Aydın’ın Kuşadası İlçesi’nde doğup büyüyen ve 1980 yılına kadar berberlik yapan 58 yaşındaki Eftal Ciyerci, gerek şehrin karmaşasından, gerekse gördüğü vefasızlıktan dolayı 35 yıldır dağda tek başına yaşıyor. Kimse ile görüşmeyen ve bir süre önce arızalanan pilli radyosu dışında hiçbir teknolojik cihaz kullanmayan Eftal Ciyerci, hayattaki tek dostu horozları ve tavukları ile elektrik ve suyun dahi bulunmadığı bir dağ kulübesinde yaşıyor.
Yaşantısı Daniel Defoenun 1719’da ilk basımı yapılan kitabından uyarlanarak filmi de çekilen Robinson Crusoe’nin hayatına benzeyen Eftal Ciyerci, 35 yıl önce dünya ile irtibatını kestiğini 35 yıldır da dedikodudan uzak bir yaşam sürdüğünü söyledi.
1980 yılına kadar Kuşadası’nda berberlik mesleği icra ettiğini ve yaşadığı bazı olaylar sonrası mesleği de bırakıp Kuşadası’nı terk ettiğini belirten Eftal Ciyerci, çok zorda kalmadıktan sonra şehre inmediğini söyledi. Detayı kendisinde saklı olan bazı nedenlerden dolayı evlilik de yapmayan Eftal Ciyerci, tamamen doğal yaşadığını bu şekilde bir hayatın kendisini daha mutlu ettiğini söyledi.
“İNSANLARIN KAHRI AĞIR GELDİ”
Dünyanın pek çok yerinden insanların daha güzel bir yaşam ve iyi bir tatil için Kuşadası’na geldiğini ancak kendisinin 35 yıldır denize bile girmediğini belirten Eftal Ciyerci, “Herkesin hayata bakış açısı farklı. Bana insanların kahrı ağır geldi. Bana göre eskiden Ada’nın farklı bir güzelliği vardı. Baharı ve tabiatı çok severim. Kimse kimseden memnun değil. Toplumun huzuru kaçmış, boşananların sayısı evlenenlerin sayısını aşmak üzere. Böyle bir dünyada toplum içinde yaşamak beni sıktı. Tavuklarımla doğal ortamda yaşıyorum. Elektrik yok, su yok, elbette bazı sıkıntıları var ama, en azından vefasızlık yok. Tütün bulursam içiyorum. Yiyecek bulursam yiyorum. Mide olarak belki bazen sorunum oluyor ama kalbim rahat. Kimseyi tavsiye etmiyorum, kendi yaşantımdan da şikayetçi değilim” dedi.