Yeni Şafak Gazetesi doğruları yazmıyor!

E. TURGUT TEKİN

 

Her ne olursa olsun, ilke doğruları araştırıp, kamuoyuna yanlı değil, objetif bilgi vermektir. 7 Mayıs 2007 tarihli Yeni Şafak Gazetesi’nde sayın Cumhurbaşkanlarımızın seçimleri ile ilgili yanlı ve çok partizanca bilgiler yer aldı. 

 

Bu bilgiler bence halkımızı aldatmaktan öte işe yaramadığı gibi, bu gazeteye karşı duyulan güveni de sarsar. Gazetenin ve gazetecinin görevi kamuyu doğru bilgilendirmektir.

 

Gazete diyor ki: “Aynı Anayasa ile oylandı, Sezer’den 30 oy fazla aldı, yine de seçilemedi” Yine diyor ki: “Özal 285, Demirel 244, Sezer 330, Gül 358 oy almıştı” Bu söylem yanlıştan öte kasıtlıdır. Eğer inatlaşma olmasa, meclis başkanı kurala uysa idi, Gül üçüncü turda Cumhurbaşkanı elbette seçilecekti. Bunu herkes biliyor. Yandaş olduğu için, “Bu hata sayın Arınç’ın diyemiyor” Topu Baykal’a, Ağar’a, Mumcu’ya atıyor. Onlar görevini yapıyor. Adı açık “muhalefet”!.. 

 

Şimdi dilerseniz on Cumhurbaşkanımızı kısaca anımsayıp, “Yeni Şafak Gazetesi’nin” yanlı yayınını ortaya koyalım.

 

Cumhuriyet tarihimizde 18 kere cumhurbaşkanı seçimleri yapıldı. Şimdi bunların seçilme oylarını ve Anayasaya uygunluğunu inceleyelim:

 

Abdullah Gül 2/3 engelini ilk turda ve ikinci turda geçemedi. Seçilmemesinin başlıca nedeni seçimin kural dışı yapılmaya çalışılması ve Anayasa Mahkemesi’nin haklı iptalidir.

 

Yenişafak Gazetesi olayı bu şekilde değil de çarpıtarak veriyor.

 

AKP’ye karşı kurulan yeni oluşumlara ateş püskürüyor. Kullandığı slogan ve söylemler, bir gazeteden çok siyasi parti ağzından çıkmış gibi. İşte bazı örnekler: “Birlikte başardılar! Gül’e karşı mahkemeye giden Baykal, Ağar ve Mumcu’dan tam destek aldı” Ne diyeceklerdi? Suskun mu kalsalardı? AK Partiye ve Yeni Şafak Gazetesi’ne boyun mu bükselerdi? O küçümsediğin Anayasa Mahkemesi, unutma, birgün sanada gerekir. 18. seçim kurallara uygun olduğu için kimse itiraz etmemiştir. Korutürk’ten sonra, Cumhurbaşkanı seçilemediği için 12 Eylül müdehalesi olmuştur.

 

Sayın Demirel’e, “Perişan Süleyman!”, Yılmaz’a “Yılmaz sahnede” gibi ateş püsküren bu gazetenin korkusu şimdiden açık açık görülüyor. Hani “Halk var!..” diyordun. İşte halka gidiliyor, korkun niye? Seçimde yeniliriz mi?

 

Değerli okuyucularım, Sayın Sezer ile Ecevit ve yine Sayın Sezer ile Erdoğan arasında görev gereği birçok anlaşmazlıklar oldu. Bunu hepimiz biliyoruz. Bence çıkması gereken bazı yasalar veto edildi. Edilmese hükümet daha rahat çalışırdı. Ama istenen uyum ancak meclis aritmetiğine ve iktidar kanadına yakın bir cumhurbaşkanı ile sağlanabilir. Bunun için en iyi ortam, seçimden sonra, ortaya konan meclis aritmetiği olacaktır. Halk kimi isterse, iktidar yaparsa, onun doğrultusunda bir Cumhurbaşkanı en idealidir. Önümüzde seçim ve sandık var. Demokrasinin temeli, Yeni Şafak Gazetesi’nin sloganları değil, seçim sandıklarıdır. Madem ki halktan korkunuz yok, bu çığlıklar neden? Üç ay sonra, Cumhurbaşkanını seçin. Muhalefe sizin kızma hakkınız yok. Onlarda aldıkları paranın karşılığı olan muhalefet görevini yapıyorlar. Meclis iktidar ve muhalefetten oluşur. Erken seçim kararı iktidarın değil, muhalefetin zaferidir. Allah, bu millete, bu memlekete hayırlı olanları nasip etsin. Seçim demokrasinin temelidir ve oda olacak.