Arif AKÇAY
Gerçek Gazetesi
Söke Ovası Sulama Birliği Olağanüstü Meclis toplantısı geçtiğimiz Çarşamba günü birlik merkezinde yapıldı.
Toplantıyla ilgili haberimizi gazetemizin Perşembe günkü sayısında yayınlamıştık.
Bu gün de toplantıda yapılan ilginç ve önemli konuşmalardan bölümler yayınlıyoruz.
Toplantının başında Söke Ovası Sulama Birliği Başkanı Necdet Özekmekçi barajlardaki su oranlarıyla ilgili rakamlar vererek özetle; "Geçen yıl baraj yataklarında 100 milyon metreküp su bırakıldı, bu yıl 130 milyon metreküp bırakılması planlanıyor. Söke Ovası'na 88 milyon metreküp su verilmesi planlanıyor. Bazı arkadaşlar 'suyu geç istiyoruz, kalmıyor, neden erken istemiyoruz?' diyorlar. Sadece Söke su istediğinde salınan su Söke'ye gelinceye kadar yollarda kaybolur üst taraftaki havzalarla birlikte hareket etmemiz gerekir. DSİ bölge Müdürlüğü'nde önümüzdeki günlerde toplantı yapılacak. Suyun bölgelere göre salınma tarihleri belirlenecek. Söke'nin suyu erken istemesinin hiçbir faydası yok.
Geçen yıl 24 haziran tarihi itibarıyla Söke Ovası için su salınması kararı alındı, 23'ünde su salındı. Adıgüzel Barajı'ndan Söke'ye su ortalama 8 günde geliyor" dedi.
Söke Ovası Sulama Birliği Kurucu Başkanı, şu anda birlik meclis üyeliği yapmakta olan Mehmet Beliğ Azbazdar söz alarak "Sayın başkan, Söke'ye 88 milyon metreküp su tahsis edilirken diğer sulama birliklerine ne kadar tahsis ediliyor? Koçarlı Ovası'na Aydın Ovası'na, Germencik Ovası'na dekarda ne kadar su tahsis ediliyor. Buralara Dekar'da 2500-3500 metreküp arası değişen rakamlarda su tahsisi yapıldığı söyleniyor, Söke Ovası'na Dekar'da 1300 metreküp civarında hesaplanıyor, üst bölgelere hesaplanan rakam Söke için de hesaplanmalı, tahsis ne demek?"
Birlik Başkanı Necdet Özekmekçi; "DSİ'nin uyguladığı yöntemin olmadığını defalarca söylüyorum, bu yöntemin Söke Ovası'nın zararına olduğunu söylüyorum"
M.Beliğ Azbazdar; "DSİ'nin yaptığı hiçbir hesaba katılmıyorum. Suyun bolluğunda bile Söke'de 3 su verebilen çiftçi sayısı sayılıdır. Yukarıda 5 su yapılırken Söke düşünülmeli. Söke suda varlık hiç görmedi. Ovamızda 15-20 ağutostarihlerine kadar hiç su görmedik. Ama yukarıdaki birlikler eylülde bile suluyor. Bakıyorsunuz Büyük Menderes silme su dolu Söke'ye yetersiz su geliyor. Geçenlerde bölgeden geçerken fark ettim; Koçarlı-İncirliova arası köprü civarı ile Dalama-Köşk arası köprü civarı resmen doldurulmuş, Menderes tıkanmış, yeterli su salıverilse bile bu tıkalı yataklarla Söke'ye nasıl su gelsin. Sulama sezonu öncesi bir sallama kepçeyle DSİ bu tıkalı yerleri temizlemelidir, kim ne zaman doldurmuş bilmiyorum, resmen suyun akışı engellenmiş" dedi.
Ruhsatlı yer altı su kuyuları bulunan çiftçilerin durumunun görüşülmesi sırasında da çiftçiler ruhsatsız kuyu sayısının çoğalmasıyla birlikte daha önce 80 metre civarında derinlikten su çıkarırlarken kuyu sayısının artmasıyla birlikte suyun 100-120 metre derinliğe indiğini, DSİ'nin ruhsatsız kuyuları mühürlemesi gerektiğini yeni kuyulara izin vermemesi gerektiğini belirttiler.
Birlik Başkanı Necdet Özekmekçi; "Ruhsatsız kuyuları DSİ yetkilileri tespit edip mühürleyecek. Kuyu izinleri de artık Sulama Birliği tarafından (olur) izni verilirse DSİ tarafından ruhsat verilecek" dedi.
Söke Ziraat Odası Meclis Başkanı Mustafa Karababa da söz alarak özetle; "Ovamızda su sıkıntısı yaşanıyor, bizim için yer altı suları çok önemli. Kuyuların hepsi çalıştırılmalı, gerekirse DSİ kuyuların çalışması için yardımcı olmalı. Suyumuz zaten yetersiz bunlar su ihtiyacını bir parça da olsa dengeleyebilir" dedi.
