█GerçekGazetesi
Kerim YALÇINKAYA
Yurttaş Girişim adına Yaşasın Kadın Mücadelesi ve Kadın Dayanışması başlığıyla bir açıklama yapan Ünsal Dinçer tarafından şu konulara değinildi;
Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların, toplum içinde, çalışma yaşamında, erkeklerle aynı imkanlara sahip olmadıklarını dile getiren Ünsal Dinçer, Siyasal temsil, mülkiyet, medeni haklar ve eğitim haklarından yararlanma gibi açılardan kadınlarla erkekler arasında büyük bir eşitsizlik bulunmaktadır diye konuştu.
Kadının özel alan, aile, ev, duygu, duygusallık, doğa kadın dünyasına özgü görülürken, kamusal alan, iktidar, siyaset, kültür, güç erkek dünyasının unsurları olanak görüldüğünü işaret eden Ünsal Dinçer, Kadın erkek eşitsizliği kapitalist sömürücü düzenin işleyişinde, ailede, okulda, toplumda, çalışma hayatında, devlet kurumlarında, kültürde, ideolojide her gün yeniden üretilmektedir diye konuştu.
Bu nedenle eşitsizliği gidermeye yönelik farkındalıkların ve duyarlılığın oluşması, politika geliştirilmesi, mücadele edilmesinin önemli olduğunu sözlerine ekleyen Dinçer, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığının yerine getirilen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kadını ailenin bir parçası olarak ele almaktadır. Halbuki Bakanlık, kadını eşit yurttaş olarak kabul etmeli; cinsiyet eşitsizliğine neden olan ekonomik, sosyal politik engelleri kaldırmalı, Bakanlığın ismine kadın yeniden eklenmelidir.
Siyaset, cinsiyetçi dilden, kadın bedenini araçsallaştıran söylemden arındırılmalıdır. Üreme politikaları eşit konumdaki kadın-erkek yurttaşların inisiyatifine bırakılmalı, denetlenmemelidir. Sığınma evlerinin sayısı hızla arttırılmalıdır. Şiddete uğrayan ve ekonomik gücü olmayan kadına sosyal güvenlik desteği sağlanmalıdır. Hem kadının, hem erkeğin erkek egemen, milliyetçi, militarist rollerinin pekişmesinin en temel kurumlarından olan eğitim, cinsiyet ayrımcılığından arındırılmalıdır. Kadını ev içinde hizmet veren bir konuma indirgeyen neoliberal kapitalist sosyal güvenlik politikaları değiştirilerek, kadınlar sosyal güvenceye alınmalıdır. Siyaset ve karar organlarında kadının temsil oranı oldukça düşük durumdadır. Bu eşitsizliğin giderilmesi için hem atanan,hem de seçilen kadınlara kota uygulaması getirilmelidir.
Sonuç olarak, kadınların eşitlik, özgürlük, adalet mücadelesi köklü ve onurlu bir tarihe sahiptir. Kadınlar haklarına sahip çıkacaklar, örgütlenecekler daha güzel bir hayatın kurucusu, öncüsü olacaklardır.
Bu mücadelenin en son örneklerinden biri de 14 Şubat 2013"te Sevgililer Gününde dünyanın dört bir yanında insanlık dışı davranışlara uğrayan, şiddet gören kadınlar için uluslararası düzeyde gerçekleştirilen 1 Billion Rising (Bir Milyar) Ayaklanma Kampanyası"dır. Bu kampanyada söylenen şarkının sözleriyle kadınların özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelesini Söke Yurttaş Girişimi olarak kutluyor ve selamlıyoruz dedi.
Söke Yurttaş Girişimden KADIN açıklaması
Söke Yurttaş Girişimden KADIN açıklaması
İlk yorum yazan siz olun