Elele vermeliyiz

 

Nasıl bir yürektir bu taşınan. Tüm damarları kararmış, kin toplayıp, nefret dağıtan. Nasıl bir insanlık ki bu bağlanan, masum insanları parçalayan. Sevgi yerine bomba taşıyan.

 

Sevgi yerine kinle beslenen bu insanları kemdir yaratan. Besleyen, büyüten, çoğaltan.

 

İnsanlığın baş belası olan terör, yine hedefine masum insanları almış ölüm ekmeye devam ediyor. Başkentin göbeğinde yapılan hain saldırı sonucu birçok insanımız vefat etmiş ve onlarcası yaralanmıştır. Terörün kimden ve nereden geldiğine akılmaksızın lanetlenmesi gerekmektedir.

 

Terörün arkasında her zaman, emperyalizmin parmağı olduğu bu güne kadar açıkça anlaşılmıştır. Siyasi iktidarın yapması gereken bu hain saldırıyı gerçekleştirenleri yakalamak ve hak ettikleri cezanın verilmesi için adalete teslim etmeleri ve arkasındaki emperyalist ülke yada ülkelerin açığa çıkarılıp deşifre edilmesini sağlamak olmalıdır.

 

Terörü sadece lanetlemek yeterli değildir. Devletin siyasi erkini elinde tutan siyasi iktidarların temel ve vazgeçilmez görevleri ülkedeki insanların yaşam güvencelerini sağlamaktır. Bunu sağlayamayan iktidarların görevi bırakmaları ve çekilmeleri gerekir. İnsan yaşamına yapılan saldırıların sorumlusu siyasi iktidarlardır.

 

Son dönemlerde ve ülkedeki siyasi krizin var olmasını da fırsat bilen bir takım yasa dışı örgütlenmeler ve bunların yurtdışı uzantıları, yayılmacı bir takım ülkelerinde desteklerini alarak, terörist eylemlerini çoğaltmaya çalışmaktadırlaar. Bu sonuca gelinmesinde ülkedeki asayişi sağlayacak kurumlar arasındaki eş güdümü sağlayamayan ve kendi tabanının etkilemesi ile devamlı kavga ortamı yaratan siyasi iktidarın rolü büyüktür.

 

Son cumhurbaşkanlığı seçiminde ülkede birliği sağlayacak bir isim üzerinde anlaşamayan ve hatta kavga ortamı yaratarak kendi adayını topluma dikte ettirmeye çalışan siyasi iktidar seçim ortamına girildiği bir aşamada bile ülkedeki mevcut düzeni kökten değiştirecek bir takım anayasal değişikliklere gitmiş olması bile kavga ortamının halen daha devam ettirildiğini göstermektedir. Siyasi iktidar son gelişmelerden ve insanlığa karşı yükselen terör eylemlerinden bile gereken dersi almadığı anlaşılmaktadır.

 

Yangından mal kaçırırcasına anayasal değişikliklere gitmek, bir takım siyasal öcler almaya kalkışmak düşüncesini yaratmaktadır. Bu tür kaos ortamları her zaman emperyalizmin ekmeğine yağ sürmekte, toplumları bölerek, pusturarak sömürü düzenini devam ettirmesine yaramaktadır.

 

Ülkenin güçlü, toplumun çoğunluğunca kabul gören, özgürlükçü ve ilerici, sömürüye dur diyecek bir iktidara ihtiyacı var. Önümüzdeki seçimin bunu sağlayıp, sağlamayacağını hep birlikte göreceğiz.

 

Biliyoruz ki ölümler puslu havayı severler. Bu ülke üzerine indirilen puslu havayı ortadan kaldırmak gerekmektedir. Bunun için sadece laik ve cumhuriyetçilerin birliğini sağlamak yeterli olmayacaktır. Ülkedeki tüm aydınlanmacı, bağımsızlıkçı, özgürlükçü, sömürüye karşı olan, emek üreten ve emeğiyle yaşamı çoğaltan, halkların kardeşliğine inanan güçlerin birlikte ve bir arada olması gerekir.

 

Dünden daha çok barışa ve kardeşliğe ihtiyacımız var. İhtiyaçlarımızı karşılayacak bir siyasi iktidar için şimdiden elele vermeliyiz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar