



Bir harita ve kadastro mühendisinin bana söylediklerini aynen aktarıyorum:



“18. madde uygulamasıyla ilgili bir işe 15 bin YTL. fiyat verdim. Müşterimle el sıkıştık ve anlaştık. Günler sonra öğrendim ki, müşterim başka bir meslektaşımla anlaşmış, hem de daha yüksek bir ücret karşılığında. Müşterime neden işi bana vermediğini sordum. Ne yapabilirdim! Biliyorsun ki, 18. madde uygulamaları encümenden geçmesi lazım. Yani siyasi bir durum. Kusura bakma oldu.”



Ben halk adına bu ifadeleri köşemden kamuoyuna iletiyorum. Başkan Özekmekçi’nin de, sorumluluk bilinci ve 10 yıllık belediye meclis üyeliği dönemindeki yaklaşımıyla Söke halkını aydınlatmasını bekliyorum.



Söke Belediyesi yönetimi, Nazım İmar Plânı çerçevesinde, kaç kez 18. madde uygulamasına gitmiştir?



Bu güne kadar yapılan 18. madde uygulamalarında hangi harita ve kadastro mühendislerinin imzası vardır?



18. madde uygulamasından dolayı kim ne kadar kazanç elde etmiştir?



İddialar doğru ise; Başkan Özekmekçi kamunun vicdanını rahatsız eden bu gelişmeye neden göz yummuştur?

Önceki ve Sonraki Yazılar