Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi Ortağı pamuk üreticisi çiftçi ile sohbet ettik. Söke TARİŞ yönetim kurulu üyeliğinde bulunmuş aynı zamanda muhtarlık yapmış değerli bir isim.
Dedi ki; "Organik pamuk üretimi konusunda yazdığın doğru. Söke'de organik pamuk üretimi sembolik olarak yapılıyor. Ürettiğimiz Pamuklar Organik Pamuk Sahteciliği İşinde kullanılıyor. Kooperatif organik olmayan pamuğu bizden alıyor, Uçak Tekstil'e satıyor ve hesaplarımıza fazla ödemeler yapılıyor. Kooperatifimizin organik pamuk sahteciliği işi yaptığını da kabul ediyorum. Kooperatif Başkanı İsmail Özer başta olmak üzere bizler de Kooperatif Ortakları olarak haksız kazanç elde ediyoruz. Yazdıklarının hepsi doğru ancak aklımın almadığı bir konu var. Söke Cumhuriyet Başsavcılığı yazdıklarını ihbar kabul edip, neden işlem yapmıyor, soruşturma başlatmıyor?"
Evetttttt.
Çok güzel bir soru.
Dedim ki; "Doğrudur, yayınlarım bugüne kadar ihbar olarak kabul görmedi. Cumhuriyet Savcılığı Makamına bundan iki sene önce kendim ihbarda bulunduğum da oldu. Cumhuriyet Savcısı o dönemde kovuşturmaya gerek görmedi. O dönemde elimde belge yoktu ve duyum üzerine yazıyordum. Bugün ise, nitelikli dolandırıcılığa dönüşen organik pamuk sahteciliği işinin yapıldığını gösterir belgeyi haberlerimde kullanıyorum. Organik Pamuk Sahteciliği İşi yapılan Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi Başkanının odasından çıkmayan bir milletvekili vardı. Pek ihtimal vermiyorum ancak ondan etkilenmiş veya çekinmişte olabilirler. Söke Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayın üzerine gidilmemesinin asıl sebebi olarak farklı düşünüyorum. Olay çok büyük ve Söke Cumhuriyet Başsavcılığı'nın boyunu aşan bir olay olarak görüyorum. Yayınladığım belgeler Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi Başkanı İsmail Özer'in organik pamuk sahteciliği işini yaptığının delili. Control Union Sertifikasyon Şirketi Yetkilileri tarafından Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi adına organik pamuk sertifikası düzenlenmiş. İsmail Özer başkanlığındaki Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi suç üstü oldu. Devlette yargı ağır işler ama geçte olsa işler. Söke Cumhuriyet Başsavcılığı olayın üzerine gitmese de Devletin önemli birimleri var ve inanıyorum ki, gerekli adımlar atılır. Bir gün ansızın birilerinin kapısı çalınır ve sabah vakti eşzamanlı operasyonla evlerinden alınırlar. Yıllar içerisinde tahmini 25 Milyon Dolarlık nitelikli dolandırıcılık yapıldığı iddia ediliyor. İflas etmiş kişiler akıl almaz zenginlik yaşıyorlar. Her gece lokantalarda ödenen paralar akıl alır gibi değil. Her dönemin bir sonu vardır. Bu konuda 4 yıldır haber yapıyorum. Bir gün olsun umutsuzluğa kapılmadım. Ne olaylara şahitlik ettim ve ne operasyonlar gördüm. 'Bize bir şey olmaz' diye böbürlenen ancak ellerine kelepçe takılınca, nezarete atılınca, Cumhuriyet Savcıları tarafından sorguya alınınca ağlayanlar gördüm. Dediğim gibi, Devlet çarkı ağır işler ama işleyince de dönüşü olmaz"