Yalçın: "TBMM ulus egemenliğinin en  üst düzeyde temsil edildiği kurumdu

Yalçın: "TBMM ulus egemenliğinin en üst düzeyde temsil edildiği kurumdu

Eğitim İş Söke Şube Başkanı Latif Çetin, 14 Nisan'da yapılan mitingi değerlendirdi.

Eğitim İş Söke Şube Başkanı Latif Çetin, 14 Nisan'da yapılan mitingi değerlendirdi. Latif Yalçın açıklamasında "19 mayısta atılan ilk adımla işgalden kurtuluşa giden yol, 23 Nisan 1920’de farklı bir boyut kazanmış, en büyük devrimimiz olan cumhuriyetin ilanı ile sonuçlanmıştır" diyerek, "Cumhuriyetimiz kuruluşundan bu yana pek çok güçlüklere rağmen tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmiş, Türk ulusu Atatürk ilke ve devrimlerini, cumhuriyetin temel niteliklerini özümsemiştir. TBMM ulus egemenliğinin en üst düzeyde temsil edildiği kurumdur. Atatürk’ten milletine armağandır. Meclis yönetimine geçiş, siyasal tarihimizde bir devrimdir. Bunun için Atatürk bu günü bayram olarak da dünya çocuklarına armağan etmiştir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesi ülkemizi ilgilendiren siyasal, ekonomik, iç ve dış, her türlü kararların sadece Türk ulusuna ait olduğu başkaca hiçbir ülkenin veya yabancı kuruluşların bu kararlarda hükümran olamayacağı ve egemenlik haklarımızdan kısmen veya tamamen vazgeçme anlamına gelen her türlü teslimiyetci siyasal anlayışlara izin verilemeyeceğini ifade eder. Ancak son yıllarda demokrasi, insan hakları, örgütlenme, yerel yönetimleri güçlendirme adına dış güçlerin etkisiyle yapılan bazı düzenlemelerin dinsel kurumsallaşma ve etnik ayrılıkçı hareketleri cesaretlendirdiği ve ülkemizi karanlıklara sürükleyecek zihniyetlerin temsilcilerini etkin kılarak sistemi yok etme sevdasıyla kardeş kavgası yaratılmış olduğu bir gercektir. Acı olan emperyalizme meydan okumuş bu ulus geçmişte kurtuluş mücadelesi verirken karşılaştığı engellerden kurtulamamış, bu engeller artarak devam etmiştir. O zaman Kuva-i Milliyeye silah sıkanlar, milli iradenin egemenliğine isyan edenler, emperyalistlerin işbirlikçiliğini yaparak fetva veren şeyhülislamlar, konumlarını korumak için manda isteyenler vardı, bu gün onların torunları, laikliği kendine göre tanımlayanları, ulusal egemenliği kendi arzuladıkları makamlara göre anlayanlar, tam bağımsızlığı, çağdaşlığı, Mustafa Kemal değerlerini haykıran milyonları karalamaya çalışan sendika ağaları, tabanlarıyla tavanları arasında uçurumlar oluşmuş hangi limana yol alabileceğini bilemeyen demokratik kitle örgütleri var. Üzerinde yaşadığı topraklarda, milyonların haykırışlarını halkına ve dünyaya aktaramayacak kadar niteliksiz medya kuruluşları ve basının özgürlüğünü ipotek altına alacak siyasal iktidarlar var. II. cumhuriyetçiler var. 87 yıl önce demokrasiye geçişimizle coşan halkımız ülkemizde gelişen süreci değerlendirmiş 13 nisan gecesi binlerce otobüsle yüzbinlerce insan yola cıkarak 14 nisanda Ata’nın huzuruna giderek cumhuriyetin bekçisi oldugunu, bağlılığını ve rahat uyuması gerektiğini haykırmıştır. 14 Nisanda Eğitim-iş olarak böyle bir eylemi düzenlemekten onur duyuyor, ülkeyi karanlığa taşımak isteyenlerle, cumhuriyetin temellerini yok etmek isteyenlere karşı aydınlatma görevimizi sürdürecegimizi belirterek, yorulmamak üzere çıktığımız bu yolda Atatürk ilke ve devrimlerini özümseyen cumhuriyetin kazanımlarını koruyan egitim çalışanlarını mücadelemizde bu zorlu yolu birlikte yürümeye davet ediyoruz" dedi. İmdat GüÇLÜ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.