TURAN BAGI: EKONOMİK VE SİYASİ BİR KUMPAS ÇARKI

Maray ve Rozada Madencilik Limited Şirketi sahibi Turan Bagı üzerlerine atılan iftiralar ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Bagı açıklamasında "ekonomik ve siyasi bir kumpas çarkı" dedi

Maray ve Rozada Madencilik Limited Şirketi sahibi Turan Bagı'nın yazılı açıklaması şöyle:

"Maray ve Rozada Madencilik Limited Şirketi sahibi Turan BAGI olarak ben ve ZTB ve Lilyum İnşaat Limited Şirketi sahibi mesleği mühendislik olan kardeşim Zana BAGI, Söke'de ikamet etmekte ve yıllardır Söke'de dürüst bir iş ahlakıyla ticaret yapmaktayız.

Aydın İli merkez Efeler, Kuşadası, Didim, Söke başta olmak üzere 17 ilçede madencilik faaliyetleri yürütmekteyiz.Şirketlerimiz ülkemizde ve bölgemizde ciddi anlamda istihdam alanı oluşturmaktadır. Devletimize katma değer üreten yatırım şirketleriyiz. Karayollarında alt ve üst yapı, asfalt, döşeme, beton, parke, bordür, dekoratif taş üretimi ile düzenlemeleri, inşaat ile madencilik işlerinde faaliyet göstermekteyiz.

Turan Bagı ile Zana Bagı kardeşler olarak kamu yararını öncelikli amaç edindik ve düşük kâr payı içeren teklifler sunup, müşteri memnuniyetini ön plana tutarak bugüne kadar hizmet sunduk.2017 yılından günümüze kadar kanunlar çerçevesinde söz konusu kamu ihalelerine katılıyoruz. Kazandığımız kamu ihalelerini bugüne kadar tam ve eksiksiz olarak yerine getirdik.Şahsiyetli ve sorumlu vatandaşlık bilinci ile hareket ettik.Kamudan aldığımız işlerde %30 ile %55 arasında kırım yaparak kamu yararını gözeten tekliflerimiz sayesinde tercih edilen işletme olduk. 2018 yılında ilk ihalemizi kazandık ve bundan sonra da kamu yararı amacını göz önünde bulundurarak karayolları ve belediyeler gibi kamu kurumlarıyla çalışmaya devam ettik.

Kamuoyunda hakkımızda çok büyük bilgi kirliliği yaşandığından,kısaca kendimizden ve işletmelerimizden bahsedip,söz konusu basın toplantısını yapma gereği duyduk.Kendi halimizde yaşarken, işimizde, gücümüzdeyken yaşanan nahoş olay sonrasında kamuoyunun gündemine yerleştik.Somut delaletten yoksun, manipülasyon ve ticari komplo amacı güden asılsız haberlerle PKK/KCK bağlantılı/iltisaklı kişiler olduğumuz, törer örgütüne maddi destek verdiğimiz, iş yaptığımız belediye başkanları ile maddi rant elde etmek amacıyla ilişkimiz olduğu yönünde iftira içerikli yayınlar yapıdı. Bu nedenle sahibi olduğumuz şirketlere sadece Kuşadası Belediyesinin 12 ihaleyi usulsüz verdiği yazıldı. Belediyelerle olan ilişkilerimiz dışında başka iş alamadığımız yazıldı. Bu şekilde algı yaratmaya çalıştılar ve halen daha asılsız haberlere devam etmekteler.

