HABER-YORUM
YILMAZ ÖLMEZ
Sadece Söke, Yenipazar, Sultanhisar ve Nazilli Sulama Birlikleri’nin çiftçiden alacağı 2 Trilyon 950 milyar lira. Sadece Sökeli çiftçinin bankalara olan borcu ise 300 trilyon lira. Tariş Söke Pamuk Kooperatifi’nin alacağı ise 17.5 Trilyon lira.
Oysa AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç, “Borç Batağındayız Sayın Başkanım” diye halini arz etmeye çalışan çiftçiyi, yalancılıkla suçlamıştı. Peki Sayın Arınç, bu borçlu insanlar uzayda mı yaşıyor? Aydın Sulama Birlikleri, bankalar ve piyasalar, “Alacağımız var” diyerek yalan mı söylüyorlar? O ki bu kadar insan yalan söylüyor, peki bu ülkede neden yaprak kıpırdamıyor? Hergün bir bir kapanan işyerleri bu ülkede değil mi? Vergi borçqcu olduğu için arabası haciz kıskacında olan, vergi borcu olduğu için belediyelerden yaptığı işin parasını alamayan bu esnaflar uzayda mı yaşıyorlar? Tarım kazanamadığı için piyaslarda yaprak kıpırdamıyor Sayın Arınç!!!
Söke Ovası Sulama Birliği Başkanı Necdet Özekmekçi geçen ay yaptığı açıklamada, Sökeli çiftçinin bugün itibarıyla sadece bankalara 300 trilyon lira borcu olduğunu söylemişti. Geçen yıl yaşanan kuraklık nedeniyle büyük zarar eden Aydın çiftçisi nakit darboğazına düşmüştü. Bu nedenle de sulama birlikleri alacaklarını tahsil edememişti. Sadece Söke Sulama Birliği’nin alacağı 600 milyar lira. Fakat çiftçide para olmadığı için Sayın Özekmekçi personel maaşlarını ve piyasaya olan borçlarını ödeyebilmek için delegelerinden borçlanma yetkisi istemişti. Söke Sulama Birliği, “Benim 600 milyar liranın üzerinde alacağım var” derken, telefonla kendisine ulaştığım Yenipazar Sol Sahil Sulama Birliği Başkanı Zafer Savcı, birlik olarak 500 milyar lira alacağı olduğunu söyledi. Hemen sınır komşusu olan Sultanhisar’a baktığımızda Başkan Osman Yıldırımkaya’da, ”Benim 1 Trilyon lira alacağım var” diyor ve ekliyor, ”Daha önce geçici işçi statüsünde çalışan 30 kişilik personelin norm kadrosu geldiği için 12 ay maaş ödemek zorunda kalıyoruz. Fakat mevsimlerin kurak geçmesinden dolayı yeterli su olmadığı için bölge üreticim 2. ürüne yönelemiyor. Yani ekili arazi alanı daralıyor. Buna karşın ben ayda 45 milyar lira maaş ödemeye devam ediyorum. Fakat su olmadığı için üreticimiz tarlasını boş bırakırken, bende olmayan suyun parasını üreticiden nasıl tahsil edeyim, İki arada bir derede kaldık” diyor. Nazilli Ziraat Odası ve Nazilli Ovası Sulama Birliği Başkanı Sabri Topuçar’ın da açıklamaları Sayın Yıldırımkaya’nın açıklamalarından pek farklı değil. 850 Milyar lira alacağı olduğunu söyleyen Topuçar, ”Su yeterli değil. Geçen yıl yaşanan kuraklıktan dolayı zaten bankalara olan borcunu ödeyemeyen üreticimizden tahsilât yapamadık. Benim Sulama Birliği olarak borcum yok. Ancak boş yatmamıza rağmen personel maaşını ödemeye devam ediyoruz. Kasamızdaki mevcudumuzu sadece maaş ödemesi için kullanırsak bizim yatırımlarımız ne olacak. Bizler yeni makinelar almayacakmıyız? Yeni yatırımlar yapmayacak mıyız? Tarım her geçen gün gerilerken, sulama birlikleri de daha çok darboğaza düşüyor. Çiftçinin borcu yok demekle bu işler olmuyor” dedi.
Görüştüğüm Yenipazar ve Sultanhisar Sulama Birliği Başkanları aynı zamanda belediye başkanlığı görevinde bulunuyorlar ve her iki Başkanda AKP’li. Sayın Arınç, bu başkanlara da CHP’ye mi gidin diyecek acaba? Türkiye Büyük Millet Meclis eski Başkanı ve AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç geçen hafta içerisinde Turgutlu AKP kongresine katılmış ve partilisi olan bir çiftçiyi, ”Borcumuzu ödeyemiyoruz” dediği için yalancılıkla suçlamıştı. Sayın Arınç Türk tarımının kendileri döneminde refah düzeyine çıktığını da söylemişti. Tarımın içerisinde olan bir basın mensubu olduğum için, bu diyalogu dinlerken inanın çok gerildim. O an kulaklarımda Özekmekçi’nin açıkladığı,”Sökeli çiftçinin bankalara 300 trilyon borcu var” söylemi çınladı. Tariş Söke Pamuk Kooperatifi Başkanı Sayın Ekrem Sert, ”17,5 trilyon lira üretici ortaklarımızdan ayni ve nakdi alacağımız var” diyor. Sadece bir akaryakıt istasyonunun çiftçi müşterilerinden alacağı 400 milyar liraya dayanmış durumda. Köy bakkalları ve kahvecileri artık veresiye vermekten korkuyor, çünkü onlarda ellerindeki sermayeyi borca yüklemiş durumdalar. Çiftçi traktörünü, evini ve tarlasını satmak istese bile satamıyor. Çünkü hepsi ipotekli! Söke Ziraat Odası eski Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Kemal Kocabaş’ın kısa bir süre önce dikkat çektiği gibi, Sökeli Çiftçi üst üste 2 yıl ürününü en üst seviyede hasat etse ve en iyi fiyatı alsa bile, banka ve piyasalara olan borcunu 2,5 yılda dahi ödemesi imkânsız. Sayın Arınç’ın dikkatine sunulur.
Sayın Arınç peki bu insanların hepsi mi yalan söylüyor?
Sayın Arınç peki bu insanların hepsi mi yalan söylüyor?
Yorum Yap
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.