E. TURGUT TEKİN

E. TURGUT TEKİN

PRİENE BİR ANTİK KÜLTÜR HAZİNESİDİR

 

 

Güneybatı Ege’nin ayakta kalan Antik Kentlerinden biri olan Priene kuşkusuz çağının birçok antik kültürünü bağrında taşımaktadır. A.Semih Tülay Milet Müzesi Müdürü iken buralara çok emek verdi. Yazdığı kitaplar ve tanıtıcı makalelerle yöreyi hem ülke içinde ve hem ülke dışında tanıttı. Yunanistan’ın Girit Adası’nda bulunan turistik A.Nikolas kentinde halka ve uzmanlara güzel bir slâyt gösterisi ile sunum yaparak, antik kültür varlıklarımızı tanıttı. Bu tanıtımdan sonra gerek Girit’ten ve gerekse Yunanistan’dan ülkemize binlerce turist geldi. Onun bu özverili çalışmaları sayesinde yöredeki antik kültür varlıkları tanıtılmış oldu. Şimdi onun Priene Antik Kentine ait yazdığı ve “YOLCU” dergisinde yayınladığı bir makalesini gelin hep birlikte okuyalım. Bu makaleyi onun anısına saygımdan buraya almayı uygun gördüm. Çünkü emeğe saygı benim değer verdiğim kutsal duygulardan biridir. Yöre Antik Kültürüne yapmış olduğu hizmetlerden dolayı kendisine teşekkür ederim.


ANADOLU’NUN POMPEİSİ PRİENE

A.Semih Tülay

Bir antik kenti gezerken, onda yaşamak gerekir. Kanımca insan ancak o zaman gezdiğinden bir şeyler anlar ve bu kültürlerin tadına varır. Kentin sokaklarında yürürken aynı yoldan sizden 2000 yıl öncede insanların yürüdüğünü, tiyatronun sıralarında yine 2000 yıl önce insanların oturduğunu düşünmek, o insanlara saygı duymak bence duyguların en güzelidir. Bunu istediğiniz takdirde her yapıtta ve taşta bulabilirsiniz.

Priene Cadde ve sokaklarını akşam üzeri veya sabah güneş doğarken gezmenizi öğütlerim. Dönüş zamanı akşam ise hep evine sevinçle dönen insanları, sabah gün doğarken güne umutla başlayan Priene’li yurttaşları görür gibi olurum. Onların yürüdüğü, soluk aldığı bu sokaklar, bana her keresinde unutulmaz bir haz vermiştir. Söke İlçesi’nin Güllübahçe beldesinde yer alan bu antik kent, Söke’ye 15, Antik Milet kentine 25 km. uzaklıktadır. Milet Müzesi sorumluluk alanındadır.

Kent Samsun (mykale) Dağı’nın güney yamacında 371 m. yüksekliğindedeki tepenin eteğine kurulmuştur. Güneyinde bir zamanlar deniz olan bugünkü Büyük Menderes Ovası uzanır. İon dünyasının en erken yerleşmelerinden birisi olan kentin ilk kuruluşu ve kurucuları hakkında kesin bir bilgi yoktur. Ancak bir yarımada üzerinde kurulu olduğu kabul ediliyor. Dünyanın yedi düşünüründen biri olan BIAS buralıdır. Kenti ünlü Mimar Hipodamos ızgara planına göre inşa etmiştir. Priene’de kazı ve araştırma çalışmalarına 1673 yılında başlandı.1765–1768 ile 1869 tarihlerinde İngiliz,1895–1899 tarihleri arasında da Carl Humman, Theodore Wiegand ve Hans Schrader başkanlığında Alman kazı ekipleri çalışmışlardır. Bir süre ara verilen çalışmalara 1977 yılında tekrar Alman Arkeolojisi Enstitüsü’nce başlanmıştır. Bu özet bilgilerden sonra A.Semih Tülay yazısına kentteki antik kültür varlıklarını tanıtarak devam ediyor. Kentte gezilip görülecek kültür varlıkları şöyle tanıtılıyor:

1-Athena Tapınağı: Kentin en önemli en eski yapılarından biri olup kentin en yüksek terasına inşa edilmiştir. Kentin en güzel yapıtlarından olan bu yapıyı ünlü mimar Pytheus inşa etmiştir. Bir prepteros olan tapınağın inşaatında yerli Mykale mermerleri kullanılmıştır. Yapımına M.Ö. 4. yüz yılın ortasında başlanan bu tapınağa Büyük İskender tarafından önemli ölçüde maddi yardım yapılmıştır.

2-Tiyatro: Helenistik dönemin hatta antik çağın en önemli yapılarından birisi olan tiyatro fazla bozulmamıştır. Burada aynı zamanda halk meclisi de toplanıyordu. 6500 kişilik olan tiyatro 50 sıradan oluşmakta, 5 sıranın ortasında ise Prohedria yeri önemli kişilerin oturmasına ayrılmış arkalıklı bir sıra yapılmıştı. Orkestra zemini sıkıştırılmış topraktandır. Ortasında Tanrı Dionysosa ait bir sunak vardı. Oyunlara onun adına yapılan kurban kesme törenleri ile başlanıyordu.

3- Bouleuteuterion  (Boulenin toplantı yeri): Priene’nin iyi korunmuş yapılarından birisidir. 20 x 21 m.ebadındadır. Ortasında bir sunak ve üç kenarında duvarlara paralel, kademeli olarak yükselen basamaklar şeklinde oturma yerleri olan bir salondur. Girişi güneyde olup, iki kapısı vardır. 640 kişilik bu salonun üzeri ahşap ile örtülü idi. Bu yapı, MÖ.150 yılında yapılmıştı.

4-Prytaneion: hemen Bouleuterionun yanındaydı. Milletvekillerinden oluşan “Boule” (Yürütme Kurulu) günlük işlerini bu yapıda görürlerdi. Bu yapı aynı zamanda kentin ya da devletin temsil edildiği yerdi.

5- Agora: MÖ.111.yüz yılda inşa edilmiştir. 76.63 x 35.40 m. ebadındadır. Üç yanı dor düzeninde Stoalarla çevrili olup, kuzeyinden kentin ana caddesi geçer. Agoranın batısında bir sıra dükkânlar yer alır. Agoranın tam ortasında ticaret ve habercilik tanrısı Hermes’e ait bir sunak bulunmaktadır. Agorada birçok heykelin olduğunu mevcut kaidelerden anlıyoruz.

MÖ.130 Yılında kutsal stoa yapılmıştır. 116 m. Uzunluğuna sahip olan bu yapı Kapadokya kralı VI. Ariarathes tarafından yaptırıldığı biliniyor. Stoada çok önemli yazıtlar vardır. Bunlardan birisinde MÖ.9. Yüz yılda Batı Anadolu’da Julian Takviminin kullanılmaya başlandığı anlatılmaktadır.

6-Gymnasıumlar: Yukarı Gymnasıum MÖ.4. yüz yılın ikinci yarısında inşa edilmiştir. Roma ve Bizans çağında epeyce değişikliğe uğramıştır.

Aşağı Gymnasıum kentin güneyinde Stadyumun batısında yer alır. Yukarı Gymnasıumdan daha iyi korunmuştur.

7-Stadyum: 190 x 20 m. Ebatlarında olan bu yapı, MÖ.130 inşa edilmiştir. Aşağı Gymnasıumlar bitişiktir.

8-Priene Evleri: Priene’ye ün kazandıran yapıların başında evler gelir. Antik çağa ait en güzel ev örnekleri burada görülmektedir. Duvarlarda taş ve kerpiç kullanılmıştır. Ancak caddelere bakan evlerin duvarları, diğerlerine göre daha özenlidir. Oda yükseklikleri 5–6 m.yüksekliğinde idi. Büyük İskender evi ve diğerleri görülmeye değer.  

Önceki ve Sonraki Yazılar