Belediyelerin ve karayollarının açtığı ihalelere girdiğimizde rekabeti arttırarak nasıl kamu yararını gözettiğimiz bilinmektedir.Örneğin ZTB Madencilik Şirketinin girdiği ihalelerde askeri indirim oranı %30 (ki söz konusu firmanın Aydın Büyükşehir Belediyesinden aldığı ihalede azami indirim alanı %54'tür) olarak gerçekleşirken, ZTB şirketinin girmediği ve diğer firmalarca alınan ihalelerde ise askeri indirim oranının %3 azami indirim oranının ise %24 olarak gerçekleştiği açıkça görülecektir.İDDİALARN AKSİNE SAHİBİ OLDUĞUMUZ ŞİRKETLERİN KATILMADIĞI HER İHALEDE KAMU CİDDİ ANLAMDA ZARARA UĞRAMIŞTIR.Karayolları ve Belediyeler bizim ihalelere katılmamız için neredeyse özel davetiye çıkaracaklar.Çünkü yöneticiler bizim katılmadığımız ihalelerde ciddi anlamda zarara uğradıklarını görmektedirler.Tüm bu detaylar söz konusu asılsız haberi yapan yayın kuruluşlarının ve sorumlularının amaçlarının ne olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Sahibi olduğumuz şirketlerin kazandıkları ihalelerde izlediğimiz fiyat politikaları ve işi zamanında teslim etmemiz nedeniyle elde ettiğimiz başarılar faaliyet gösterildiğimiz sektörde belli başlı rahatsızlığa neden olmuştur.Basın yoluyla ve sosyal medya uygulamaları üzerinden asılsız iftira içerikli haberlerle zaman ve mekan kavramı olmayan asılsız fotoğraflar yayınlanarak şirketlerimize zarar verilmeye çalışılmıştır.Belirttiğim bu eylemler yaklaşık 2 YILDIR sürmektedir.İhaleleri usulsüz olarak kazandığımız yönünde haberler yapılmaktadır ancak Kamu İhale Kanunu açık ve nettir.İhalelerin nasıl yapıldığı herkes tarafından bilinmektedir.Devletin polisi ihalelerde hazır bulunmaktadır.İhale sürecinde kamera kaydı yapılmaktadır. Herkes teklif mektubunu ihale komisyonuna teslim ettikten sonra mektuplar tek tek açılıyor ve kazanan firma herkesin huzurunda açıklanıyor.Hal böyleyken kazandığımız ihalelerin usulsüz olduğunu yazan ve algı yaratmaya çalışan başta Ergün Poyraz olmak üzere diğer fikir ve eylem birlikteliği içinde olanlar örgütlü olarak şahsımıza saldırmaktadırlar.

Ergün Poyraz adlı kişi darp edildikten sonra Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığının yürütmekte olduğu Kasten Yaralama Suç dosyası kapsamında, 15.04.2022 tarihinde tutuklandık.Ancak ne ilginçtir ki, durum bundan ibaretken; Ergün Poyraz : "Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen İhaleye Fesat Karıştırma Suçu'na ilişkin soruşturmadan dolayı tutuklandığımızı, Pkk ile İltisaklı olduğumuzu..." beyan ederek, tamamen iftira içerikli somut delaletten yoksun bir şekilde "Kuşadasını Konuşan Adam-Erol ÖZKAN" adlı youtube Kanalında, Kanal sahibi Erol ÖZKAN ile birlikte yaklaşık 50 dakikalık bir röportaj vermiştir.İlginç olan ise söz konusu bu röportajı, "Söz de Darp sonucu ağır yaralandığı ve hayati tehlikesinin olduğu" olay sonucu tedavi gördüğü Söke Devlet Hastanesi'nden taburcu olduğu 14.04.2022 tarihinden 2 gün sonra yapmıştır.Ergün Poyraz isimli bu kişi ne yapmamıştır biliyor musunuz? Şunu yapmamıştır! Bizim tutukluluk süreçte ,ihaleye katılamamamız nedeniyle Kuşadası Belediyesinin açmış olduğu 2022 yılı başındaki 120.000 tonluk mıcır ihalesinin 11.753.000 TL'den fiyat ile Hürtay Madencilik Şti adlı şirketin almaya hak kazandığını ve bu ihalede Mıcır ton birim fiyatını 97.94 TL'den alındığını yazamamıştır.Eğer biz bizce haksız yere uzun süre tutuklu kalmamış olsak ve bu ihaleye katılabilseydik , her zaman olduğu gibi kırım miktarı artacaktı ve kazanan yine belediye, kamu ve tüm halkımız olacaktı...Bu ihaleye eğer biz girmiş olsabilseydik ,Kamunun Karı en az 7 MİLYON TL. olacaktı.Çünkü 2021 tarihinde Açık İhale Usulü ile almış olduğumuz ve toplam 750.000 tonluk söz konusu ihale 12 MİLYON 887.500 TL bedel ile ve ton birim fiyatı 17.18 TL'den işlem görmüştür.Bu anlamda örnek verdiğimiz bu 2021 yılında aldığığımız ihale değerlerine bakılacak olunursa ; İDDİALARIN AKSİNE, "KUŞADASI BELEDİYESİ'NİN BİZİ KAYIRMADIĞI , İHALEDE KAMU YARARINA CİDDİ ORANDA BİR KIRIM YAPILDIĞI VE USULSÜZLÜK OLMADIĞI AŞİKARDIR.

