Gerçek Gazetesi
1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle bir açıklama yapan Eğitimsen Söke Temsilcisi Hayri Yaptaterek, “Ekmek, özgürlük, adalet ve kardeşlik için ülkemizde, bölgemizde, dünyamızda barış istiyoruz” dedi. Yaptaterek açıklamasına şöyle devam etti; “İnsanlık tarihinin en acımasız, kanlı ve kirli savaşının başladığı 1 Eylül, 52 milyon ölü, milyonlarca yaralı ve sakat kalmış insan, yanmış, yıkılmış kentler, acı ve gözyaşına neden olan bir tarih olarak, tüm Dünya’da “Barış”ın dile getirildiği, savaşların lanetlendiği bir gün olarak anılmaktadır. Dünyanın bir çok yerinde yaşanmakta olan çatışmalar, savaşlar ve şiddet insanlığın geleceğini tehdit etmekte ve insanın en temel evrensel hakkı olan "yaşama hakkı"nı elinden almaktadır. 1946 dan bugüne yaşanan bölgesel ve iç savaşlarda 25 milyona yakın insan ölmüş, 40 milyon’un üzerinde insan yaşadıkları topraklardan zorla çıkarılmış ve savaşların yarattığı ağır yoksulluk koşularına terk edilmiş durumda. Ve halen Dünyanın bir çok bölgesinde çatışmalar devam ediyor.
Dünyanın efendisi ABD, önce Afganistan’a saldırdı, sonra "demokrasi ve özgürlük getirme bahanesi” ile Irak'ı cehenneme çevirdi. İran, Suriye, Kafkaslar’da yeni saldırı politikalarının hayata geçirilmeye çalışıldığı ve terör bahanesiyle, bütün dünyada anti-terör yasalarının, baskı ve sindirme politikalarının hayata geçirilmekte olduğu bir dönemde yaşamaktayız.
Ülkemiz de barış savunucularının yıllardır yaptıkları çağrılara rağmen Kürt sorunu başta olmak üzere bütün toplumsal sorun alanlarında militarizme teslim olmuş, politikasız ve siyasi iradeden yoksun hükümetlerce yok sayılan demokratik barışçıl yaklaşımı, gerici AKP hükümeti de sürdürmektedir. Bugün, "Irak'ta çocuklar, kadınlar, insanlar bombalardan, açlık ve hastalıktan ölmesin", 'Filistin'de, Kafkas'larda akan kan dursun", "Afrika'da etnik soykırım sona ersin", “Kürt sorununda demokratik, barışçıl çözüm” demek yetmiyor. Televizyon aracılığıyla yaşantımızın bir parçası haline gelen, yüreklerimizi sızlatan bu manzaralara artık yeter demenin bir faydası yok. Bu nedenle, günümüzde barışı savunmak ancak emperyalistlerin ve sermaye politikacılarının planlarına karşı çıkmakla mümkündür. Bu karşı çıkış, sözün ötesinde mücadeleye dönüştürüldüğünde anlamlı olacaktır.
Biz, bütün dünyada ekilen nefret tohumlarına, halklar arasında yaratılan düşmanlığa karşı barış istiyoruz, bölge halklarıyla dostluk ve kardeşlik içinde yaşamak istiyoruz, halkların kültürel ve insani haklarına saygı gösterilmesini istiyoruz.
Biz, savaşa, işgale ve talana ortak olmayan, demokratik, sosyal hukuk devleti niteliğine sahip, kimliği, kültürü, dili, dini, mezhebi, görüşü ne olursa olsun, eşit haklara sahip yurttaşlar olarak yaşayabileceğimiz, ülkemizin ve toplumumuzun bir daha savaş ve şiddeti yaşamaması için öncelikle demokratikleşmeye yönelik çözümlerin benimsendiği, bağımsız, demokratik ve barış içinde bir Türkiye istiyoruz. Barıştan, kardeşlikten, demokrasiden, eşitlikten, özgürlüklerden, yana olan herkesi 1 Eylül Barış gününde dayanışma içinde olmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz. Evet, biz istersek; başka bir yaşam, başka bir Türkiye mümkündür! Başka bir Ortadoğu, barışın eğemen olduğu başka bir Dünya mümkündür!
Hepimize, barış tadında türküler söylediğimiz güzel günler dileğiyle, saygılar sunarım”
Yaptaterek, “Ülkemizde, bölgemizde, dünyamızda barış istiyoruz”
Yaptaterek, “Ülkemizde, bölgemizde, dünyamızda barış istiyoruz”
İlk yorum yazan siz olun