“GAY”LERE ÖZGÜRLÜK!..

Uluslararası Af Örgütü son raporunun adı şöyle:

- Türkiye’de Lezbiyen, Gay, Biseksüel ve Tras Bireyler özgürlük istiyor!..

Haberi okuduğum Cumhuriyet Gazetesi’nin sağ alt köşesinde boş olarak yayınlanan Mustafa Balbay’ın köşe yazısı yer alıyor.

Ve boş köşe içeriğinde küçük bir not var:

- Mustafa Balbay 839 gündür tutuklu. Hücrede tek başına 115. gün!..

Mustafa Balbay, Lezbiyen olamaz. Cinsiyeti müsait değil.

Gay de değildir.

Biseksüel ve Trans Bireyler arasında yer alması mümkün değildir.

Dolayısıyla Mustafa Balbay’ın özgürlük ve adalet feryadı Uluslararası Af Örgütü’nün raporunda yer alamaz…

Bu ne biçim ülkedir?

Bu ne biçim tezgâhtır?

Ve bütün bu olup bitenlere tepki vermeyen bu ülkenin aydını ne mene bir bukalemundur?..

Her girdiği çamurun hemen rengini alan, yağmur yağdı mı toz olup, sofra kuruldu mu hazır ve nazır olan bu garip yaratık bizim kültürümüze nerelerden mirastır?..

Emperyalizmin insanların beyinlerini tornadan geçiren medya gücü nasıl bir yaygara içindedir?..

Yeri geldiğinde ve ferman çıkmadığında da nasıl bir susuş içindedir?..

2011’in Türkiye’sinde cezaevleri tıka basa dolu iken adı Uluslararası Af Örgütü olan bu besleme teşkilat, nasıl olur da bu ülkenin raporunu böyle magazin bir söylemle tanımlayabilmektedir?..

Türkiye’nin öncelikli insan hakları sorunu, “gay”lere özgürlük değildir!..

Eğer bir ülkede insan hakları sorununun çivisi yerinden oynamışsa, o ülkenin “gay”leri de bu oluştan nasiplerini alırlar.

Ama Mustafa Balbaylar, hem de sadece tutuklu olarak, yıllardır zindanlarda yargılamalarının sonucu bekliyorlarsa, o ülkenin “gay”leri de kendi sorunlarının sırasını beklemelidirler…

Gay özgürlüğü, bireyin cinsel tercihini dilediği gibi yaşaması demektir.

Düşünce özgürlüğü ise, bir ülkenin mutluluğu için fikir üreten insanların düşüncelerini toplumlarına iletebilme özgürlüğü demektir.

Birincisinde sadece gay olan kişinin cinsel tercihini yaşama özgürlüğü; diğerinde ise, toplumun kendi yararına üretilen düşüncelerle serbestçe buluşabilme özgürlüğü yer almaktadır…

Uluslararası Af Örgütü’nün raporunun bir açık görünür anlamı vardır… Ve bir de satır arasına gizlenmiş ikincil anlamı…

İkincil anlam çok daha vahim, çok daha derin ve yakıcıdır:

Söz konusu “örgüt”ün bu yılki Türkiye raporunda özgürlük sorunu sadece gay, lezbiyen ve benzeri cinsel tercihlere indirgenmiştir…

Demek ki, Türkiye’nin tek ve en önemli özgürlük sorunu budur!..

Söz konusu raporu okuyan sıradan bir çeyrek aydın pekâlâ şu sonuca varabilir:

- Türkiye’deki özgürlük sorunu sadece “gay”lerin özgürlüğünün garanti altına alınması ile çözülmüş olabilecektir. Demek ki Türkiye, oldukça özgür bir ülkedir!..

Ama Türkiye’de aydınlar zindandadır.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin birçok generali, albayı, yarbayı hapistedir.

Siyasi parti lider kadrosu tutukludur.

Ve en önemlisi, halkın kendisine vekil olarak seçtiği insanlar halen hücrelerinde ömür törpülemektedirler…

Uluslararası Af Örgütü, adı üstünde gerçek bir “örgüt”tür…

Ama kime bağlı, kimin emrinde ve kimin çıkarına çalışan bir örgüt?..

Yaşadığımız koşullarda işte bu gerçeğin tespit edilmesi bilincimize atacağımız önemli bir çentiktir.

Önceki ve Sonraki Yazılar