YAŞASIN FİLİSTİN

MUSTAFA AÇICI

Her şeyin bir zıttı var, karşıtlığı, ikinci bir yüzü, tersi, düzü.

Sıcaklar bizi bunaltıyor, beynimizi çalışmaz hale getiriyor desek, değil. Serin günlerin içerisindeyiz. Ama bu sarhoşluk misali aklın tutulması neden. Sanki soluduğumuz hava kum olmuş ve bizlerde başımızı içerisine sokmuşuz gibi.

Eleştiri, özeleştiri, empati rafa kaldırılmış. Gören gözler görmez, duyan kulaklar duymaz, dokunan eller hissetmez olmuş.

Halkı uyutmak için olabildiğince yeni yeni gündemler yaratılmakta. Yeni düşmanlıklar.

Halk uyusun, sömürü sürsün.

Özellikle 12 Eylül faşizminden sonra olmadık gündemler yaratarak halkı uyutmayı en iyi beceren AKP iktidarı olduğu artık açıkça anlaşılmaktadır. Haklarını yememek gerek.

Nasıl mı?

Maden işçilerinin yer altında, yüzlerce metre aşağıda gaz patlaması sonucu ölmelerine KADER deyip halkı uyutmaya, kaderci, şükredici, hatta ve hatta dilenci haline getiren AKP, diğer yanda yüzyılın en karmaşık sorunu olan FİLİSTİN-İsrail sorununda GAZZE bölgesinin makus KADERİNİ değiştirmeye çalışmaktadır. Bunu yaparken, Ülkeyi sıkıntıya sokacak bir biçimde yapmaktadır. Gazze’de hakim olan HAMAS’ı açıkça desteklemekte ve yandaşı ABD’ye bile ters düşmektedir. Oysa aynı fikirdaşı ABD Hamas’ı terör örgütü listesine almış olmasına rağmen.

Rağmenlere devam edersek, aynı AKP, İsrail ile atışırken, yıllardır Filistinlilere devlet terörü uygulayan İsrail’in uluslar arası bir kuruluşa üye kabul edilmesine onay vermiştir. Ve bu onay daha yeni verilmiştir.

Öte yandan mevcut iktidarı destekleyen ve iktidarın yandaşı ABD’de yaşayan çok bildiğimiz Sayın Hoca, AKP’yi ve Gazze’ye yardım götüren İnsani Yardım Vakfı’nı eleştirirken, İsrail’in onayını almaları gerektiğini söylemiş ve AKP bu söylem karşısında ikiye bölünerek Başbakan İsrail’i şiddetle eleştirirken, başbakan yardımcısı Sayın Arınç, Hocanın doğru söylediğini beyan etmiştir. Yani iktidar partisi bile bu yardım konusunun başlangıç ve sonuçlarında fikirdaş değilken...

Yıllardır Ülkemizin başını ağrıtan sorunları çözemeyen siyasi iktidar son dönemde SIFIR SORUNLA yola çıkmış ve bir takım ülkelerle sorunları çözmeye çalışırken, yeni düşmanlıklar edinmek için İsrail’i ortaya çıkarmıştır. Şimdi sıfır sorun un bir mantığı kalmış mıdır?

Filistin sorununun çözümü sadece Türkiye ile olması mümkün müdür?

Uluslar arası birlik olmadan çözülmesi mümkün müdür?

Ya da Filistin sorunu sadece din sorunumudur?

Filistin sorunu tam da bizim ülkemizin sömürülmesi olan emperyalizmin halkları sömürmesi ile ilgilidir. İsrail batı emperyalizminin ya da ABD emperyalizminin ortadoğuda silahlı gücüdür. Emperyalizme dur diyemeyenler filistin sorununu çözemezler. ABD ile aynı masada yemek yiyenlerin filistin sorununu çözmesi ya da çözüm yolunu açması mümkün değildir.

Bunu Sayın Başbakan bilmiyor mu!

Biliyor, ancak sorun halkın dikkatini bu yöne çekip iktidarı sürdürmek sorunu ise tam da yapılanlar doğrudur.

Sayın başbakanın derdi Fiilistin sorununu çözmek değil, kendi iktidar sorununu çözmek olduğu anlaşılmaktadır.

70’lerin deyimi ile noktalayalım.

Kahrolsun emperyalizm,yaşasın FİLİSTİN