Hayvan düşmanları yine iş başında

Boncuk isimli köpeği; evin her köşesini pisleyip, gelen geçeni rahatsız edip, sokaktaki sarhoşlara havladığı için köpeğin sahibi Ali Selçuk isimli şahıs tarafından dövülmüştü. Yazısında, "Bak flu hayvan›n yapt›ğ›na..." diyerek, "Resmen dövdüm... Resmen de ağlad›..." fleklindeki ifadeleri, 15 Ekim 1978'de Paris UNESCO evinde ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi'nin 6. bendine göre, acımasız ve aşağılık bir davranış olarak kabul edilmişti. Aynı zihniyet şimdidedomuzların katledilmelerini istedi.
Gerçek Gazetesi
Söke Ekspres Gazetesi'nde zaman zaman köşe yazıları yayınlanan Ali Selçuk isimli şahsın Boncuk isimli köpeğine yaptığı işkenceyi ballandıra ballandıra yazısında anlatması hayvanseverlerin tepkisini çekmişti.
Boncuk isimli köpeği evin her köşesini pisleyip, gelen geçeni rahatsız edip, sokaktaki sarhoşlara havladığı gerekçesiyle çileden çıktığını belirten Ali Selçuk isimli şahıs, "Bak flu hayvan›n yapt›ğ›na..." diyerek köpeğini dövdüğünü itiraf etmişti. Yaz›s›nda, "Resmen dövdüm... Resmen de ağlad›..." fleklindeki ifadeleri, 15 Ekim 1978'de Paris UNESCO evinde ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi'nin 6. bendine göre, aflağ›l›kça bir davranış olarak krabul görmüştü.
Çirkin yazıyı yayınlamakta sakınca görmeyen * Devamı 5’te
Ekspres Gazetesi yönetimi, Hayvan Hakları Kanunu'nundan bi haber olsa gerek. TBMM tarafından 2004 yılında kabul edilen, “Hayvanları Koruma Kanunu” hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamayı amaçlıyor. Hayvanları Koruma Kanu'na muhalefet edenler cezai hükümlerle karşı karşıya kalıyorlar.
15 Ekim 1978'de Paris UNESCO evinde ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi'nin 3. bendine göre, "Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz." denilmektedir. 6. bendinde de, "İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Bir hayvanı terk etmek acımasız ve aşağılık bir davranıştır." denilmektedir.
Hayvan Hakları Yasası'na göre de,
Ekspres Gazetesi yöneticileri, Hayvan Hakları Kanunu'nu tanımadığını ve hayvan düşmanı olduklarını bir kez daha gösterdiler. 27.08.2008 tarihli sayılarında Ali Selçuk imzasıyla yayınlanan yazıda bu kez de yaban domuzları hedef alındı ve katledilmeleri için çağrıda bulunuldu ve yazıda, “...Sürek avı yapılacağı iddia edildi. İnşallah doğrudur...” denildi.
Ali Selçum imzalı yazıyı aynen yayınlıyor ve kamuoyunun dikkatine sunuyoruz:
“Ovanın Domuzları
Evet başlığa bakıp yine bir hayvan hikayesi yazacağımı sanmayın. Boncuk dünde kaldı.
Havlasın avazı çıktığı kadar. Onun görevi o... Yapacak başka işi yok çünkü...
Pazartesi günü ovadaydık. Üretimde Yeni Boyutlar ekibi olarak. Sevgili kameramanım Mithat Gergin ve teknik danışnanımız Ziraat Yüksek Mühendisi Murat Asrav ile birlikte. Yanımızda ayrıca çifçi Erkan Muslu... Musa Muslu‘nun tohumluk için ektiği mısır tarlasına gidiyoruz.
Ben telefonla görüşüyordum göremedim ama Mithat’ın ve Murat’ın deyimiyle eşşek kadar büyük bir domuz geçiyor hızla ....
Evet Söke Ovası’nı domuzlar işgal etti....
Geçen hafta da Ak-Yeniköy çiftçisinin serzenişini getirmiştik ekranlara. Yaban domuz sürüleri ovayı talan ediyor. Karpuzdan mısıra pamuktan zeytine aklınıza ne gelirse yiyebildiğini yiyor yemediği kırıp döküyor...
Günercin Azbazdar ağabeyin anlatımıyla dalı kendine eğen domuz ergin incirleri yiyerek sanki kendine ziyafet çekiyor.
Bir yerlerden duydum yanlışsa düzeltin. Bir çift domuz yılda 200 domuza ulaşıyormuş... Korkunç!...
Etkililer yetkililer bu işe el atın artık...
Hangi doğal denge teziyle bu domuz avı yasaklanıyor anlayamıyorum.
Bırakın yasaklamayı Kaymakamlık ödül bile koymalı domuz başına...
Doğal denge bozuluyorsa bu insanlığın aleyhine bir bozulma... Öyle bir güne gidiyoruz ki, ovaya gidemeyecek bir durum söz konusu... Pamuk tarlalarının içi bile domuz kaynıyor... Taze koza yemesini çok sever. Balyoz’da pamuk ekili tarlamı mahvetmişlerdi yaşadım 2003’te...
Bakın inşallah yakında domuzların parçaladığı çiftçi haberi yapmayız.
Zeytin fidanları domuz nedeniyle yerlerde. Sebzenin hiç hayrı yok... Bostanda çiftçi nöbetçi elde silah... Allah bir hata kaza vermese...
O tüple yapılan patlamalara öyle alışmış ki kılı kıpırdamıyor...
Uzun sözün kısası çiftçi tedirgin. Çiftçi mağdur...
Sayın Kaymakamım gerekli başvuruları gün geçirmeden yapmalısınız... Yasa Türkiye genelini kapsıyorsa lokal bir izin alınabilir... Bu yazıyı kaleme alırken böyle bir iznin çıktığı sürek avı yapılacağı iddia edildi. İnşallah doğrudur...
Yoksa geciktiğimiz her geçen gün ülke ekonomisine de alın terimize de darbedir...
Zaten uzatmaları oynayan çilekeş çiftçimize bir de domuz darbesi vurdurmayalım...
Boncuğumuz da havlamaya devam etsin. Ona dokunmayın. Zararsızdır o...