Toplantıya katılan DSİ 211. Bölge Müdürlüğü İşletme Bakım Başyardımcısı Köksal Özdemir burada söz alarak özetle; "Yer altı ve yerüstü tüm suların kullanım yetkisi DSİ'ye aittir. DSİ de gerekirse sözleşmeyle Sulama Birliklerine devreder.Bölgemizde geçen yıl kuyu açılması için başvuru sayısında artış oldu, bu durum DSİ Genel Müdürlüğü'nün de dikkatini çekmiş nedeni bize soruldu. Bundan sonra 2004 yılında yayınlanan genelgenin işletilmesi, ruhsat öncesi sulama birliklerinin de olurunun alınması istendi. Kuyu sulama sularının ücretlendirilmesi konusu da Konya bölgesinde mahkemeye intikal etmiş. Mahkeme kararı ücretlendirme yetkisini birliklere vermiş. Bu bölgede kuyu suları da ücretlendirilmeye ve ortak kullanımlara açılmaya başlandı. Sadece parsel sahibi değil, çevresindeki parseller de eğer yeterli su var ise aynı kuyudan sulama yapabilir" dedi.
M. Beliğ Azbazdar özetle, "Yıllardır sabit tesislere su ayrılması sıkıntısını yaşıyoruz. Yukarı bölgelerde sabit tesislerin hepsinde kuyu var bunlar ucuza geldiği için Menderes suyunu kullanmayı tercih edince alt bölgelere yeterli su gelmiyor. DSİ öncelikle sabit tesislere su ayrılması uygulamasını durdurmalıdır. O artezyenlerin kullanımını mecbur etmelidir. Aşağıda ürünler yanarken sabit tesislere su verilemez, DSİ bu hatalı uygulamanın hesabını vermelidir. Yok buna demokrasi diyorlarsa o zaman Söke çiftçisine neden demokratik davranılmıyor?" dedi.
Bu maddenin görüşülmesi de tamamlanırken, ruhsatlı kuyusu bulunanlara da sulama sırası verilmesi eğer ihtiyaç duyarlarsa Menderes suyu ile sulama sırası verilmesi kararı alındı. Sulama sezonunda belirlenen kurallara uymayan çiftçilere belirli miktarda tek bir ceza uygulanmasına son verilerek sulanan arazi miktarına göre ceza verilmesi ve gelecek yıl da sulamadan hariç tutulması kararı alındı. Anız yerlerine su verilmesi konusu da uzun uzun görüşüldü. Birlik Başkanı Necdet Özekmekçi, "Şu anda azmaklarda, Menderes ve Ana tahliye kanalında depolanan suyumuz 20 milyon metreküp civarında. Anız yerleri bu suyu kullanıp, ikinci ürün ekme şansına sahip. Depolanmış suların kullanımında, rezervuarların tekrar doldurulması söz konusu" dedi.
M. Beliğ Azbazdar tekrar söz alarak, "Anız yerlerine su vermemek, çiftçimiz buğday ekmiyor diye cezalandırmak anlamına gelir. Söke Ovası'nda her sezon en az 50 bin dekar buğday bulunmalı. Bu pamuk sulama mevsimi, sulamada denge yaratır. 2. ürün, ayçiçeği dışında, su isteyen ürün ekilmesine müsaade edilmesin, ekenlere de sulama suyu verilmesin" dedi.
Birlik Başkanı Özekmekçi bir taslak hazırlandığını belirterek taslağı okudu. Taslakta bazı değişiklikler yapılarak anız yerlerine şartlı su verilmesi kararı alındı.
Belirlenen şartlar şunlar:
1-İkinci ürüne kesinlikle su verilmeyecektir
2-Menderes'te yatak suyu olması halinde anızlar için duruma göre tahsis sudan pay istenecek. 30 Haziran 2008 tarihinden sonra anız
yerlerine su verilmeyecektir.
3-Anız yerlerine ayçiçeği ekimi şartı ile su verilecektir.
4-Anız yerleri işlenmeden veya sürgü merdane çekildikten sonra sulanacaktır. Aksi takdirde su verilmeyecektir.
5- Sulama esnasında tarlada bulunmayan çiftçilerimizin suyu kesilecektir
6- Çiftçilerimiz tarlalarını rotasyonla sulamaya göre hazırlayacaklardır.
Ben tahsis rakamının yetersiz olduğu notunu düşerek imzaladım
Azbazdar: Sabit tesislere su ayrılmasının sıkıntısını Sökeli çiftçi çekiyor. Söke'ye tahsis edilen su miktarını kabul etmeyelim
İlk yorum yazan siz olun