Her şey ortada! Nasıl bir "Ekonomik ve Siyasi bir kumpas çarkı "oluştuğunu ve gazetecilerin de buna dahil olduğu görülmektedir.Haklarında suç 05.08.2022 tarihinde suç duyurusunda bulunduğumuz yayın kuruluşları ve sorumluları kanaatimizce organize ve örgütlü bir şekilde hareket ederek , kamu yararına aldığımız ihaleleri başkalarının lehine çevirme niyetiyle hareket etmişlerdir ve etmektedirler.Hangi gazeteci durduk yere ve hiç tanımadığı bir işletme sahipleri için açıkça "PKK/KCK İLTİSAKLI" diyerek iftira içerikli haber yapar ve ilgili ağır suçları işlemeyi göze alır.Bunun da özellikle değerlendirilmesinde fayda var.Erol Özkan isimli kişi tarafından Facebook'ta canlı yayına alınan Ergün Poyraz, "PKK iltisaklı olduğumuz , Hdp'li olduğumuz ve ihaleye fesat karıştırma suçundan dolayı tutuklu olduğumuz" yönünde asılsız, iftira ve ağır hakaret içeren çirkin beyanlarda bulunmuşlardır.Diğer haber kuruluşları da başlıklarını yine ; "PKK/KCK ile İltisaklı olduğumuz" yönünde suç teşkil eden manşetlerle başlıklarını süslemişlerdir.Tüm bu iddiaların aksine ; Hakkımızda bu yönde kesinleşmiş hiçbir mahkeme kararı bir yana hakkımızda bu yönde herhangi bir soruşturma dahi yoktur.Hiçbir şüphe durumu olmadığı halde tarafımıza, ima yoluyla da olsa "PKK terör örgütüne maddi destek verdiğimiz" yönünde tamamen iftira amaçlı ithamda bulunulmuştur.Kaldı ki ayrıca asılsız ithamların aksine , Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde hiçbir Siyasi partiye de üyeliğimiz dahi yoktur.

Şahsımıza yönelik gerçek dışı iftiraları tek tek anlatmama gerek yok.Yaklaşık 2 YILDIR örgütlü bir saldırıyla karşı karşıyayız.Rakip firmaların desteklediği bir grup tarafından itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktayız.Bizler ve işletmelerimiz hakkında yayınlar yapan bir gazetecinin saldırıya uğraması olayı ile ilişkilendirilip, haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alındık.Sonrasında kamuoyu tepkisinden çekinildi ve tutuklandık.3 AYLIK Tutukluluk sürecimizde hakkımızda çıkan haberler kamuoyuna farklı yansımıştır.Kamuoyu yalan haberlerden olumsuz yönde etkilemiş ve kardeşim ile benim hakkımda olumsuz kanı oluşmuştur.Bazı basın kuruluşları ve bazı basın mensupları tarafından sahsımıza yönelik iftira, yalan ve hakaret içeren haberler yapılmış ve suç işlenmiştir.Bu haberler nedeniyle ilgili yayın kuruluşlarından ve sorumluluklarından hakkında iftira ve hakaret suçu işlendiği için şikayetçi olduk.Basın yoluyla iftira suçu, basın internet yoluyla alenen hakaret suçu, suç uydurma suçu, asılsız ihbar suçu, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu, adil yargılanmayı etkilemeye teşebbüs suçu, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, suç işlemek amacıyla örgütlenme atılı suçlara istinaden 05.08.2022 tarihinde Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığına avukatlarımız aracılığıyla suç duyurusunda bulunduk.Kişilik haklarımıza saldıran ve bizi itibarsızlaştırmaya çalışan bu kişilerin uzun süredir şahsımıza yönelik yayınları biliniyor.İşletmelerimizin belediye ihalelerini uygun fiyatlarla almalarını sonucunda rahatsız olan rakip firmaların yönlendirmesiyle yapılan haberler nedeniyle Gazeteci Ergün Poyraz, Erol Özkan(Kuşadası’nı Konuşan Adam" Youtube Kanal Sahibi), SLK Haber Ajansı İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Akbulut, Serdar Cengiz(Ajans Kuşadası), Yeni Asır haber gazetesi köşe yazarları Erhan Gülenç ile Murat Şenbaklavacı, Telegram Haber İnternet Sayfası Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Erten Yıldız, Ege Denge Yayıncılık Ticaret A.Ş İmtiyaz Sahibi Emin Aydın, Gazeteci Serhan Seyhan, Metin Can, Yalçın Yıldırım, Aydın Şafak Gazetesi ve benzeri yayın kuruluşları ve sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunduk.

Yayın yoluyla şahsımıza yönelik örgütlü saldırılar yapan bu kişilerin hiçbirisini tanımıyoruz ve onların da bizi yakinen tanıdıklarını sanmıyoruz.Ne oldu ve nasıl olduysa artık bu kişiler bir araya geldiler ve iftira içerikli yayınlar yapmaya başladılar.Kamu ihalelerini uygun fiyatlarla almamız sürecinde sistemli bir şekilde saldırıya başladılar. Bu eş zamanlı saldırılar sadece bizimle sınırlı kalmadı.İhalelerini kazandığımız belediyeler, belediye çalışanları ve başkanlara kadar saldırı yapıldı.Buradaki amaç, belediyelerin bizimle çalışmasının engellenmesiydi. Kamu ihale kanunu açık ve nettir ve işletmelerimiz yıllardır kamuya hizmet vermektedir. Kamu İhalelerine katılma konusunda hiçbir olumsuz durum işletmelerimiz açısından mevcut değildir.Devletine bağlı, milletine saygılı, vergisini ve çalışanların haklarını zamanında ödeyen, yükümlülüklerini yasal çerçevede eksiksiz bir şekilde yerine getiren işletme sahipleriyiz.Bu nedenle de son 5 yıldır söz konusu Aydın İli merkez Efeler, Kuşadası, Didim, Söke belediyeleri tarafından tercih edildik.

