Özçoban'ın restine Azbazdar'dan rest!

 

 

TARİŞ Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği'nin Basri Özçoban başkanlığındaki yönetimi, çarşamba günü hiç alışık olmadığı bir gün yaşadı. TARİŞ Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği Yönetimi, Ekrem Sert başkanlığındaki Söke Pamuk Tarım Satış Kooperatifi Yönetimi, Beliğ Azbazdar öncülüğündeki 33 kişilik delegasyonu ve 300 civarındaki ortağın çıkartma niteliğindeki ziyaretiyle sarsıldı. TARİŞ Genel Müdürlük Binası önünde hiçbir yetkili tarafından karşılanmayan Söke heyetini temsilen TARİŞ Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği Delegesi M. Beliğ Azbazdar, basın ve yayın kuruluşlarının temsilcilerine kısa bir açıklama yaptı. Kısa ama önemli mesajların verildiği açıklamada Birlik Başkanı Basri Özçoban'ın hedef alındığı görüldü. Basri Özçoban'ın pazartesi günlü Habertürk Gazetesi'nin Egeli ekinde yaptığı çirkin ve yakışıksız bulduğum açıklamaları ortamı germişti. Haberde, Söke Kooperatif Yönetimi nezdinde diğer kooperatif yönetimlerine de şantaj yapılmıştı. Söke Kooperatif Yönetimi'ne ve 33 kişilik delegeye meydan okunmuştu. TARİŞ Pamuk Birliği Yönetimince; Ekrem Sert ve Beliğ Azbazdar başta olmak üzere kendilerini en ağır şekilde eleştirenlere, "Bu arkadaşlar ayrılalım, kendi kendimizi idare edelim diyorlar. Hukuksal gereklerini yerine getirsinler, buyursunlar ayrılsınlar" diyerek kapı gösterilmişti. Hafta başında basın aracılığıyla karşılıklı restleşmelerle başlayan gerginlik ziyaret sırasında nahoş olayların yaşanmasına neden oldu. Basri Özçoban'ın makamından çıkması ve hesap vermesi hatta istifa etmesi için tezahüratlarda bulunulmuştu. Tepkilere daha fazla direnemeyen Basri Özçoban beraberinde Başkanvekili Cavit Ancın ile birlikte Söke heyetinin karşısına çıktı. Geçtiğimiz yıl TARİŞ'e teslim ettiği pamuğun parasını alamayan üreticinin tepkisi büyük oldu. Karşılarında gördükleri Basri Özçoban ve Cavit Ancın'ı tartakladılar. Kargaşada sivil polislerin de darbe aldıkları görüldü. Sivil polisler zamanında müdahale etmemiş olsalardı daha vahim olaylar yaşanabilirdi.

Basri Özçoban'ın, "...Hukuksal gereklerini yerine getirsinler, buyursunlar ayrılsınlar" şeklindeki ifadesi aba altından sopa göstermekle eş değerdeydi. Söke'nin bu şantaja boyun eğmeyeceğinin mesajı Beliğ Azbazdar'ın yaptığı kısa konuşmada verildi.

Birlik Başkanı Basri Özçoban ile basın yoluyla konuşur olduklarını söyleyen Beliğ Azbazdar, “Geçtiğimiz günlerde bir gazetenin bölge ekine beyanat veren Birlik yöneticileri, «Söke'den kendini bilmez 3-5 kişi sesini yükseltiyor» diyerek beyanat vermişler. İşte onların 3-5 kişi dediği kişiler bugün burada, peki Birlik başkanı ve yönetimi nerede? Bizim 3-5 kişi olup-olmadığımızı gelip görsün. Birlik başkanı bize, «vecibeni yerine getir, ayrıl ortaklıktan» diyor. fiimdi buradan yüksek sesle söylüyorum; bizim bu Birliğe 1 kuruş borcumuz yok, alacağımız var. Yazıyı ver çıkıp gidelim. Bize yazıyı versinler içeriye bile girmeyeceğiz. Dünyanın hiçbir yerinde, çok mal aldığında çok zarar, az mal aldığında az zarar diye bir ticaret kolu yoktur. «Vecibeni yerine getir» diyen yönetici çok mal aldığımız için bize zarar ettirtmiştir. Sümenin altına yazmış, şimdi bize «vecibeni yerine getir» diyerek şantaj yapıyor” şeklindeki açıklamasıyla reste restle cevap vermiş oldu.

