DEMOKRASİ,YETKİ VE SORUMLULUK

KENAN ÖZCAN

Aydın’da CHP ve MHP’li İl Genel Meclisi üyeleri köy yardımlarını politik çıkar konusu yapmaya kalkınca seviye kaybı yaşanmaya başladı.

CHP’li bir İl Genel Meclisi üyesi kalkıp, “Biz köylere referandum için gideceğiz. Biz bu hizmetleri yaptık referandumda hayır oyu verin” diyeceklerini söyleyebildi. Ve yürütmenin yani il özel idaresinin başı olan ve aynı zamanda devleti temsil eden sayın Vali hakkında ileri geri konuşabildi.

Bir başka CHP’li üye “il genelinde köylere yönelik yapılan tüm yardımların CHP’li ve MHP’li üyeler tarafından sağlandığını” ve “hiçbir AK Parti’li İl Genel Meclis üyesi arkadaşımızın İl Genel Meclisinden şu kadar yardım yaptık türünde bir şey diyemeyeceğini” iddia edebildi.

Sonra da “Biz de köylere 6 Milyon TL ödenek ayırdık ama haziran ayı oldu parayı çıkaramıyoruz” diye yakınıyor.

En son tartışmaya İl Genel Meclisi Başkanı Akan Evren bey de katıldı. Aydın halkının 548 bin 570 oyuyla seçilmiş İl Genel Meclisi üyeleri de Sayın Valimizin memuru değildir ve görevlerinin bilincindedir. İl Genel Meclisi Üyelerinin tek hedefi birlik beraberlik içinde Aydın halkına Aydın köylerine hizmet etmek, hizmet götürmektir” diye konuştu.

Ya önceki iddiaları yanlış ya da sonraki yakınmaları…Sevgili meclis başkanım ; yukarıdaki arkadaşların ifadeleri birlik ve beraberlik içinde hizmet anlayışımızı mı ifade ediyor? Tamam seçilmiş meclisimizin itibarını koruyalım. Ama biliriz ki “insanlar kılık kıyafetleriyle karşılanıp , düşünce ve söylemleriyle uğurlanırlar”

Bu manzara bana yeni seçilmiş vekillerin Ankara’da Müsteşarlar , Genel Müdürler karşısında  sudan çıkmış balığa dönmesini çağrıştırdı. Türkiye’nin koşullarının ve devlet yapılanmasının bürokratik oligarşinin etken olduğu bir düzenlemeye dayandığının farkına varalım.

Başbakan “herkes seçilmiş  milli iradeye ve meclisine saygı duymalı” derken kıs kıs gülenler ; şimdi demokrasi havarisi kesildiler. Ki İl Genel Meclisinin yetki ve sorumlulukları sınırlıdır. Meclis tahmini bütçeyi yapar ; uygulama ve öncelikleri belirleme yetkisi ise idarededir.Yıl biter , idarenin faaliyetlerinin yerindeliği ve yeterliliğini Meclis onaylar. Beğenmiyorsanız faaliyet raporuna yetersizlik oyu verirsiniz. İl Genel Meclisi politika yapma yeri değil. Eğer Vali , Meclis Üyeleri ve çalışan bürokratlarıyla birlik ve beraberlik içinde hizmet etme yetki ve sorumluluğumuz varsa (ki öyle zaten ) YAPILAN HİZMETLERİN POLİTİK ÇIKAR KONUSU YAPILMAMASI GEREKİR. Bu hizmetler kimsenin babasının hayrına yapılmıyor. Bunlar devlet kaynaklarıyla yapılıyor. Bir de öncelikli projelerin tercihi yönü var işin. Bir köyde içme suyu problemi varken ; sizin siyaset anlayışına yakın bir başka köye “Siz yolları yapın, parkeleri döşetin. Biz parasını çıkartırız” diye önceden taahhütte bulunamazsınız. Bu ne etiktir ne de meclis üyesinin yetkisi dahilindedir.

Vali ve bürokratlar siyasi rakibiniz değildir. Milletin hizmetindeki devlet aygıtını temsil ederler.Ve hepimiz aynı takımın oyuncularıyız.Vali , basın yoluyla konuşmak istemediğini defalarca açıklamıştır. Vali , siyasi partilerin temsilcileri ile konuşup ; meselenin teknik ve nakit yetersizliğini izah etmiştir. İl Özel İdaresi’nin yılbaşından bu yana gelir giderlerine baktığımızda 15 milyon TL açığı var. Bir şeyin bütçeye yazılmış olması parasının hazır olduğu anlamına gelmez.

Ve son söz. Akıllı olmak lazım. Siyaset sen-ben diye atışma sanatı değildir.

Siyaset mümkün olanı hayata geçirebilme sanatıdır.