E. TURGUT TEKİN

E. TURGUT TEKİN

Romanstar Naciye’yi destekleyelim

 

 

Birkaç haftadan bu yana, Fox TV. "ROMAN STAR YAR1ŞMALARI" nda başarılı olan, Sökemizin gururu güzel sesli kızı Naciye'yi SMS’lerle destekliyelim. Çünkü çok güzel sesi var ve gelecek vadediyor. Onu star yapacakta sizlerin destekleri ve sms’leri olacaktır. Mesajınız "NACİYE-104" yaz ve "3450" ye gönder. Unutmayın Söke ve Aydın'dan bir star çıkacaksa bunu sizin oylarınız belirleyecektir. Söke'nin böyle bir onura gerçekten ihtiyacı vardır.

17 Ağustos 2008 Pazar gecesi yarışmalarını izledim. Gençler gerçekten çok güzel hazırlanmışlar. Hepsi karınca kararınca birşeyler yapmaya çalışıyorlar. Ama jüri üyeleri ve sunucular, bunları aşağılayarak, alay ederek tabir-i caizse morellerini bozarak, bıktırmaya çalışıyorlar. Oysa onların amacı, moral bozmak değil, motivasyon vermek olmalıdır. Heveslerini artırmaktır. Morallerini bozarak, heveslerini kırarak veya aşağılayarak biryerlere varılmaz. Ben jürideki üç kişiyi de uzak yakın tanırım. Adnan Şenses yılların sanatçısı olmasına rağmen, yaptığı kritikle pek de olumlu bir mesaj vermedi. Orkestra çok iyi olabilir, ama o orkestraya alışık olmayan ve sınav heyecanı ile ufak tefek hatalar yapan bir adaya yüklenmesi bana kasıtlı gibi geldi. Zaten kendisi de ahım şahım bir okuyucu değildir. Dünya ve Türkiye'nin Sanat Güneşi Rahmetli Zeki Müren'e veya rahmetli Münir Nurettin Selçuk'a nasıl kendisi yetişememişse, onların gölgesinde kalmışsa, şimdi o da yeni adaylara ve gençlere bilerek baskı yapmaktadır. Naciye'nin savunmasına şiddetle karşı çıkıyor ve onu azarlarcasına orkestrayı övüyor. Oysa Naciye'nin davası, orkestrayı kötülemek değildi. Ona yabancı olan bir orkestraya hemen ayak uydurmakta biraz geç kalmış olmasıydı ve onu da itiraf ederek açıklıyor. Bu önemli bir hata değildir, ama Adnan Şenses bahane arıyor ya buldu ve notunu kırdı. Yedi verdi. İşte bu haksızlığı gidermek için Naciye'yi destekliyoruz.

Kibariye geçmişinde, "Cırtlak sesli" olarak tanınırdı. Medya onunla alay ederdi. Çalıştı, çabaladı ve bugünkü seviyesine geldi. Cenap Şahabettin'in bir tiryaki sözü vardır, o der ki: "Yüksek tepelerde hem kuşa ve hem de yılana rastlarsınız, oraya biri uçarak, diğeri 'sürünerek çıkmıştır". Kibariye bugünkü mevkisine yılan örneğinde olduğu gibi sürünerek çıkmıştır. Bu da onun yılmaz azminin, gayretinin bir sonucudur. Kibariye'nin bu gençlere yaklaşımı, hep olumlu ve ablaca olmaktadır. Kendisini bu bakımdan kutlarım. Çünkü öğütlerinde kırıcı, boğucu, yıpratıcı, bıktırıcı ifadeler yoktur. O geceki yaklaşımıyla da bunu sergiledi.

Selami Şahin, hem besteci ve hem okuyucu. Benim tarzım besteleri ve okuyuculuğu olmasada, severim kendisini. Çünkü izleyenleri ve hayranları çoktur. Elbetteki bir güfte ve beste başkaları tarafından tam ideal olarak okunamaz ve bestenin ruhu o şarkıya yansıtılamaz. Oysa güfteci ve besteci şarkıya ruhundan bal katmıştır, bu balı nasıl yaptığını bildiği gibi tatlandırmasını da bilir. Onun tenkitleri, gençleri biraz daha iyiye ve güzele doğru yönlendirmekle geçtiği için normaldir. Adnan Şenses gibi kırıcı değildir. Elbetteki bir besteyi en iyi yorumlayacak ve değerlendirecek olan o bestenin sahibidir. Uygulamada görülen teknik hataları da yine bestecinin ortaya koyması olağandır.

Naciye'ye gelince, biraz yapısal olarak kendine çok güveniyor. Bunu da açık açık veya uluorta dobra dobra söylüyor. Türkçe'de kaba da olsa çok güzel bir deyim vardır: "Köprüyü geçene kadar, eşşeğe dayı diyeceksin”. A kızım sende biraz, sabret. Tenkitlere ve önerilere biraz daha açık ol. Sanat ve sanatçılar esnek olur. Elastiki olmayan herşey kırılır. Kendine güveneceksin, ama yeri gelince biraz da eğileceksin. Bana büyük annem hep şu öğüdü verdi: "Düşersen düş kırıl, sakın eğilme." Hayatımda bu öğüde hep uydum. Ama çok da kayıp ettim. Bazı yerlerde bazı kişilere eğilmiş olsaydım. Vekil veya bakan bile olurdum. Eğilmediğim için, çok kayıbım olmuştur. Ama insan hep dik kuyruklu da olamıyor. Kendisi zarar görüyor. O akşam ki, Adnan Şenses'in tavrını ben sana, bir hafta önce anlatmıştım. Ama siz, "Hocam hepsi bana yardımcı oluyor! demiştin. Yardımcı olmak, azarlayıp, puan kırmak değil. Bence Adnan Şenses'in o akşam yedi vermesi en büyük hatadır. Enaz dokuz vermesi gereken bir çalışmaya yedi vermek, art niyetli olduğunu gösterir.

Senden başarılı olmanı ve Söke'yi iyi bir şekilde temsil etmeni bekliyor ve Aydın İli olarak destekliyoruz.

Başarılar...


Önceki ve Sonraki Yazılar