Sökeye fakülte...

22 Temmuzda tercihimizi yaptık, kimimiz CHP kimimiz MHP, kimimiz DP derken, sandıktan AKP açık ara önde çıktı ve artık seçim bitti...

Bu saatten sonra siyasi partileri, liderleri değil, Sökeyi konuşmalıyız.

Sökenin sorunlarını biz basın mensupları olarak gündeme taşıyıp, çözümü yolunda çare arayışlarını sürdürmeliyiz. Hep söyler ve yazarım ya artık Sökeye bir fakülte nasıl kurduruuruz hesaplarını iyi yapmalıyız. Söke Organize Sanayi Bölgesi gerçekleşir mi, gerçekleşirse hangi türde, makina sanayi mi, tarıma dönük konserve sanayi mi, sebze-meyve paketleme sanayi mi olur bunu belirleyip isteğimizi yüksek sesle dile getirmemiz lazım.

AKP ilçemizde birinci parti çıkmamış olabilir ancak bu sonuç bizim iktidardan birşeyler beklememizi engellemez ki!..

Şimdi Sökeye fakülte kurulması istemimizi çok daha yüksek sesle hep beraber bağırmamız lazım...

Şimdi ovada pamuk susuzluktan yanıyor, çarşıda esnaf kan ağlıyor, bunu fakülte mi kurtarak dediğinizi duyar gibiyim. Ama Türkiye Cumhuriytini korumanın temelinde kültür ve eğitim bulunduğunu gözardı edemeyiz. Ovada pamuk bu yıl susuzluktan yanabilir, yarın Çine Barajı devreye girince bu sıkıntı kalmaz, ancak eğitim ve kültür seviyemiz yükselmezse biz aynı hamam, aynı tas devam ederiz.

İslam dinimizin kutsal peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V.) Bana bir harf gösterenin kırk yıl kölesi olurum demiş. Biz artık okullarımızı kendimiz yaptığımıza, fakülte binamzı hazırlamaya başladığımıza göre, o fakültenin tabelasını istemeye hakkımız yok mu?

Bir kez daha yazıyorum; FA-KÜL-TE-Mİ-Zİ İS-Tİ-YO-RUZ.