KESİVERİRLER TIRNAĞI, OLUR BİTER...

Artık herkes açık oynuyor.
Siyasetlerin gizli saklı yanı kalmadı [gibi].
Sokağın diliyle:
- Takke düştü; kel gözüktü!
Artık PKK'yı, "insan hakları" masalına dayandırarak savunmak gerekmiyor.
Artık Laik Cumhuriyet'i, Anıt Kabir'de esas duruşa geçme takiyesine başvurmadan açıktan açığa kemirebilirsiniz...
Anayasa Mahkemesi'nin, Uluslararası mahkemelerinin kararlarını göz göre göre çiğneyebilirsiniz.
Ülkeyi parçalama, emperyalizmin ileri karakolu yapma siyasetlerine [gizlemeden, üstünü örtmeden, açıktan açığa] sol düşünceyi alet edebilirsiniz.
Bu ülkede solun tırnak içine hapsedilmesine vesile olabilirsiniz. Böyle bir siyasetin aracı, taşeronu ya da askeri olabilirsiniz.
Oysa, bir ülkede bağımsızlık düşüncesi hayata geçirilmemişse, emperyalizme karşı mücadele gündemin birinci maddesine oturtulmamışsa, o ülkede sol da olmaz, sağ da... Ülke de kalmaz, üzerine ayağınızı basacağınız toprakta, vatan da...
Bir ülkede laik cumhuriyet ortadan kaldırılıyorsa, o ülkede demokrasi de olmaz; halk egemenliği de; hakça bölüşüm de...
Çağımızın neoliberal sömürü ortamında emeğin mücadelesi, emperyalist sömürü ile çıkar çelişkisi olan halk sınıflarının tümünü birleştirerek bir cephe oluşturamıyorsa, o ülkede sömürü sürecektir.
Emperyalizmin siyasal, ekonomik, toplumsal egemenliği doruk noktasına doğru emin adımlarla ilerleyecektir.
Çağımızda kapitalizm, emperyalizm aşamasına geçip, kendisini güçlendirmiş ise, emek güçleri de mücadelesinin eksenini genişletecektir.
Geçtiğimiz çağın fabrika patronları, bugün birleşmişler, uluslararası sermaye örgütlerini kurmuşlar; siyasetin tümüne, medyanın tümüne, eğitim ve inanç sistemlerinin tümüne egemen olma hedefine sarılmışlardır.
Emperyalizm çağının niteliklerini süzemeyen bir solculuk tırnak içinde kalmaya hem mecburdur, hem mahkûmdur. Bu tırnak öyle bir tırnaktır ki, gün gelir biraz uzar, kesiverirler, soluk tükenir, sorun biter... 
Yaşadığımız koşullarda emperyalizmle mücadeleyi bir kenara itenler emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden birer piyon olmak durumundadırlar...
Bu kesim tırnak içindeki solcular, Kurtuluş Savaşı ortamında Milli mücadele'ye katılmak yerine, emperyalist güçlerin işgali altındaki İstanbul'da rahatlıkla oturup, Tekel grevine katkı vererek solculuk icra eden, işte bu yüzden de kendilerini sol sözcüğünün tırnak içine kendileri hapseden bigânelerdir.
Bu yazının özeti şu küçük cümledir: 
- Anti-emperyalist mücadele olmadan ne solculuk olur, ne milliyetçilik, ne yurttaşlık, ne de vatanseverlik...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar