Küreselleşen insanlık

 

Gün biter, karanlık çöker.. Gecenin gözüdür artık yıldızlar. Ne sokak lambaları, ne arabaların farları nede vitrinlerin cafcaflı ışıkları ürpertinizi hafifletmez. Bildik, tanıdık sokaklardan geçerken bile içinizi korku ve yalnızlık kaplar.  Kalabalıklar içinde yalnızlık gibi. Karanlığın içinde yalnız.

 

Kalabalıklar içinde yalnızlık gibi. Karanlığın içinde yalnız. Köşeyi dönerken ya önünüzdedir ölüm yada arkanızdan dönecekitir. Bir köpeğin ulumasıdır belli belirsiz uzaklardan gelen. Keskin ocak rüzgarında vücudunuza bir sıcaklık saplanır. Büyür yangın olur, yangınlar çoğalır. Bir güvercinin kanadına düşer kan, güvercin geceye düşer. Gece karanlık. Ve tek tanık yıldızlardır ve şüpheli susanlardır.

 

Karanlık, düğmeye basmış ve yıldızları önüne kara bulutları çekmiştir. İnsanlık ne zamandır unutmuş insanlığını. Kin, nefret ve korkuyla çoğaltmışız yüreklerimizi. Her ne olursa olsun kör ve sağır düşüncelerimizle hep ötekini suçlar olduk. Birbirimize kardeşçe bakmaya korkuyoruz. Hatta kardeşliği ve barışı bile savunamaz olduk.

 

Birileri kanunlara. yönetmeliklere aykırı olarak. vuracak. kıracak. dökecek ve öldürecek ve biz bunlara hayır, yanlış yapıyorsun diyemeyeceğiz. Dersek eğer ülkesini sevmeyen diye suçlanacağız. Birileri kendi öznel hassasiyetlerini bu ülkedeki, Anayasa ve yasaların önüne koyacak ve biz buna dur demeyeceğiz.

 

Olmaz efendiler bu kadarı da olmaz.

 

Meydanı boş bulmuşsunuz üfürüp duruyorsunuz.

 

Bu ülke birazda olsa Demokrasi ile yönetilmeye çalışılan, Hukukun üstünlüğüne dayalı, insan hak ve özgürlüklerini temel alan ve sosyal hukuk devleti olmaya çalışan bir ülkedir.

 

Bu ülkede AY. Yasalar ve yönetmelikler, dinine. mezhebine. ırkına, diline, etnik kökenine bakılmaksızın ve batıda, doğuda, kuzeyde yada güneyde yaşadığına bakılmaksızın ve ekonomik ve sosyal durumuna bakılmaksızın bu ülkede yaşayan her bireye eşit HAK VE ÖZGÜRLÜKLER SAĞLADIĞI GÎBÎ YÜKÜMLÜLÜKLERÎDE EŞÎT DAĞITMAKTADIR. Hiç kimse yasaların üstünde değildir ve her ne olursa olsun yasaların yok sayılması mümkün değildir.

 

Her olayda en kolay yolu seçip ötekini suçlamak yerine, toplumun bu hale gelmesindeki NEDENLERİ sorgulamamız ve birazda kendi payımızı görmemiz gerekmez mi? Bizim aymaz toplumumuza baktığımızda tutturmuşlar bir doğu lafı gidiyorlar. Her olayın arkasına etnik bir milliyetçilikle etnik bir milliyetçi suçlu buluyorlar. Suçun ve suçlunun sosyal ve toplumsal ve pişişik yönlerini araştırma ve sorgulama gereği duymuyorlar. Duymuyorlar çünkü maalesef ki birlikte yaşadığımız bu bizim toplumumuz. okumuyor. araştırmıyor, sorgulamıyor ve düşünmüyorlar. Tek yaptıkları etnik milliyetçilikle ötekini suçlamak. Küreselleşme denilen bu sömürü sisteminin insanları getirdiği son aşamadır. Farklılıklan körükleyip sömürüyü devam ettirmek.

 

Son dönem AKP iktidarı ile geldiğimiz noktaya kısaca bakalım.

 

TAYADLILAR'A LİNÇ GİRİŞİMİ

 

Rahip SANTORA CİNAYETİ

 

İsmailağa Camii'ndeki çifte cinayet

 

CUMHURİYET GAZETESİ'NİN BOMBALANMASI

 

DANIŞTAY'A SALDIRI VE YARGIÇ ÖZBİLGİN'İN KATLEDİLMESİ

 

VE SON OLARAK HRANT DİNK'İN KATLEDİLMESİ.

 

Tüm bu insanlık dışı olaylar tamda küreselleşdiğimiz ve yeşillendiğimiz, siyasal İslamlaştığımız döneme denk düşmektedir.

 

Tüm bu vahşice işlenmiş cinayetler sorası kardeşlik ve barış çağrılarını yoğun olarak gündeme taşındığı ve barış ve demokrasi isteyen, KARDEŞLİK İSTEYEN İNSANLARIN TALEPLERİ (HEPİMİZ HRANT'IZ-HEPİMİZ ERMENİYİZ) SÖZCÜKLERİYLE YANKI BULMAYA ÇALIŞIRKEN.. HALEN DAHA ÜLKEMİZDE BU KARDEŞLİK VE BARIŞ TALEBİNİ ANLAYAMAYAN İNSANLARIN BULUNMASI VE BU KAFALARIN ÖYLE SANILDIĞI KADAR AZ OLMAMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ DEĞİL MİDİR?

 

ŞİMDİ SORUYORUM SİZE, KÜRESELLEŞME DEYİP KULU KÖLESİ OLDUĞUNUZ BU SİSTEM SÎZLERİ ÖTEKİLER İLE BARIŞ VE KARDEŞLİK İÇERİSİNDE Mİ YAŞATIYOR, YOKSA HEPİMİZ KARDEŞİZ DEMEKTEN Mİ KORKUTUYOR? KİN VE NEFRETİ ARTTIRIYOR, DÜŞMANLIKLARI KÖRÜKLÜYOR VE SİZİ ETNİK KİMLİĞİNİZE HAPSEDİP BOĞMUYOR MU??

 

Önceki ve Sonraki Yazılar