E. TURGUT TEKİN

E. TURGUT TEKİN

NE SÖYLEDİLER? NELER SÖYLENMEDİ?

 

Ben, genelde partiler içi çatışmalara, gruplaşmalara katılıp, köşeme taşımıyorum: O iş onların kendi sorunudur. İç işleridir, kendi aralarında çözerler, diyorum. Doğrusu da budur! Ama ilçemiz söz konusu olunca ve bundan halkımız zarar görünce, o zaman kamu adına bazı sorular sormak zorunda kalıyoruz. Şu sorulara yanıt istiyoruz!

1- Parti içinde, çıkarları uğruna partiyi karıştıran 5 ve 6 kişilik bir gruptan oluşan, adlarına “Kardelenler” denen grup kimdir? Bunların amaçları nelerdir? Şimdiye kadar partinin birçok kademesinde görev yapmalarına rağmen Söke’ye neler yapmışlardır? Şimdi ne istiyorlar?

2- Lider Gazetesinin 16 Ocak 2013 tarih ve 104 sayılı baskısında, Sayın Kemal Özbek’in, “Bir elin parmaklarını geçmeyen dalkavukların oyunu” olarak değerlendirdiği bu dalkavuklar kimlerdir? 2004 ve 2009 seçimlerinde hangi rolleri oynamışlardır? Şimdi neyin peşindeler?

3- Aynı gazetede Akif Pala şöyle diyor: “İl Başkanımız deneyimli bir siyasetçidir. Partimizde önemli yerlere gelecektir. Bu nedenle de genel merkezin izni ve talimatı olmadan ilçe başkanının istifasını istemez. İstifa istendiyse bu genel merkezin de iradesi demektir. Namık Bey istifa etmeliydi. Kendisine güveniyorsa, sine-i millete dönsün. Uyguntüzel karşısında ekip bile kuramamıştı.” diyor. Şimdi sayın Pala, Namık Yıldırım’ın seçildiği gün, milletvekilleri ile birlikte Aydın İl Başkanı Sayın Sadık Atay, “Size adam gibi adam seçtik! derken ne oldu da, seçiminde destek olduğu Namık Yıldırım ile ters düştüler? Aydın ile Söke arasında nasıl bir sürtüşme var? İl Başkanı istifalar varsa, ilçe yönetiminin hangi yazısına istinaden bu talepte bulunmuştur? Kamuoyunda dalga dalga çalkalanan bu istifalar İl Başkanınca neden şimdiye kadar açıklanmamıştır? Bağarası’nın ilçe olmasına kimler ve niçin karşı çıktılar? Sizin amacınız Bağarası’nı ilçe yapmaktı. Ama niye yapamadınız da, beldeden köye indiniz? “İl Başkanımız deneyimli bir siyasetçidir. Partimizde önemli yerlere gelecektir!” diyorsunuz. On yıldan bu yana da siz Bağarası’nı temsilen bu partidesiniz. Neden Bağarası kentten köye düştü? Namık Yıldırım, İl Başkanı Sayın Sadık Atay’ın parti içinde önemli yerlere gelmesi için bir engel olarak mı görülüyor? Söke, Aydın Merkez ve Nazilli’den sonra ilin üçüncü büyük kentidir. Buna rağmen AK Parti döneminde Söke’den neden tek bir milletvekili yok? Bir Sökeli olarak, bu durumdan üzüntü duymuyor musunuz? Yoksa bir Sökeli olarak Ankara’da parlamentoda bizi savunacak, Söke’ye ve Aydın’ın batısına hizmet verecek vekilimizin bulunmasına karşı mısınız?

4- AK Parti’nin eski İlçe Başkanlarından Sayın Tanju Karaçancı ise, Namık Yıldırım için, “Koltuk meraklısı” diyor. Ve söylemine şöyle devam ediyor: “Ben demiştim. Zaman beni haklı çıkardı. Geçen Ocak ayında yanlış yapmışlardı. Şimdi de aynı yanlışa devam ediyorlar. Namık keşke istifa etseydi. Koltuğa yapışmamak lazım” diyor. Sayın Karaçancı, siz “İşlerim aksıyor, işime devam edemiyorum!” diye kendi çıkarlarınızı ön plana alarak istifa ettiniz! Sizi istifaya zorlayan bir baskı yoktu. İşlerini, çıkarlarını partiden ve Söke’nin çıkarlarından öne aldığınız için ayrıldınız! Buna saygı duyduk. Aynen sizin gibi Sayın Uyguntüzel’de, “İşlerim nedeniyle, partiye hizmet için yeteri kadar zaman ayıramıyorum.” gerekçesi ile ayrıldılar. Ona da saygı duydum! Neden?

Çünkü her hangi bir siyasi partinin gerek ilçe başkanı ve gerekse il başkanı hatta genel başkanı, milletin ona verdiği yetkiyi kötüye kullanamaz! Gerçekten mazereti varsa, bunu başkaları istedi diye değil, mazereti nedeniyle parti tüzüğüne ve Siyasi Partiler Kanunu hükümlerine göre yaparlar!

Şimdi Sayın Karaçancı diyor ki, “Namık Yıldırım koltuk meraklısı, keşke istifa etseydi!” Peki Namık Yıldırım, o koltuğa sine-i milletin oylarıyla oturdu. Kalkması için de bir mazereti yok. Ayrıca sabahtan akşama, hatta bazen de gece yarılarına kadar arabasıyla, parasıyla, partiden hiçbir çıkar beklemeden özverili olarak canla başla koştururken, amacı halka hizmetten başka hiçbir beklentisi olmayan seçimle iş başına gelmiş bir kişi, hiçbir suçu ve günahı yokken, neden başkaları istedi diye istifa etsin?

İşte söylemedikleriniz bunlar! İşinize geleni söylüyor, yazdırıyorsunuz ama; gelmeyenleri, doğruları söylemiyorsunuz! Namık Yıldırım’ı istifaya çağırma nedeniniz nedir? Açıklayın da bu nedeni genel nüfusu 150 bin olan Söke halkı öğrensin.

Ben, 40 yıllık gazeteciyim. Böyle yanlı bir haber ne gördüm, ne de okudum! Neden bu haberde başrollerde oynayan Söke İlçe Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Namık Yıldırım ile, Aydın İl Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Sadık Atay’ın görüşleri yok? Yoksa Sayın Kemal Özbek’in dediği gibi: “Sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen dalkavukların oyunu mu!”

Önceki ve Sonraki Yazılar