Süslü söylemler

 

Her yeni gün, yeni bir sıkıntıyla gelir. Havadaki manyetik ağırlık arttıkça, yaşamın yükü de artmaktadır. Yüzyıllardır peşinden koşup yakalayamadığımız zaman acımasız devinimini sürdürmekte küçük ayrıntılarda yaşamın mutluluğunu yakalamaya çalışmaktayız.                             

 

Söylem kültürümüz eski hızıyla devam ederken, somut yapılanmaların halen daha olmadığı, kısa bir zamanda da olmayacağı anlaşılmaktadır.

 

Bu adına gerici kültür denen küreselleşme mantığı, bu adına insanları uyutma denen özgürlük ve eşitlik söylemi, bu adına kutlama dediğimiz ve bir günde geçiştirdiğimiz dünyamızın geleceği çocuk bayramımız.

 

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını da geçiştirdik. Büyük nutukların atıldığı, olması gerekenin yine sözcüklerde kaldığı bir bayram.

 

Dünyadaki tek çocuk bayramı bizim çocuklarımızın. Bu büyük bayram içeriğine uygun kutlandı mi. 87 yıldır geleceğimiz olan çocuklarımızı nereden alıp nereye götürdük. Çocuk bayramı kutlanan bir ülkede 6-18 altı yaş  arası 1.500.000 çocuğumuz halen daha çalışmaktadır. Yaklaşık 200 bin çocuğumuz sokaklarda yaşamaktadır. Sayıların bu kadar yüksek olduğu bir toplumda süslü söylemlerin ne anlamı vardır. Küçük yaşta çocukların zorla evlendirildiği, töre cinayetlerinin ve töre kültürünün halen devam ettiği, çocuklarımızın ve özellikle kız çocuklarımızın halen daha okula gönderilmediği bir ülkede çocuk bayramı ne kadar coşkuyla kutlanabilir ki. Ya da bu bayramda coşkudan söz etmek ötekileri unutmak değil midir.

 

Belediye şehir tiyatrosunun çocuklara yönelik oyunu, Belediye  23 Nisan Çocuk Korosu'nun dinletisi ve Uçurtma Şenliği emek içeren güzel ve anlamlı etkinliklerimizdendi.

 

Ancak gazetemizden okuduğuma göre, bir derneğin bir kısım çocuğumuzu alıp, küreselleşme, sömürü ve obezite kültürünün en büyük halkalarından olan bir lokantaya götürüp yemek vermesini anlamak mümkün değildir.

 

Çocukların bu tür yerlere özlem beslemesini anlayabiliriz. Çünkü denetimsiz ve sömürü reklamları ile bu kültür beslenmekte ve çocukların özlemi artırılmaktadır. Oysa büyüklerimize düşen görev bu yemek kültürünün yanlış olduğunun çocuklarımıza anlatılması ve bu özlemlerin doğru olmadığının gösterilmesidir.

 

23 Nisan'da 20 yanlış.

 

Ulusal egemenlik derken elinden tuttuğunuz küresel sömürü.

 

Bayram benim neyime diyen sokak çocukları, suça itilen çocuklar, çalışan çocuklar, okula gidemeyen çocuklar.

 

Ve aç karınları doyurulurken, açlıkları daha çok beslenen çocuklar. Bayramınız kutlu olsun çocuklar.

 

Ve büyükler sizlerinde söylemleriniz kutlu olsun. Binbir özenle süslediğiniz söylemleriniz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar