TÜRK TEKSTİLCİSİNİN KADERİ PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI

MEHMET ALİ OKLAY

Türkiye’nin Amerika’dan pamuk alımını durduracağını öğrenen Yunan, Brezilya ve Avusturyalı pamuk tüccarları suni fiyat artışına gitti. Her yıl 700 bin ton pamuk ithal eden Türk tekstilcilerini maliyet korkusu sardı.
Biz geçmiş senelerde Türk pamuğunun dünya borsaları üzerinden oluşan fiyatdan bile satılmasını, Türk pamuk üreticisine haksızlık olarak görürdük. Çünkü bizim pamukçumuzun maliyetleri yüksekti. Tohumu, gübreyi, mazotu pahalı kullanıyordu üreticimiz. Dolayısıyla dünya fiyatlarıyla rekabette de sıkıntıya düşüyordu. Şimdilerde durum daha kötüye gider tarzda, değişti. Türk pamuğu borsalarda daha ucuza gidiyor. Bizi eskiyi bile arar duruma getirdiler. Ölümü gösterip sıtmaya razı tmeye çalışıyorlar. Çiftçimiz bu duruma direnen yollar geliştirmeli. 
TARİŞ’i, vadeli işlemler borsasını, gücü olanlar pamuğu çırçırlatıp saklama vb. bir çok yöntem geliştirebilir. Zira Allah’tan ümit kesilmez. 
Bakın işte geçen hafta içinde Ekonomi Bakanlığı, ABD’nin “memphis” pamuğu için damping soruşturması açtı. Bu durum şöyle gelişti; ABD Türk  demir çelik üreticilerine karşı damping soruşturması açmıştı. Bizim bakanlığımız da kısasa kısas böyle bir misilleme yaptı. Tavrını sürdürür mü, sürdürebilir mi? bilemem. Ancak kısaca durum bu...
Tabiidir ki; yurtdışındaki tüccarlar fırsatı ganimet bilip yurtdışı pamuğunun fiyatını arttırdılar. Üretim giderinin büyük bir kısmını ithal pamuktan karşılayan tekstil sektörü endişeye düştü. Diyorlar ki; damping soruşturması ABD ekonomisi yerine 1 milyon 400 bin ton pamuk tüketimi olan, ihtiyacının %50’sini ithalatla karşılama durumunda olan Türk tekstili zarar görecektir. 26 milyar dolar ihracatı, 1,5 milyon kişilik istihdam oranı ile Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahip, doğrudur, hem de çok doğru.
Şimdi ben de soruyorum sevgili tekstilcilere. Hani Çin’de, şurda burda bilmem ne kadar pamuk stoğu vardı? Niye bu telaş? Elin elindeki pamuğun sana faydası belki olur, belki olmaz. Şartlara göre durum değişir. Sana yâr etmeyebilirler o pamuğu. Ama Türkiye’de üretilen pamuk senin öz değerin. O abalı çiftçilere okadar vurmak neyin nesiydi? Ki o çiftçi 5-10 yıl öncesine kadar senin ihtiyacını karşılıyordu. Sen ona vurdukça o yaralandı, kimileri öldü! Pamuk üretiminden çekildi. Üretim azaldı. senin dışarıya bağımlılığın arttı. Şimdi çiftçi nezle olursa senin zatürre olacağın günler yakındır. Globalleşen dünya, piyasa falan hikaye, onlar batının seni beni aldatmak için ürettiği nazariyeler. Pratik hiçbir zaman teoriyi tutmaz, tutmayacaktır da.
Atalarımız ne güzel demiş; “Evdeki hesap çarşıya uymaz” diye. Bak dünya pazarında da bu böyle. Bazen evdeki hesap çarşıya uymuyor. Bir ülkede sel oluyor, bir ülkede kuraklık. Tabiidir ki; bu durmlar bizde de olabilir. Sizler de tedbirli davranmak mecburiyetindesiniz. Eyvallah!
Sizin ihtiyatlı pozisyonlarınızda Türk çiftçisinin yanında olmanız elzem. Çünkü siz et-tırnak gibisiniz, ayrılamazsınız. Son gelişmeler inşallah size bu durumu ziyadesiyle hatırlatmıştır, umarım.
Çiftçi kardeşim sen de tedbiri elden bırakma. Pamuğunu yaş toplama. Gereğinden fazla hemen pamuk satma. TARİŞ’i unutma. Lisanslı depoculuk, vadeli işlemler borsası gibi yeni pozisyonları incele. Kolay teslim olma. 
Diren! Türk çiftçisi.
Gün üretenlerin günü birgün elbet yine olacaktır.
Belki yarın, belki yarından da yakın...