Bu bir beceriksizliğin ta kendisi!

 

Erkan Mumcu, DP çatısı altında birleşme kararında gecikince, hem kendini bitirdi, hem de ANAP’ı tarih sahnesinden sildi

 

Kendini bitirirken, ANAP’ı da yanında götürdü. Eline yüzüne bulaştırdığı işleri de Sayın Ağar’ın üstüne atıp, hiçbir şey olmamış gibi, “Biz seçimlere katılmıyoruz, DP’yi destekliyoruz” dedi.

 

Bu birleşme değil, bu destekleme değil, bir genel başkanın tecrübesinin tam olgunlaşmadığından ortaya çıkan beceriksizliğin ta kendisidir.

 

Bunu ben söylemiyorum. Bunu, bütün gazetelerin köşelerinde yazan, değerli gazeteci üstatlarda söylüyor. Bunu dağ başındaki eskiden beri demokratlıktan ödün vermemiş, Mehmet efendi de söylüyor.

 

Eğer sayın Mumcu ve arkadaşları, sayın Ağar’a güvenselerdi ne olacağı, bilinen bir gerçek. DP’nin gözünde baraj korkusu olmayacaktı. Birileri Ağar’dan  mı korkuyordu ki, yoluna taş koydurdu?

 

Güven olsaydı, Türkiye siyaseti, merkez sağı AKP’nin tekeline bırakmazdı. Sayın Erkan Mumcu bey AKP’nin ekmeğine yağ sürmüştür. Şu anda AKP yine milletin umudu haline gelmiştir. Yani, Sayın Erdoğan’ın plânları tutmuştur.

 

ABD Türkiye’de üç partinin meclise girmesini istemiştir birilerinden belkide, öyle olmuştur.

 

Eğer sayın Ağar, seçim çalışmalarında Türk seçmenine gerekli açılımları gösteremezse, CHP, daha şimdiden MHP ile koalisyon yapma senaryolarının geliştirirse ki yapıyor, bir beş sene daha AKP iktidarının ağır yükünü çekmeye hazır olalım.

 

Demokrat partililerin çalışması daha yeni başlıyor olması gerekir. Onları işi çok zor ve engelli.

 

Bu engelleri çabuk aşabilmeleri için eski ANAP’lıların, seçim meydanlarında sayın Ağar’ın yanında olmaları gerekir. Milletvekili adayı olan Anavatanlılar millet vekili olamayacaklarına göre, muhakkak Sayın Ağar ile birlikte meydanlara inmeleri lazım. Bu elzem bir vakadır, elzem bir şekilde de tedavisi yapılmalıdır.

 

Sayın Mumcu, böyle bir hatayı yapmayacaktı. Sayın Mumcu, ta ki Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki kararlılığı DP’ye katılmakta da göstermeliydi.

 

Sayın Mumcu Mehmet Ağar ve ekibine güvenmeliydi.

 

Sayın Aygün ve Mustafa Özfatura beylerin çabalarına, kulaklarını daha erkenden açmalıydı.

 

Şimdi bu durumda, Ağar’lı DP barajı geçebilir mi? diye sorular gelebilir.

 

Bence, demokrat düşüncenin insanları, vefakarlıklarını yine göstereceklerdir. Demokrat parti barajı aşacaktır. Ama çok çalışacaktır. Bu demokrat partinin 50’lili yıllarda ki mücadelesi olmalıdır.

 

Bir de benim anlayıp da anlayamadığım, bazı incelikler var. Demokrat partinin çilesini çekenlerin, ANAP zamanında bakanlık yapma şerefine erişenlerin, MHP çatısı altında yıllarca ülkücü gençlik yetiştirenlerin ,bugün CHP listelerinden seçime girmeleri.

 

Bu güne kadar bakanlıklar yapanların, mallarını Türkiye’nin yığınca fakirleri paylaşsa da bitiremeyeceklerin yeniden aday olmaları kafalardaki soru işaretlerini çoğaltıyor. Bu insanların acaba dokunulmazlığa mı ihtiyaçları var?

 

Daha düne kadar artık ülkede sol düşünce kalmadı diyorduk, solculuğundan eser kalmadı dediğimiz DSP’yi eleştirirken, haklı olduğumuzu bir kez daha gün yüzüne çıkardı.

 

Bence şu anda sağın merkezi CHP olmuştur da seçmeninin haberi yok. Baksanıza, sağın eski ağır topları bugün ÇHP çatısı altında. Hem de birinci sıralardan liste başlarında.

 

Rahmetli dedem CHP delegesi idi. Rahmetli hayatta olsaydı beklide şaşkınlığını gizleyemeyerek “başımıza taş yağacak” derdi.

 

Nisan aylarında meclisi dört parti ve bağıms