YENİ TÜRKİYE REÇETESİ

MEHMET ALİ OKLAY

 

Türkiye’nin önüne yeniyi ekledin mi “Yeni Türkiye” oldu bile. Bir de vurguyu arttırmak için “reçete” ilavesiyle her derde deva başlık bulunmuş oluyor.

Memleket aynı, siyasette yüzler aynı!

Allah korusun ölüm olmadan liderler değişmiyor. Değişim için tek basamak Cumhurbaşkanlığı. Rahmetli Özal, Cumhurbaşkanı olunca partisine yeni lider gelebildi. Demirel Çankaya’ya çıkınca Çiller’de star olma imkanı bulmuştu hani. Şimdi sırada Tayyip Bey var. Bakalım partisinin başına kim geçecek?

Diğer liderler değişimi pek sevmediklerinden olsa gerek, o yüce makama aday olmadılar, gerek dahi duymadılar. Öyle ya, pek haksız da değiller hani! Şimdi bu sıcaklarda kampanyalar falan, üstelik Ramazan ayında. Yeni şeyler duymak isteyen millete, anlat anlatabilirsen eski teraneleri...

Bir de rakip R.T. Erdoğan. 12 yıldan beri oylarını arttırarak ilerliyor. Buldozer gibi, tabiri caizse. Üstelik mücadele partiler üstü; kişisel özelliklerin öne çıktığı, anayasanın verdiği yetkileri kullanıp, kullanmama polemiklerinin havada uçuştuğu, “kullanırım kardeşim” söylemi ile “kullandırtmam” karşıtlığının dillerimize yapıştığı bir ortamda. Statüko sürsün diyenler ile sürmesin kardeşim; artık yeter diyenler: 10 Ağustos’ta kararlarını verecekler. Ya, “Yeter söz milletin!” diyenler yeni statüko oluşturacak günlerin önünü açacak, ya da değişimlerin sonu gelmez, böyle iyi diyenler “eski statüko”dan yana tavır koyacaklar.

Yeni günde, yeni şeyler söylemek gerek. Görüş alanlarımızı hâlâ kısıtlayan, düne ait sloganlar, verilen sözler, taahhütler ve sorunlar değil mi? Ekonomik kalkınmamızın milliyetçilik veya sömürgecilik etkilerini sınadığımız deneyimler yetmedi mi? Adaylara bir de bu gözle bakmak gerekmiyor mu?

Cumhurun başına içimizden biri reislik yapmalı. Çakma reislerle, dışarıdan bulunup gelen kurtarıcılara ihtiyacımız yok.

Milleti; milletin kendi iradesi kurtaracaktır!

Başka da bir mürşite gerek yotur.

Son söz; “Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki asli cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin” diyor rahmetli başbuğ Atatürk.

Daha ne desin!!!