BEN TÜRK’ÜM MİLLİYETÇİYİM

Öz yurdumuz.

Güzel Türkiyem.

Ay yıldızlı bayrağımın dalgalandığı ülkem.

Ben bu ülkenin evladı ve bu ülke için canını vermeye hazır bir neferim.

Ben Türk’üm, ben Türkiye milliyetçisiyim.

Ama öz yurdumda garibim.

Ama öz yurdumda yetimim.

Neden diyeceksiniz biliyorum sayın sevgili okurlarım, neden?

Onun cevabını da sizler vereceksiniz. Yazımı sonuna kadar okuduğunuzda sizler doğru veya yanlış diyeceksiniz.

Yıl 2007. Aylardan Temmuz ayı. Türkiye seçime gidiyor. Meydanlarda siyasi partiler propagandalarını yapıyorlar.

Siyasi parti çatısı altında  meclise giremeyeceğini anlayan gruplar bağımsız olarak seçimlere katılıyorlar.

Kimisi eski zanlı, kimisi eski  mahkumlardan, kimisi de halen hapishanelerde.

Türkiye gündemi karışık, Türkiye gündeminin geleceği sancılı.

Tam bu günlerde birileri çıkıyor en çok bildiğimiz yabancı dil “TÜRKÇE” diyor.

Daha sonra başka birisi çıkıyor, PKK’ta terör örgütü diyemeyiz diyor.

Bir başkası içeri,de iken milletvekilliğine başvurup vekil oluyor meclis koltuğunu dolduruyor.

Bir başkaları ellerini kollarını sallaya sallaya Kuzey Irak’a geçim PKK terör örgütü elebaşları ile görüşerek gerekli talimatları alıyor.

Günler böyle gelip geçerken Kahraman Türk Ordusu Kuzey Irak’a giriyor. Terör örgütünün nifak yuvalarını dağıtıp sekiz gün sonra yurda gururla dönüyor.

Sonra ne oluyor biliyor musunuz sevgili okurlarım, biliyor musunuz?

PKK terör örgütü üyesi iken içeri kapatılan ve vekil olup meclise dönen hain Amerika’ya giderek orada; Hürriyet Gazetesi haberine göre, “Kürt sorunun çözümü için Sayın Abdullah Öcalan’ın (bölücü başına Sayın olarak hitap ederek) görüşlerinden yararlanılması gerekir. Sayın Öcalan siyasi bir genel affın sorunu çözmek açısından bir adım olacağını düşünüyorlar.” Diyerek hainliğini bir kez daha  ortaya koyuyor.

Ve ne acıdır ki  her zaman olduğu gibi bu vekile dokunan olmuyor.

Devam edelim.

Ordumuz Kuzey Irak’tan geri çekilir çekilmez meydanlarda bu grubun elebaşıları yerlerini alıyorlar ve ;

Önce polisi taşlıyorlar, vatandaşların dükkanlarının vitrinleri taşlayarak kırıyorlar.

Daha sonra da arabaları deviriyorlar ve yakıyorlar.

Ellerindeki pankartlarla sağa sola sataşıyorlar sanki bu ülkede esirlermiş gibi,

- Kültürel ve kimlik haklarını istiyorlar.

-“Yaşasın Öcalan - Kahrolsun T.C.” diyerek Türkiye’nin vatanları olduğunu inkar ediyorlar.

Sonuç, üç beş çocuk yakalanıyor ve…..?

Öz yurdumda garibim, Evet garibim. Çünkü;

Mersinde bölücü elebaşlarının önderliğinde bir sürü cahil halk toplanıyor ve;

Mehmetçiğin operasyonuna karşın Güneş mahallesinde isyan provası yapıyorlar.

Bu da yetmiyor Ağrı’da, DTP liler önderliğinde  “Adaletsiz Kâfirler Partisi AKP”, “Savaş için yaşarız, barış için ölürüz” pankartları ve “Katil Erdoğan”, “Bijî Serok Apo”, “PKK halktır, halk burada” sloganları ile ortalığı birbirine katıyor... Devletin yıllarca ekmeğine yemiş imamı ise en önde Türkiye Cumhuriyetine kin kusuyor.

Yetmiyor;

Batmanda belediye  başkanı ve  vekil Ayla Akat “savaş için yaşarız” diye naralar savuruyor. Sonuç,????

İstanbul’un göbeğinde, taksimde, ellerinde taşlarla polise saldıranlar ve Sırrı Sakık’ın “AKP ve Genelkurmay’ın kan ortaklığı geri tepti” sözleri esnafı çileden çıkarıyor.

Batmanda  isyan hareketleri başladığında erkek gibi bir Türk anası çıkıyor, evinin balkonundan Türk bayrağını sallıyor. Ne yazık ki sonu, evinin taşlanması oluyor.

Öz yurdunda garibanım, öz yurdumda yetimim.

Artık bölücüler ülkenin her yerinde ellerinde kan akan pankartlarıyla yürüyüşler yapabiliyor.

Arabaları yakabiliyorlar.

Evleri taşlayabiliyorlar.

İsyan toplantılarının meydanlarında Türk bayrağı görmeyi içlerine sindiremiyorlar.

Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de, Adana’da, Mersin’e, Kuşadası’nda bu hainleri öfkeli halkın elinden Türk Polisi, Türk Jandarması kurtarıyor.

Şu anda Kayseri’den öte şehirlerimiz PKK’nın siyasi kanadı tarafından sindirilmiş ve susturulmuşa benziyor.

Çünkü batman’da  erkekten daha erkek bir Türk anasından başka bir kişi görünmüyordu sokaklarda.

PKK şimdi Orta Anadolu’da, Batı Anadolu’da.

Doğu illerinin sindirildiğini gören PKK şimdi batının insanını sindirmeye çalışıyor.

Hadi bakalım. Ben Türk’üm diyerek Diyarbakır’da, Batman’da, Şırnak’ta bir yürüyüş yapalım. Bırakın bu illeri Mersin’de yapalım. Neler olacağını düşünmek bile istemiyorum.

İşte sevgili okurlarım ben öz yurdumda garip değil miyim?

Türkiye Büyük Millet meclisi içerisinde DTP’liler, PKK terör örgütünün lehine tekliflerle gündem oluştururlarken,diğer partilerimiz kendi  dertlerine düşmüşler, bir birlerine üstünlük sağlamaya çalışıyorlar, kısır çekişmeler yaşıyorlar.

PKK terör örgütüne karşı yapılan operasyonun başarılı mı, başarısız mı olduğunu tartışırken eşkiyalar yurdun dört bir sathında  rahatça kol budak salıyorlar.

Eğer eşkıya çetecileri  yurdun en batı ucunda gövde gösterisi yapabiliyorsa ve bu bölge insanlarına yönetenler tarafından devamlı “sakin olun, tacizlere kapılmayın” diye telkinlerde bulunuluyorsa ben, sen, siz okurlar; bu ülkede nedir kimlerdir? Allah aşkına sizler söyleyin.

Ama ne olursa olsun ben hep söyleteceğim. Ben Türk’üm ve ben  Türk Milliyetçisiyim.