Kooperatiflere kâr payı verilmezken, Birlik zararı her yıl kooperatiflere pay edildi. En çok pamuğu Söke Kooperatifi aldığı için de plasmanı yüksek oldu. Söke'den sonra 15 delegesiyle ikinci büyük kooperatif konumundaki Koçarlı'ya 11 trilyon lira civarında zarar yazıldığı biliniyor. Acaba bu rakam Söke için kaç liradır? 30 trilyon lira olduğu iddiaları doğru mudur?

Allah aşkına bu TARİŞ'in borcu kaç trilyondur? Bir bilen varsa bana bu bilgileri göndersin. Gazetede yayınlayayım da herkes öğrensin. Basri Özçoban'a Beliğ Azbazdar sordu. Rahatsızlanıp toplantı salonunu terk etti. Sorusunu ortaklar yineledi. Sağlıklı bir cevap alınamadı. Sadece bankalara 145 trilyon lira borçları olduğunu söyleyebildi.

“Hükümete ne kadar borcunuz var?” şeklindeki soruya da cevap alınamadı.

Basri Özçoban, Kuşadası'ndaki arazinin satışından 20 trilyon, Aydın Tekstil'in satışından da 90 trilyon lira olmak üzere toplam 110 trilyon gayrimenkul satışlarından gelir beklediklerini söyledi. Sadece bankalara 145 trilyon lira borçlarının olduğunu söyleyen Özçoban kime neyin şantajını yaptığını da anlamış değilim. “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır!” pişkinliğiyle hareket ediyor.

Her şeye rağmen ziyaretin faydalı olduğunu inanıyorum. En azından, Birlik Başkanı Basri Özçoban ve Birlik Başkanvekili Cavit Ancın 15 Temmuz'da Sökeli pamuk üreticisinin 6.5 trilyon liraya yakın parasının ödeneceğinin sözünü verdi.

Özçoban ve Ancın, “Kellemizi koyuyoruz, şeref sözü veriyoruz. 15 Temmuz'da bu parayı ödeyemezsek istifa edeceğiz. Hem vallahi hem de tallahi” dediler.

Salondaki bazı çatlak sesler, başkan ve başkanvekilinin sözünde durmayacağını iddia etselerde ben inanıyorum. Gerçi Özçoban'ı tanımam ama yaşına hürmeten inanmak istiyorum. Ancın'ı az da olsa tanıyorum. Konuşmasında da dediği gibi; 15 Temmuz'da bu paralar ya ödenecek ya da ödenecek. Aksi taktirde ceketini alıp gidecek olgunlukta bir insan.

Bu işten en kârlı Birlik Yönetimi'ne muhalif kesimler çıktı. Anlaşma ekmeklerine yağ sürdü. 15 Temmuz'a kenetlendiler. 15 Temmuz şeref sözünü aldılar. Paralar ödenirse kazançlı çıkacaklar. Paralar ödenmezse yönetim istifa edecek yine kazançlı çıkacaklar.

Birlik Yönetimi için ise geri sayım başladı. Adeta karabasan gibi bir şey. Finans kuruluşları nezdinde itibarı kalmadığı için bankalardan kredi talebinde bulunmasının üzerinden 4 ay geçti ve sonuç alınamıyor. Son olaylar basında hatta atv'de bile “Az Sonra” spotuyla verildi. Hâl böyle iken bu yönetim 15 Temmuz'a kadar 6.5 trilyon lirayı nasıl ve nereden bulup buluşturur bilemiyorum. Hep birlikte bekleyip göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar