MUSUL, TELAFER,KERKÜK İÇİN AYAĞA !

ÖZCAN PEHLİVANOĞLU

 

Türk Milletine mensubum diyenlerin yüreği Irak’ın Türkmeneli bölgesinde yaşayan Türkler için kan ağlıyor.

Sözde Türk’ün devleti olan Türkiye Cumhuriyeti bu kardeşlerimiz için yıllardır hiç bir şey yapmıyor. Yaptıkları varsa da hepsi göstermelik. Üstüne bir de tek kurşun atmadan, Musul’daki başkonsolosluğunu terk ediyor ve Işid denilen örgütün eline vatandaşlarını rehin bırakıyor.

Gelin isterseniz; can, mal, namus emniyeti açısından çok zor durumda olan ve bu sebeble insan hakları ihlallerine maruz kalan Irak Türkleri’nin yerine kendinizi koyarak empati yapın! Sadece düşünmeniz bile onların ne kadar zor durumda olduğunu anlamanıza yetecektir.

Ortaya çıkan tablo, Türkiye Cumhuriyeti devletinin Irak Türklerini mecazi anlamda sattığını ortaya koymaktadır. Zaten cumhuriyet tarihi boyunca Atatürk dönemi hariç terk ettiğimiz topraklardaki soydaşlarımıza bakışımız genelde hep böyle olmuştur. Unutmak ve satmak!

Devletin orasından burasından tutmuş olanlarla yaptığımız sohbetlerde “Türkiye her şeyi görür ama çoğu kez bir şey yapamaz” tespiti ortaya çıkar. Maalesef yine benzer bir durumla karşı karşıyayız...

Irak Türklerinin başına gelenler, bir günde olmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti, 1926’da elini çektiği Türkmeneli’nden ruhunu da çekmiştir. Ve Irak Türkleri 1926’dan sonra da emperyalist politikalar altında özellikle petrol nedeni ile inim inim inlemiştir. Günümüzde meydana gelen hadiseler bunların sonuçlarını bize göstermektedir. Türkmeneli şimdide Barzani ve Işid arasında paylaşılmakta ve Türkmenler korku içinde bekleşmektedir.

Türklere, Ortadoğu’da Irak ve Suriye’nin, Doğu’da İran’ın, Kafkasya’da Rusya’nın, Balkanlarda Bulgar, Yunan ve Sırpların uyguladığı politikalar büyük benzerlikler gösterir. Genel amaç; Türkleri yaşadıkları topraklar üzerinde; göç, savaş, tecavüz, el koyma gibi usullerle silmektir.

Cumartesi günü Irak Türkleri’nin Ak Sakalı  Dr. Nefi Demirci büyüğüm ile birlikteydim. Yaşına ve yorgunluğuna rağmen sesiyle Türkmeneli’nin içinde bulunduğu çaresizliği ortaya koymaya çalışıyordu. Etraftaki arkadaşlar ise konuşurken sesi pek duyulmayan Nefi Ağabeye kulak bile vermiyordu. Görüyordum ki; Nefi Ağabey Türk Yurdu Türkiye’de bile Irak Türklerinin feryadını duyurmakta zorlanıyordu. Türk’ün bu hali, ileride bizimde başımıza geleceklerin habercisidir.

Nefi Demirci; Dr. Cüneyt Mengü tarafından kaleme alınan biyografisinde 1953 yılında Türkiye’ye geldiğini anlatarak şöyle diyor “Hiç unutmam o günleri. Türkçeyi çok iyi bilmektesiniz. Bakıyorsun ertesi gün oradaki çocuklardan bir tanesi size Türkçeyi nerede öğrendiniz diye soru soruyor, diyorsun arkadaş ben Türküm, anam Türk babam Türk ve bütün atalarımız da Türk. Haaaa öyle mi diyor? O gidiyor birkaç saat sonra başka birisi geliyor aynı suali soruyor. Tabiidir ki; bunlar o yaştaki insan da bir hüzün yaratıyor.

Demek ki Irak Türklerini Türkiye’de kimse tanımamakta idi. Gerçekten de Türkiye’de hiç kimse, çok nadir insanların dışında, Kerkük’te Türk var mı, yok mu bunu bilmemekte idi. İşte yukarıda anlattığım üzere 1926’da terk edildiği söylenen Kerkük, terk edildikten sonra oradaki Türklerle istenildiği gibi fiili bir şekilde meşgul olunamadı ve böylece terk edilme fiilen gerçekleşmiş oldu.”.

Evet, bilmiyorsanız şimdi öğrendiniz! Yıllardır kendi varlığınız ve rahatınız için fiilen ve ruhen terk ettiğiniz Irak Türkleri bir felaket içinde... Barzani Kerkük’e, Işid Musul ve Telafer’e el koydu. Başlarına neler gelecek hepsi belli. O zaman ne duruyoruz?

Yok “one minute” aslanı, yok Kasımpaşa kaplanı, yok kovanın derinliğini bile göremeyen bakmazı bir kenara koyalım...

Allah aşkına, Müslüman Türk milleti olarak, inim inim inleyen Irak Türkleri için ayağa kalkalım... Nerede bu tarikatler, cemaatler, imamlar, müezzinler! Din kardeşleriniz perişan ve önce Allah’tan sonra bizden medet bekliyorlar. Yok mu koşup yetişecek? Sizdemi Barzani, Maliki, Obama ve diğerleri ile aynı saftasınız?

Rahmetli Refet Körüklü’de sanki dünden, bugün bize diyormuş gibi söylüyor;

“Şehitler ülküsü büyür hız bulur

O kementle nice soysuz boğulur

Bizleri ayıran şu baht utansın

Feryadımız ta ıraktan duyulur

Kerkük Musul el ediyor gel diye

Göz kırpmadan vatan için öl diye”

 

Eğer bizi de soysuzluk ve milliyetsizlik kazanında eritmedilerse! Haydi Musul, Telafer, Kerkük için Türkiye’deki soysuzların ve miliyetsizlerin inadına ayağa... Yoksa aynı şeyler sizinde başınıza gelecek.