Hakkında suç duyurusunda bulunduğumuz Ege Denge Yayıncılık Ticaret A.Ş İmtiyaz Sahibi Emin Aydın isimli basın mensubu, "Kuşadası Belediyesinin mıcır ihalesini acaba kim alacak?" şeklinde haber yaptı.Şunu belirtmek istiyorum.Biz ihaleye girdiğimizde %50'ye varan oranlarda kırımlar yaşanıyor ve biz ihaleye girmediğimizde ise yaklaşık %3 oranında kırımlar yaşanıyor.Emin Aydın bu detayları acaba neden yazmadı? Dürüst ve ilkeli bir gazeteciyse bu önemli detayı haberinde kullanmalıydı.Geçen sene tonunu 17 liradan aldığımız mıcır ihalesine bu yıl cezaevinde olduğumuzdan dolayı katılamadık ve ton birim fiyatı 98 TL'den ihale edildi.2022 yılında yapılan ve bizim katılamadığımız bu söz konusu ihalede %600 artış görüldü.İhale kanununa göre devletin belirlediği yaklaşık fiyatın üzerine çıkmış olundu.Bu ihaleye iki firma katıldı ve diğer firma neden itiraz etmedi? Yüksek maliyeti neden normal karşıladı? Bizim hakkımızda yalan, yanlış ve iftira içerikli haber yapan bu kişiler, bu detayları neden görmezden geldiler? ZTB Limited Şirketi ihaleyi birim fiyatı 17.00 TL'den alınca "usulsüz" diye haber yapanlar, destek verdikleri firma 98.00 TL'den ihaleyi alınca neden sustular? Biz bu ihaleye katılmış olsaydık, ihaleye vereceğimiz fiyat 5,5 Milyon TL. olurdu.Bu ihaleye biz katılmış olsaydık Kamunun 7 MİLYON TL. karı oluşacaktı.Nakliye farkını da göz önünde bulundurmak gerekiyor.Biz bu ürünü Söke'den götüreceğiz halde daha düşük fiyat verebiliyoruz. Kuşadası'nda faaliyetini sürdüren firmanın bu kadar yüksek fiyatla ihaleyi almış olması neden haber yapılmadı? 2019 yılında Büyükşehir Belediyesi'nin açtığı mıcır ihalesini ZTB olarak tonunu 21.48 TL'den aldık. 2020'de ZTB olarak ihaleye katılmadık ve tonu 40.26 TL'den ihale edildi. 2018'de Kuşadası Belediyesi'nin mıcır ihalesine ZTB olarak katılmadık, kırım %3 oranında oldu ve tonu 20.40 TL'den ihale edildi. Yine aynı şekilde 2019 yılında Kuşadası'nın mıcır ihalesine girmedik ve tonu 23.00 TL'den işlem gördü ancak 2020 yılına gelindiğinde Kuşadası Belediyesinin mıcır ihalesini ZTB şirketi olarak birim fiyatı 18.70 TL'den aldık. ASKİ'nin 2020'de yaptığı ihaleye katılmadık,katılanlar birim fiyata 30.82 TL. fiyat verdi.Yine 2021 yılında yapılan ihaleye biz katıldık ve tonunu 19.65 TL.'den kazandık.

Fiyat politikamızdan anlaşılacağı üzere; gerek Maray Madencilik Limited Şirketimizin gerekse ZTB İnşaat Limited Şirketimizin girdiği ihalelerde kamunun yararının olduğunu görülmektedir. Belediyeler bizimle çalışmaktan memnun çünkü fiyat politikamız kamunun yararınadır.

Tüm gerçekler bu şekilde ortadayken, bize saldıran basın yayın kuruluşları ile basın mensupları; işletmemizin katıldığı ihalelerde en uygun fiyatı veren olduğumuz gerçeğini haberlerine konu etmemiş, görmezden gelmişlerdir.

Bu yayın kuruluşları ve basın mensupları arasında Emin Aydın'ın ortağı olduğu Denge isimli yayın kuruluşu da var. Emin Aydın isimli kişi, “ASKİ'den elektrik çaldığımız yönünde bir paylaşım yaptı.ASKİ bizi yakalamış ve karşılığında da biz ASKİ'ye mıcır vermişiz.Bu nedenle yargılanıyormuşuz.” Kesinlikle böyle bir olay yaşanmadı.Böyle bir suç nedeniyle yargılamanın olduğu yalandır. Emin AYDIN ile birlikte diğer tüm kişi/kişiler hakkında da ayrı ayrı suçlardan şikayetçi olduk.

Nasıl bir yapıyla karşı karşıya olduğumuz ortada. Bir yerlerden talimatla hareket ederek her türlü iftirayı aramaktan çekinmiyorlar.

Ergün Poyraz'ın Kuşadası Belediyesine Bilgi Edinme Yasasına istinaden verdiği dilekçesinin evimizde, iş yerimizde çıktığı yönünde haberler yapıldı.Böyle bir durum kesinlikle söz konusu değildir. İftira ve karalamaya yönelik itibarsızlaştırmaya yönelik bir haberdir.

Terör örgütü ile bağlantılı olduğumuz şeklinde suçlamada bulunabiliyorlar.Devletimizin istihbarat birimleri var, sorgulayan mercileri var.Bizlerin terör örgütü ile uzaktan yakından, dolaylı veya direkt hiçbir bağımız yoktur.

Bu iftiraları atan kişiler ve yayın kuruluşları hakkında suç duyurusunda bulunduk.Terör örgütü ile bağımız olsa kamu ihalelerine teklif veremeyiz ve kamu bizimle iş yapmaz.İftira atmakta sınır tanımayan bu basın mensupları yargı önünde hesap verecekler.

Ergün Poyraz isimli gazetecinin saldırıya uğraması olayında bizce aleyhimize yeterli delil olmamasına rağmen gözaltına alındık, hakim karşısına çıktık ve tutuklandık.Tutukluluk sürecimizde çıkan haberlerde olay yerinde olduğumuz ve kardeşim ile birlikte darp ettiğimiz yönünde haberler yapıldı.Ergün Poyraz'ın eşi de dahil olmak üzere görgü tanığı komşuları eşgal tespitinde, saldırıyı gerçekleştiren kişilerin biz olmadığımızı söylemelerine rağmen tutuklandık.Hazırlık soruşturmasında kollukta bizlere ciddi anlamda sıkıntılar yaşattılar.

Haklarında suç duyurusunda bulunduğumuz yayın kuruluşları ve sorumluları duruşma gününde yaptıkları yayınlarla yargıya söz konusu asılsız haberlerle yönlendirmeye çalıştılar.Mahkeme heyeti atılı suça ilişkin tutukluluk halimizin devamına ilişkin yeterli kanaate varmaması üzere ; tutukluluk sürecimiz sonlandırıldı.Bizler kanaatimizce 77 gün boyunca haksız ve hukuksuz yere tutuklu kaldık.Gözaltı sürecinde 8 adet hak ihlali yapıldı.Evlerimizde ve iş yerlerimizde aramalar yapıldı ancak arama kararı yoktu ve aramalardan sonra 3 saat sonra arama yazısı geldi. Buna rağmen aramalara izin verdik çünkü hiçbir şekilde ilgimiz olmayan bir olaydı.

Elektronik cihazlarımız alınırken hiç bir imaj (yedekleme) işlemi yapılmadı.

Tutuklu olmamız nedeniyle bugüne kadar gerçek dışı bu haberlere cevap veremedik.Tutukluluk sürecimiz sonlandığında hakkımızda çıkan haberleri görünce çok üzüldük.Yayınlarda darp olayını gerçekleştiren ben ve kardeşimmiş gibi haberler yapıldığını gördük.Olay yerinde bile değilken bu haberleri yapanları Allah'a havale ediyoruz.Hukuk önünde hesap verecekler ve yargılama sonunda gerekli cezayı alacaklarından şüphemiz yoktur.Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin Adaleti'ne ve Yargı erkinin bağımsız mensuplarına olan güvencimiz tamdır.

Ergün Poyraz çeşitli yerlerdeki açıklamalarında, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel'e yönelik "Bana saldıranlar PKK'lıdır, bu saldırıyı azmettiren de Ömer Günel'dir." açıklaması yapmıştı.Bu açıklama sonrasında Belediye Başkanı Ömer Günel tarafından , Ergün Poyraz hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma halen devam etmektedir. Ergün Poyraz hakkında ise yalan ve hakaret içerikli beyanlarına istinaden yargılama süreci başlatıldı. Bu da gösteriyor ki, Ergün Poyraz ile birlikte hareket eden kişiler temenni ediyoruz ki hukuk karşısında hesap verecekler çünkü Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianameye göre; Ergün Poyraz'ın kişileri bir terör örgütü ile ilişkilendirmesi sebebiyle, Türk Ceza Kanunun 125/1, 125/3a ve 125/4 maddeleri kapsamında yargılanması talep edildiği ve iddianame mahkeme tarafından kabul edildiği yönünde duyumlar aldık.

Ergün Poyraz ve onunla birlikte eylem ve fikir birlikteliğiyle hareket eden basın mensuplarının "Asılsız içeriklerle manipülasyon amaçlı haber yaptıkları aşikardır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

YAŞAM Haberleri