ÇEMBER DARALIYOR

Çevrenizdeki insanların, danışmanlarınızın, ekip arkadaşlarınızın değeri sizin kalitenizi belirler. Eğer ortak akla inanmıyorsanız, tarihi çok iyi bilmiyorsanız, tecrübeden korkuyorsanız, çev renizde sizin gibi düşünmeyen insanları barındırmıyorsanız, gelişmeleri günü gününe takip etmiyor ve okumuyorsanız en önemlisi, gazeteleri bile spor sayfasından başlayarak okuyorsanız, siz  kulaktan dolma bilgilerle ahkâm kesiyorsunuz demektir.

Bu tip insanlar, “bilmediğini bilmeyen” insanlardır. Bunların davranışlarına “cahil cesareti” adı verilir ve bunlar, bulundukları konumlar için çok tehlikeli sonuçlara sebep olurlar.

Bu tip insanlar tesadüfen ülke yönetiminde görev alsalar, ülkelerini çok sıkıntıya sokarlar. Bizim tarihimizde bunun örnekleri çoktur. 8 yıl tahtta kalan “Sultan İbrahim-Deli İbrahim” bunlardan sadece bir tanesidir.

Eğer, dahi düzeyinde bir zekanız yoksa, ortak akla da inanmıyorsanız, sizin yeni bir fikir keşfetme olanağınız hiç yoktur. Zaten dünya siyaset pazarında şimdiye kadar “düşünülmemiş” bir fikir yoktur. Tercih edilmemiş veya  henüz kullanım zamanı gelmemiş fikirler vardır. “Kimse şimdiye kadar düşünememiş, ben bunu uygularım” derseniz ve ülkeyi bu şekilde  yönetirseniz  çok acı olaylara sebep olabilirsiniz…

Erdoğan ve Davutoğlu  ikilisi, 8 yıla yaklaşan yönetimleri boyunca Türkiye’nin başına çok dertler açtılar. Bunların sonuçlarını önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz. Dünyada hiçbir devletin uygulamadığı, “Dış Politikada sıfır problem” gibi bir saçmalığı uygulamaya kalktılar. Kıbrıs’ta, Ermenistan’da, Azerbaycan’da, Kuzey Irak’ta politik olarak 2002 den daha gerilere gittik. İran’ın nükleer sevdasına eşlik ettik, bu konudaki tek dostumuz Brezilya da bizi sattı, tüm dünyaya karşı İran’la kolkola kalıverdik!

Gazze için ve tüm dünyanın “terör örgütü” kabul ettiği Hamas için dünyayı karşımıza aldık, bu konuda da tek başımıza kaldık. Bu konudaki en son ve en vahim gelişmeyi Ahu Özyurt’un Gazeteport’taki yazısından öğreniyoruz;

ABD Senatosu’ndan 87 Senatörün yazdığı ve Temsilciler Meclisinden 300 üyenin de desteklediği bir mektup Başkan Obama’ya verildi.

Senato’nun iki kanadının liderleri olan Cumhuriyetçi Mitch McConnel ve Demokrat Harry Reid’in imzaladıkları  mektupta Türkiye ve İHH ile ilgili bölümler şöyle;

“Geçen ay Türkiye kaynaklı bazı yardım kuruluşlarının Gazze blokajını yarma niyetlerini öğrenen İsrail, çatışma olmadan yardımın ihtiyaç sahiplerine ulaşması için gerekli girişimleri yaptı. Altı gemiden beşinin de rotasının değiştirilmesi mümkün oldu. Ama video görüntülerinin de ortaya koyduğu üzere, Türk yardım kuruluşu İHH’nın gemisine inen komandolara bıçaklar, sopalarla ve kırık camlarla saldırıldı. Komandolar bu saldırıya yanıt verdiler. Yaşanan can kaybından dolayı çok üzgünüz.

İHH’nın bu olaydaki rolü konusunda endişeler ve Türkiye-Hamas ilişkisi konusunda soru işaretleri taşıyoruz. İHH, Hamas tarafından kurulan (Union of Good)  adlı yardım kuruluşunun bir parçasıdır ve Union of Good, ABD Hazine Bakanlığınca “Terör Örgütü” olarak tanınmaktadır. İHH hakkında  İstihbarat, Dışişleri, ve Hazine bi rimlerince inceleme yapılmasını ve terör örgütü listesine konmasını talep ediyoruz.”

Düşünmeden, danışmadan, sonunu hesaplamadan  eski Milli Görüşçü dostlara sahip çıkma gayesiyle yapılan bir iş, Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ını hangi noktaya getirdi. Tayyip Bey “Hamas Terör Örgütü Değildir” diyerek tüm dünya ile ters düşmüştü. Şimdi, yıllarca beraber çalıştığı eski arkadaşlarının da “terör örgütü” sayılması ihtimalinde ne yapacak acaba? Hele İHH ile Almanya ve Türkiye Deniz Feneri arasındaki para ilişkisi, ABD-Almanya işbirliği sonucu belirlenir ve Türkiye’deki “Sadaka Baronları’nın” isimleri açıklanırsa  neler mi olur?

Küpleri üst üste koysalar, en alttakini çekseler, seyreyleyin siz gümbürtüyü….

Çember daralıyor, hesap günü yaklaşıyor