Söke’de yaklaşık 85 bin seçmenden yaklaşık 67 bini cumhur için oy kullandı. Yaklaşık yüzde seksen katılım oldu. Bu oran Türkiye ortalamasının üzerinde. Söke’ye yakışan bir oran bu.

Yerel seçimlere göre yüzde onluk bir düşüş var katılımda. Yaklaşık 8 bin civarında bir seçmen, yerel seçime katıldığı halde bu seçime iştirak etmemiş. Yine yerel seçimlerde üç bin beş yüz civarında olan geçersiz oy, bine gerilemiş. Ancak dikkatinizi çekmek isterim ki, yerel seçimde istenmeden, irade dışı görülen geçersiz oylar bu seçimde isteyerek, bir tepkiyi serzeder gibi.

AK Parti genel, yerel ve bu son seçimde 20 bin bandına oturmuş gözüküyor. Genel seçimlerde 20 bini gördüler, yerelde test ettiler ve bu son seçimde görüldüğü üzere Söke’de AK Parti bu seçmen sayısını sabitlemiş görünüyor. Yani seçmeni firesiz sandığa gitmiş sonucu çıkarabiliriz.

Gelelim kullanılmayan oylara; AK Parti sabit kaldığına göre, Demirtaş’da oylarını Söke’de bariz şekilde arttırdığına göre kayıp çatı partilerinde.

Yine dikkatinizi çekmek isterim ki; BDP-HDP çizgisi Aydın ve Söke özelinde Türkiye ortalamasının üzerinde oy aldı. (Aydın’da 42 bin) Bu sonuçla bir daha ki genel seçimlerde Aydın’da bir milletvekilliği için iddialı olabilirler. Zaten bu seçimde görmek istedikleri illerden biriydi Aydın. Seçmenlerini motive edebilirler, ya da bugünkü motivasyonu arttırarak sürdürürlerse Aydın’da dört partili bir seçim süreci yaşanacaktır bundan böyle.

Bu durumu da demokrasimiz açısından olumlu buluyorum. Hatta %10’luk barajın da %7-8’lere düşürülmesi (hatta daha aşağılara) halkın gönlündeki gerçek partiye baraj kaygısıyla oy vermeme engelini de kaldırmış olur. Bu da demokratik temayüllerin daha net ortaya çıkmasını sağlar. Temsil daha sağlam, istinatlı hale gelmiş olur.

Seçim sonuçlarının vatana millete hayırlı olması dileğiyle...