Söke AK Parti’nin başarısı

E. TURGUT TEKİN

 

Benim yazılarımı okuyanlar bilirler. Ben partizan değilim. Hiçbir partinin içişlerine de karışmam. Bana gelenleri bir ayna gibi karşı tarafa yansıtıyorum. 

 

İnsanlarımıza barış içinde, kardeşçe yaşama mesajları veriyorum. 22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri Türkiye’de yeni bir dönemi başlattı. Seçim sonuçları incelendiği zaman şunu görüyoruz: “Artık bu halk, barış ve kardeşlik içinde yaşamayı istiyor, istikrar istiyor. Savaştan, kavgadan yana olmadığını, ekmeğini kazanıp, çoluk çocuğunu kimseye muhtaç etmeden yaşamak istiyor”

 

Politikacılar, oy uğruna her ne kadar alanlarda demogoji yapsalar da, bağırsalarda, onların gönlünde de barış ve kardeşlik yatmaktadır. Seçimlere katılan partilerimiz, demokrasi uğruna koştular ve yoruldular. Kayıp eden yoktur. Hepsi kazandılar. Çünkü iktidara alternatif ürettiler, görüş bildirdiler ve projeler ortaya koydular. Demokrasi yönetiminin diğer yönetim biçimlerinden farklı bir yanıda budur. Üretmek, proje ve düşünce üretmek.

 

Ben, birkaç gün önce MHP’yi ziyaret ederek, İlçe Başkanı Sayın Mehmet Zararsız ile konuştum ve onların görüşlerini, başarılarını yazdım. 27 Temmuz 2007 Cuma günü de, Söke AKP İlçe Başkanı Sayın Ali Güzelyağdöken’i ziyaret edip kutladım. Daha önceki günlerde de birkaç kere ziyaretine gittim ama ne yazık ki bulamadım. Bu kez buldum ve bir saat kadar konuştuk. Konuşmamız Söke ile alakalı oldu. Ali Bey, mesleğinin erbabı, ağır akan derin sular gibi dolu dolu ve gerçekçi. Palavra kesmiyor. Başkaları gibi herşeyi yaparız ve ancak biz yaparız da demiyor. Partisinin başarısını da övmüyor ve diyor ki, “Yaptıklarımızın armağanını bize halkımız verdi. Ama biz asla bununla yetinmeyip, daha çok çalışıp, daha çok üretip, bu ülkeyi daha refaha götürmek için varız! Benden şunu rica etti.

 

- Hocam sizin yazılarınız Söke’de ve başka yerlerde okunuyor. Eleştiri gerektiği zaman yazın. Ağaçlı köprüsü, sizin uyarılarınızla gündeme geldi ve Bakan Bey’i bizzat olay olan köprüye getirip gösterdim. O da, 200 bin YTL.’yi kendi bütçesinden ayırdı ve acil yapacağız. Yine sizden ricam bizi eleştirin. Çünkü eleştiri bizi uyarır.

 

Gerçekten de ben AK Parti’yi iki defa eleştirdim. Birincisi İl Genel Meclis Üyesi olan Akif Pala’yı. Ben Söke ve Sökelileri tanımadan önce, yani bundan otuz yıl önce Mehmet Pala’yı, Akif Pala’yı rahmetli babalarını tanıyordum. Rahmetli babaları çok iyi bir insan ve benden çok büyük olmasına rağmen benimle bir arkadaş gibi candandı. Allah rahmet eylesin. Onu Menderes Köprüsü’nden Koçarlı’ya kadar uzanan yolu yaptırmadığı için eleştirmiştim. Ali Bey’i ise hiç eleştirmedim. Çünkü Söke ile ilgili çalışmaları özellikle köy hizmetleri babında yapıyordu. Ondan Ağaçlı Köprüsü’nü yaptırmaya yardımcı olmasını istedim ve sağ olsun oldu. Şimdi neler konuştuk? Birazda onlar üzerinde duralım. Elbetteki gökten ateş yağan bu günlerde kuraklığı konuştuk. Çine Barajı için şu tüyler ürperten açıklamaları yaptı:

 

- Ben Çine Barajı’nı yakından görmemiştim. Sayın Vali’miz Mustafa Malay’ın başkanlığında baraja inceleme yapmak üzere gittik. Valimiz bize barajla ilgili çok önemli bilgiler verdiler. Çarpıcı bir örnek vereyim, ev yapılmadan bahçe duvarları yapılmış. Ev yokken klima takılmış. Yani barajın gövde temeli bitirilip, su tutmaya başlamadan birçok ödenek başka ve sonradan yapılabilecek işlere harcanmış. Bu yanlış bir yönetim ve çalışma. Oysa önce barajın ana gövdesi yapılıp, su tutmaya başlayacaktır. Sayın Başbakan, Kuşadası’na geldiği zaman uçağı ile Sökeovası’nı gezdirip gösterdik. O, günlerde DSİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu’na, “Hertürlü imkanları kullanın ve barajı bitirin” talimatını verdi. Para akışı kesintisiz devam ediyor ve barajı bitirin” talimatını verdi. Para akışı kesintisiz devam ediyor ve baraj inşaatı tüm hızıyla  devam ediyor. Söke Ovası hepimizin ekmek teknesidir. Devletimiz ve milletimiz buradan kaynak sağlıyor. Elbette ki bizde herkes gibi bu işi çabuk bitirmek ve kış yağmurlarına yetiştirmek istiyoruz. En geç 2008 Ocak ayı su tutmaya başlayacaktır.

 

Sayın Ali Güzelyağdöken’e gelecekte Söke için projelerini soruyorum. O şu öneriyi getiriyor.

 

, Yine yazmanızı rica edeceğim. Siyasi partilerimiz, Sivil Toplum Örgütleri, basın, kaymakamlık ve özerk kurumlar, gelin birlikte “Söke İçin Projeler Üretelim”.

 

* Yarınki sayıda “Söke için projeler”