Özgen: Cumhurbaşkanı adayı şaibelere  meydan vermeyen bir isim olmalıdır

Özgen: Cumhurbaşkanı adayı şaibelere meydan vermeyen bir isim olmalıdır

Doğru Yol Partisi Söke İlçe Başkanı Mine Nil Özgen, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi hakkında değerlendirme yaptı.

Doğru Yol Partisi Söke İlçe Başkanı Mine Nil Özgen, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi hakkında değerlendirme yaptı. Cumhurbaşkanlığına aday olacak ismin, şaibelere meydan vermeyecek bir aday olması gerektiğini belirten Mine Nil Özgen, "Cumhurbaşkanlığı tüm Türk halkı'nın temsili olan önemli bir makamdır. Bu temsili halkın % 51’ini alarak yerine getirmesi gerekir. Halkın onayı alınarak her kesimin mutabık kalacağı ve uzlaştırıcı bir isim Cumhurbaşkanı olmalıdır. Söz konusu olan önümüzdeki 7 yılı temsil edecek bir makamın sahibidir. Anayasada Cumhurbaşkanı tarifi çok nettir. Geçmişi ve bugünü temiz, şaibelere meydan vermeyen bir aday olmalıdır. Bizler Atatürk Türkiye’sinin çocuklarız. Bugüne kadar da bu prensiplerle yaşadık, tüm açılımlarımızda ve değerlendirmelerimizde Atatürk ilkeleri doğrultusunda olduk. Milletimizin geleneksel değerlerini unutmadan, bugün 21. Yüzyılın gerektirdiği çağdaş açılımlara olanak veren tercih ve yönetimler ülke için doğru olandır. Geleneksel ve modern değerlerin ölçüştürülmesini bilen, barıştıran ve birbirine kaynaştıran bir anlayışın sahibi olmak bu makamın gereğidir. Cumhurbaşkanlığı yetkileri Anayasanın 104 maddesiyle belirlenmiş olup oldukça geniş yetkilere sahiptir. Cumhurbaşkanı, Başbakanı atar, istifasını kabul eder, Bakanlar Kuruluna Başkanlık eder, uluslar arası anlaşmaları imzalar, Genel Kurmay Başkanlığını atar, Milli Güvenlik Kuruluna Başkanlık eder, Anayasa Mahkemesi Başkanı’nı atar, Danıştay üyeleri’ni seçer, YÖK Üyelerini seçer. Cumhurbaşkanlığı yetkileri çok geniş olan bir makamdır. Tüm bu yetkileri alacak birinin olağan üstü donanımlı olması devletin ve milletin bütünlüğünü temsil ettiği için, geniş mutabakatla göreve gelmesi ve makamın sürekli tartışılır olmaması gerekir. Bugün AKP geçerli oyların %34’ünü olarak mecliste %66’lık bir temsil imkanı bulmuştur. Şu durumda zaten temsilde bir adaletsizlik vardır. Öyle görünüyor ki Cumhurbaşkanını seçmek ancak 3. turda mümkün olacaktır. 3 Kasım 2006 seçimlerinde toplam seçmenin sadece %26’sının oyunu alarak iktidar olan AKP, özetle 4 kişiden sadece 1’inin oyu ile hükümet olmuştur. Bunun yanı sıra sandık başına gitmeyen 9 Milyon seçmen vardır. Böyle bir durumda Cumhurbaşkanlığı seçimi siyasi meşruiyet için sürekli tartışmaya açık olur ve bu 7 yıl bitmez. Bu da ülke için gerilimi ve istikrarsızlığa neden olur. 41 Milyon kişinin sadece 10 milyonun oyu ile iktidar olunan bu meclis aritmetiğinde ortaya çıkarılacak Cumhurbaşkanı adayının genel bir mutabakatla belirlenmesi gereklidir. Mutabakat siyasi partilerle STK (Sivil Toplum Kuruluşları) ve Halkla olmalıdır. Doğru Yol Partisi olarak üç iyi niyetli yaklaşımı ortaya koyduk.Önerilerimiz; , 1.“Dört kişiden biri oy verdiği için Cumhurbaşkanı’nın en az halkın %51’in rızasıyla seçilmesi demokrasinin gereği olduğundan halka gidilsin ve Cumhurbaşkanını halk seçsin” dedik, olmadı. 2.“Erken seçim istedik, hiç olmazsa güven tazelensin” dedik, yapılmadı. 3. Şimdi uzlaşma istemekteyiz, AKP siyasi partilerle toplumsal muhalefetle STK’ larla ve halkla uzlaşı zemine hazırlamalıdır” diyoruz. Bunun bir kriz haline döndürmeden Demokrasiyi askıya alacak, bir kaos ortamına sokmadan tam demokrasi anlayışı içinde çözmekten yanayız ve böyle olmalıdır" dedi. İmdat GÜÇLÜ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.