“SIKILMA HAKKI’MI KULLANIYORUM!...

Bilim adamları yüzeyinde su bulunan yeni bir gezegen tespit etmişler.

Gezegenin Dünya’ya olan uzaklığı üç milyon “ışık yılı”…

Işık yılı nedir diye merak edip araştırdığınız zaman karşınıza çok sıfırlı sayılar çıkıyor.

Örneğin, bir ışık yılı kaç kilometre?..

Işık saniyede 300.000 kilometre yol gidiyor.

2 saniyede 600.000 kilometre…

Devam edin hesaplamanıza, devam edin…

Bir dakikada 60 çarpı 300 bin eşittir, 18 milyon kilometre yol gidiyor ışık…

Ya bir saatte?..

60 çarpı 18 milyon eşittir, 1.080.000.000 kilometre…

Peki… Bir yılda kaç saat var?

Bir günde 24 saat var. Çarpın bu rakamı 365 gün ile:

24 x 365 = 8.760 saat…

Şimdi ne yapacağız?

1.080.000.000 kilometreyi, 8.760 saat ile çarpacağız…

1.080.000.000 x 8.760 = 9.460.800.000.000 kilometre…

Bu sayıyı tam ve doğru olarak okuyabiliyor musunuz?..

Eğer gerçekten okuyabildiniz ise, biraz daha gayret edin; çünkü, bu rakam sadece bir ışık yılının kaç kilometrelik bir mesafe olduğunu ortaya koyuyor.

Sözünü ettiğimiz gezegenin Dünya’ya olan uzaklığı ise, tam 3 milyon ışık yılı…

Yani bu sayıyı, 3 milyon ile bir kez daha çarpacağız:

9.460.800.000.000 x 3.000.000.000 = 28.382.400.000.000.000.000.000 kilometre!..

Eğer bu sayıyı doğru okuyup, niceliğini kavrayabiliyorsanız, gerçekten size yazık oluyor, aramızda harcanıyorsunuz…

Bırakın elinizdeki yazıyı, terk edin mekanınızı, “hoşça kal” deyin çevrenizdeki kişilere, yeni bir sayfa açın yaşamınıza ve kendi seviyenizdeki insanlarla haşır ve neşir olun bundan böyle, harcanmaktan kurtulun…

İşte tam da bu noktada bilim adamları bir bilgi daha veriyorlar bizlere:

Yeni bulunan bu gezeğenin üzerindeki su miktarını ne kadar biliyor musunuz?..

Dünya’daki su miktarının tam 140 trilyon katı!..

Evet, işte böyle…

Bu evrenin halleri kavrayış sınırlarımızın oldukça ötesinde, karışık ve karmaşık…

Şimdi belk ide diyeceksiniz ki,

- Niçin bunları yazıyorsunuz?

Ben de size aynen soruyorum:

- Peki siz neden hala okumanızı sürdürüyorsunuz?..

Ama yine de cevap vereyim sorunuza: Bu bilgileri sayfalara geçirme konusundaki yanıtım oldukça yalın:

- Çünkü sıkıldım…

Her gün bir olumsuzluğun altını çizmekten yoruldum.

Bıktım ve usandım.

Ülkenin bu içler acısı durumu, yaşanmakta olan hukuksuzluğun boyutu ve bütün bu gelişmelere rağmen “insanlığın sükutu” karşısında “sıkılma hakkımı kullanıyorum!..”

Böyle bir hak da mı tanınmıyor bu ülkede?..

Yanılıyorsunuz.

Çünkü hak verilmez, alınır!..

İşte böyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar