Adnan Menderes’in kemiklerini sızlattılar

Anadolu topraklarının her zerresine kök salmış ulu çınarın dallarını birleştirmek için parti liderlerinin seçim arifesindeki girişimleri oy kaygısı ve sandalye kaygısına dönüşünce beklenmeyen acı bir hüzün yaratmıştır.         27 yıldır beklenen sağda toparlanma gayretleri sağ kanatta nükseden (az olsun benim olsun, ben olmasam parti de olmaz) zihniyeti koca bir çınarın yarım gövdesini oluşturan adalet partisini evvela ikiye sonra da aynı zihniyetle küçük parçalara bölmüşlerdir.

 

Esasında aynı inanç ve aynı kökten gelen insanların birlik ve beraberlik içinde olmaları her zaman mümkün olmakla beraber lider durumunda olan kişilerin makam, mevki ve koltuk düşkünlüğü böylesine hayırlı bir oluşumu imkansız hale getirmişlerdir.

 

Yakın bir geçmişte Sayın Tansu Çiller ve Sayın Mesut Yılmaz’ın genel başkan oldukları dönemde koltuk hırsı demokrat partinin temelleri üzerine kurulan partileri iki zıt grup haline getirmişler ve seçimlerde % 10 barajını düşünür hale gelmişlerdir.

 

2002 seçimlerinden sonra birleşme hayalleri kuran liderlerin samimi olmayan birleşme talepleri millet nezdinde alkışlarla karşılandığı bir anda 27 Nisan askeri muhtırasında darbe tüyosu alan CHP lideri Sayın Deniz Baykal’ın verdiği korku hissi Cumhurbaşkanı seçiminde meclisi terk etmeleri ve milli iradenin işleyişiini durdurma çabaları oy kaygısıyla birleşme hayalleri kuran her iki parti liderlerini müşkül duruma düşürmüştür.

 

Demokrat Partisi çatısı altında birleşme kararı alınmasına rağmen Sayın Mehmet Ağar’ın Anavatan aday adaylarına listelerde yer vermemesi iki gün sonra yapılan Anavatan genel kurulunda seeçime girmeme kararı alınmasına neden olmuştur.

 

Her ne kadar Sayın Erkan Mumcu seçimde demokrat partiyi destekleyeceklerini ve gerçek manada birleşmeyi seçimler sonrasına bıraktıklarını bildirmesine rağmen her iki parti liderinin affedilmez hatalar yüzünden istifalara mani olunamamıştır.

 

Ankara birinci bölge birinci sıra adayı olan Sayın Sinan Aygün iki gün boyunca her iki lideri birleştirmek için çaba sarf etmesine rağmen, birleşme macerası hüsrana uğrayınca birçok kıymetli kişilerle beraber adaylıktan çekilmiş olduğu kararına varmıştır.

 

Sayın Deniz Baykal akıllıca hareket edeerek sol grubu birleştirmiş ve Sayın Bülent Ecevit’in kemiklerini sızlatmamış ve ayrıca ruhunun huzur içinde olmasını sağlamıştır.

 

Demokrat parti tarihinin derinliklerinde uyuyan bir dev kuruluştur. Bu devin, bu ulu çınarın ismine laik olmayan lideerlerin onun ismini kullanarak siyaset yapma gayreti göstermesinler.

 

Demokrat parti ismine layık liderlerin bu asil milletin içinden doğacağı ve tüm sağı bir çatı altında toplayacağı inancındayım.